Bunun sonucu olarak da psikolojik sorunlar daha çok görülmeye başlanıyor ve bu durum da yine bedensel sağlığın bozulmasına neden oluyor. Peki bu kısır döngüden çıkmak için neler yapmak gerekiyor? Doç. Dr. Berrin Karadağ, sozcu.com.tr okuyucularına özel bilgiler verdi.

65 yaş ve üstü olarak kabul edilen yaşlılık döneminde birçok farklı hastalık ortaya çıkabiliyor. Ağrılar artıyor, yorgunluk eşiği düşüyor ve vücut direnci kaybedilebiliyor. Bu belirtiler ve şikayetler ise kişinin eskiye göre daha içine kapanık ve depresif hale gelmesine ve durumunun “yaşlılık depresyonu” ile karıştırılmasına neden olabiliyor. Çünkü yaşlanmanın verdiği psikolojik etkilerin yanında, farkında olunmayan ek hastalıklar da kişinin ruh halini olumsuz yönde etkiliyor.

Yaşlılık döneminde var olan sağlık durumunun tespiti ve şikayetlerin azaltılmasında Geriatri biliminin son yıllarda yüz güldürdüğüne dikkat çeken Acıbadem Kadıköy Hastanesi Geriatri ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ, “Geriatride amaç kişinin farkında olduğu ve olmadığı tüm sağlık sorunlarını değerlendirmek ve şikayetleri azaltmak. Bu şekilde kişinin yaşam kalitesinde ve dolayısıyla ruhsal durumunda olumlu değişiklikler sağlanabiliyor” diyor. Tabi ki hayat tarzındaki değişikler de daha mutlu bir yaşlılık dönemi için son derece önemli. Dr. Berrin Karadağ, hobilerden beslenme düzenine, aşılanmaktan uyku saatlerine kadar mutlu bir yaşlılık için dikkat edilmesi gerekenleri sozcu.com.tr'ye anlattı.

1. Hobilerinizden uzak kalmayın: Sevdiğiniz konulara yoğunlaşmak ve kendinize vakit ayırmak ruh sağlığınız açısından çok önemli. Bu nedenle hobilerinizden uzak kalmayın, eğer eski hobileriniz zevk vermiyorsa yenilerini edinin. Örneğin patik örmek, çiçek yetiştirmek, düzenli kitap okumak veya film izlemek kişiyi atıl kalmaktan ve ötelenmiş hissinden uzaklaştırabiliyor.

 

2. Sağlıklı ve dengeli bir hayat sürün: Sağlıklı ve dengeli beslenmek, mutlu hissetmede etkili yöntemlerden biri. Çünkü Akdeniz tipi beslenmek, beyaz et ve sebze-meyve tüketmek, zararlı besinlerden ve ürünlerden uzak durmak daha dinç ve rahat hissetmenizi sağlayabiliyor. Kısa yürüyüşler ve küçük egzersizler de depresyona karşı son derece faydalı.

3. Sağlık kontrollerinizi yaptırın: 40 yaşını geçtiyseniz bir şikayet beklemeden mutlaka genel sağlık kontrollerinizi yaptırmaya başlayın. Genetik ve kalıtımsal hastalık ihtimaline karşı önlem alın. Ailede var olan hastalıklara karşı mutlaka tıbbi değerlendirmeden geçin. Unutmayın; Alzheimer ve kemik erimesi gibi bazı hastalıkların riski, zamanında yapılan yaşam değişiklikleriyle düşürülebiliyor.

4. Aşılanmaya önem verin: İlerleyen yaşlarda ve kronik hastalıklarınız varsa mutlaka aşılanmaya önem verin. Çünkü aşı sadece çocuklar için değil yetişkinler için de son derece önemli bir koruma yöntemi. Yaşlılıkta düşme sonucu oluşan kırıklar ve enfeksiyon, ölüm riskini artırabilirken aşılanma ile bu risk engellenebiliyor ve yaşam standardı yükseltilebiliyor.

 

5. Yaşlılık depresyonunu sıradan depresyonla karıştırmayın: Yaşlılık depresyonuna girilmesi durumunda profesyonel destek almak çok önemli. Bu dönemde alınacak ilaçların doktor kontrolüyle dikkatle belirlenmesi gerekiyor. Yaşlılık depresyonunda alınan ilaçların sıradan depresyon ilaçlarıyla aynı olmadığını ve mutlaka alanında uzman bir doktor tarafından yönlendirilmeniz gerektiğini unutmayın.

6. Ek hastalıklarınızın olmadığından emin olun: Bazı hastalıklar yaşlılık depresyonu ile sıklıkla karıştırılabiliyor. Örneğin tiroidin az çalışması, şeker hastalığı, tansiyon, işitme sorunu, B12 vitamini eksikliği gibi farklı sorunlar kişinin ruhsal dünyasını yakından etkiliyor. Örneğin kişi fark edilmeyen bir işitme sorunundan ötürü sohbetlere daha az katılıyorsa içine kapandığı düşünülebiliyor. Bu nedenle öncelikle ek sorunların egale edildiğinden emin olun.

 

7. Geriatrik muayene ile mevcut sağlığınızı kontrol ettirin: Geriatri 65 yaş ve üstü kişilerin genel sağlık durumlarıyla ilgilenen hem koruyucu hem de tedavi edici bir bilim dalı. Halk arasında “yaşlılık bilimi” olarak da biliniyor. Burada amaç, kişinin sağlığını korumak ve var olan şikayetlerini azaltmak. Geriatrik değerlendirmelerle, kişinin ömür boyu yaşamak zorunda kalacağını düşündüğü önemli şikayetler ortadan kaldırılabiliyor ve hayat kalitesi yükseltilebiliyor. Koruyucu tedavileri de göz önünde bulundurarak 60 yaşından itibaren geriatrik değerlendirmeden geçebilirsiniz.