İHA kameralarına konuşan sığınmacıların, "Ne olduğu belli olmayan savaşta ölmek yerine denizde bir umut var diyoruz. Öleceksek denizde ölelim" sözleri savaşın zorluklarını gözler önüne serdi.

Edinilen bilgiye göre, ilçeye 26 kilometre mesafedeki Marmaris İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı Hisarönü karakol ekipleri şüpheli gördükleri iki aracı durdurdu. Yapılan aramada, araçların içinde 29'u erkek, 13'ü çocuk ve biri hamile 5 kadın olmak üzere Suriye uyruklu 47 sığınmacı yakalandı. Mültecileri kiraladıkları araçla Marmaris'e getiren ve araçların şoförlüğünü ve organizatörlüğü yaptıkları belirlenen S.Y.(39) ve M.O.(37) de yakalandı. Olayla bağlantısı olduğu ileri sürülen iki kişinin yakalanması için çalışma başlatıldı.

Kilis'in Suriye sınırındaki Elbeyli İlçesi ve Hatay‘ın Reyhanlı İlçesindeki Cilvegöz Sınır Kapısından Türkiye'ye kaçak yolla giren 47 sığınmacı, bin dolar karşılığında kamyonlarla gece İzmir'e, buradan da yine karayoluyla Marmaris'e getirildikleri öğrenildi.

"TECAVÜZ EDİLİP ÖLDÜRÜLMEKTENSE NAMUSUMLA DENİZDE BOĞULURUM"

İlçe Jandarma ekipleri tarafından Marmaris Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne getirilen 47 sığınmacı doktor kontrolünden geçirildi. İHA mikrofonlarına konuşan 59 yaşındaki Suriyeli Leyla Azat, "Bin dolar karşılığında ülkemize yakın Türkiye sınır kapılarından kaçak girerek kamyonlarla üst üste sıkıştırılarak getirildik. Aramızda Beşar Esad yanlısı ve karşısında savaşanlar da var. Savaş nedeniyle kadın ve çocuklar tecavüz ediliyor, öldürülüyor. Suriye'de tecavüz edilmektense namusumuzla denizde boğulmayı göze alıyoruz. Bizi bırakın bir umut diyerek kaçalım gidelim" dedi.

Leyla Azat'ın oğlu 23 yaşındaki Muhammed Miran ise, Ortadoğu'nun kan gölüne döndüğünü anlatarak "Kimin kimle savaştığı belli değil. Savaş iyice kızıştı ve herkes kaçmaya çalışıyor. Bize yol versinler. Ne olduğu belli olmayan savaşta ölmek yerine denizde bir umut var diyoruz. Öleceksek denizde ölelim. Biz, ölmeyi göze aldık" dedi.