Çocukluğundan beri müziğe tutkun bir isim Çiğdem Özcan. Öyle ki arkadaşları sokakta oynarken o, evde parfüm şişelerinden mikrofon yapıp aynanın karşısında şarkı söylermiş. Şimdi de ‘İstanbul’da Sevmiştim’ adlı maxi single’ıyla dinleyiciyle buluşuyor. Bir araya geldik ve çiçeği burnunda sanatçıyı yakından tanıdık.

Bir tek Çanakkaleli olduğunuzu biliyorum, sizi biraz tanıyalım mı?

Çanakkale’nin Çan ilçesinde doğdum. İlk ve orta öğreniminden sonra Güzel Sanatlar Lisesi’nin sınavlarına girdim ve kazandım. Zaten ortaokulda kararımı vermiştim, “Müzik bölümü okuyacağım” demiştim. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Sanat Müziği Ses Eğitimi Bölümü›nün sınavlarına girdim, onu da kazandım.

Öğretmenlik de yapıyormuşsunuz…

Birkaç sene özel bir okulda müzik öğretmeni olarak çalıştım. Çocukları ve onlara bir şeyler öğretmeyi çok seviyorum. Onların sevgisi çok başka, çok güzel günlerdi. Albüm yapmaya karar verince öğretmenliği bıraktım ve albüm işlerine yoğunluk vermek istedim. Çünkü benim hayalim hep sahnede olmaktı. İnşallah nefesimin yettiği yere kadar sahnede olmak istiyorum.

Ailenizde müzikle ilgilen başka kimse var mı?

Çocukluğumdan beri müzikle iç içeydim. Babamın sesi çok güzeldir ve Türk Sanat Müziği›ni çok sever, çok da güzel icra eder. Çocukluğumdan beri müzik sevgisini bana aşılayan oydu. Eş dost ve akraba düğünlerinde hep sahneye davet edilip şarkılar söylerdi, benim de sesimin güzel olduğunu keşfettikten sonra birlikte sahneye çıkmaya başladık.  

EN BÜYÜK DESTEKÇİM BABAM

Babanız sizden başka bir meslek yapmanızı istememiştir öyleyse…

Kesinlikle. En büyük destekçim zaten hep babam oldu. Asla onun desteğini unutamam. Buralara gelmem onun sayesinde oldu. Çünkü benden çok babam istedi bu mesleği yapmamı. Çok anlayışlı ve her zaman desteğini üzerimden esirgemeyen bir babam olduğu için çok mutluyum, sağ olsun.

Siz de saç fırçasından mikrofon yapan çocuklardan mıydınız?

Saç fırçası değil ama parfüm şişelerinden mikrofon yaptığım çok oldu. Sokakta arkadaşlarım evcilik oynarken, top peşinde koşarken ben evde aynanın karşısında parfüm şişeleriyle aynanın karşısına geçip şarkılar söylerdim. Zaten sahneye ilk kez 7 yaşında çıktım, düşünün o kadar meraklıydım şarkı söylemeye. 20 yaşından beri de çeşitli yerlerde sahne almaya devam ediyorum. 3 yıl Coşkun Sabah'a vokal yaptım. Sesimin farklı olduğunu düşünüyorum ve belli bir kitleye sesimi duyurmak istiyorum. Zaten albümü de bu yüzden yaptım.

İnternette sizinle ilgili araştırma yaparken sosyal medyada paylaştığınız videoları gördüm…

O amatör videoları ben koymadım (gülüyor). Birkaç sene tatilde Çanakkale'ye çocukluk arkadaşımın yanına gitmiştim. Her zaman olduğu gibi benden şarkı söylememi istedi ve söylerken videoya çekti. “Sen olmadığın zamanlarda dinlerim” deyip kandırdı beni (gülüyor). Bir baktım YouTube’a koymuş. Tabii o zaman profesyonel değildim, henüz üniversitede okuyordum. Diğer videolarım da Coşkun Sabah'la TRT Müzik'te program yaptığımız dönemden.

KENDİMİ EKRANDA GÖRÜNCE HEYECANLADIM

Albümle ilgili tepkiler nasıl?

İlk tepkiler genellikle çok güzel, şarkıyı dinleyenler çok duygulu olduğunu söylüyorlar. Klipteki oyunculuğumu ve mimiklerimin güzel olduğunu söyleyenler de çok oldu. Klibim ilk kez Kral TV'de yayınlandığı gün kendimi ekranda görünce önce çok heyecanlandım. Çok farklı bir duyguydu, sözlere dökülemeyecek kadar değişikti. Herkesin aksine ben kendimi izlediğimde çok eleştirdim. Bir de ilk klip deneyimimdi, eleştirmem de gayet doğal.

Türk Sanat Müziği şarkılarından bir albüm yapmayı düşünür müsünüz?

Branşım Türk Sanat Müziği olduğu için sanat müziği okumak hepsinden çok daha keyifli. Tabii ki müziğin her tarzını seviyorum ama ileride mutlaka Türk sanat müziği albümü yapmayı arzu ediyorum.

Şarkı sözü yazıyor musunuz?

Maalesef şarkı sözü yazmıyorum ama yazabilmeyi çok isterdim. Beste yapma yeteneği olan sanatçılara çok imreniyor ve karşılarında saygıyla eğiliyorum.