SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Papazı bırakın da; Suriye’ye bakın demedik mi?

Papazı bırakın da; Suriye’ye bakın demedik mi?

08 Eylül 2018 Cumartesi - 09:33








Müttefik Amerika (!) ile olan ilişkilerin gerilmesinde baş “Papaz”, yardımcısı da “Dolar” etken gibi görülse de (ya da gösteriliyor ise) hedefin Suriye olduğunu bilmem kaç kez yazdık durduk.

Ve de; “Papaz bahane, kuzeyimiz de Kürt devleti şahane” dedik mi? Demedik mi?

Ne oldu şimdi?

“Müttefik” diyerek “Papaz” olduğumuz Amerika’dan beklerken, “Müttefik adayımız” Rusya İdlib’e vurmaya başladı. Bizimkiler de; “Rusya vuruyor” diyemedikleri için “Rejim güçleri” safsatası ile Suriye’den dem vuruyorlar.

Yazık, yazık! Hem de çok yazık!


BOP kapsamında Büyük İsrail Devleti hesabına kurulacak, “Kürdistan” için hemfikir olan Rusya ile ABD’yi, Suriye’de “çıkarları ayrı, karşı karşıya olan iki devlet” gibi görmek gaflet ve delâlet değil ise ihanettir, ihanet!

Rusya vuruyor.

Amerika ne diyor? “Kimyasal silah kullanılmasına izin vermeyiz!”

Kelimenin tam anlamıyla ABD, Rusya’ya diyor ki; “Tankla tüfekle, uçakla bombayla, gemiyle füzeyle vurmak serbest!”

Doğru mu? Tamam mı?


Olup bitenler aynen böyle değil mi?

Ve de halâ, bu işlerin neden böyle olduğunu, nereye gittiğini anlamayanlar var mı?

“Var” diyor iseniz, bilesiniz ki, ya gaflet, ya delalet, ya da ihanet içinde olmaktandır!

 

FINDIĞI KAPAR!


Köylü aşağı yatar,

Ziraatçı masadan bakar,

Oda başkanı nutuk atar,

Siyasetçi, sandık hesabı yapar.

İse; “fındığı yabancı kapar!”


BİR ELİNDE TELEFON, BİR ELİNDE ÇANTA…

Orhan Veli, bir şiirinde genelde kadınları şöyle tarif eder:

“Ne atom bombası,

Ne Londra Konferansı,

Bir elinde cımbız,


Bir elinde ayna,

Umurunda mı dünya!”

*

Rahmetli Cahit Sıtkı Tarancı; Trabzon trafiğinde, ille de Kahraman Maraş caddesinde, Meydan Parkı civarında cadde ve yollardan karşı karşı geçen yaya geçen bayanları görseydi şiiri şöyle yazardı:

Ne trafik işaretleri,

Ne araba kornaları,

Bir elinde cep telefonu,

Bir elinde çanta,

Umurumda mı dünya!”

“Genel de bayanlar” dediysek, erkeklerin de azımsanmayacak oranda olduğunu yazmaz isek haksızlık ederiz!

PAHALILIK VAR, ENFLASYON YOK!

Siz bakmayan ötekinin berikinin söylediğine, Türkiye’de enflasyonda artış yok, pahalılık var!

Sanki, “Her ikisi de aynı şey değil mi?” diye sorar gibisiniz!

Değil! Pahalılık, enflasyonda yükselme demek değildir!

“Nereden çıkardın?” diye de sakın sormayın!

Hani bir zamanlar din adına, isteğe göre hüküm veren ulemanın biri; “Yolsuzluk hırsızlık değildir” dememiş mi idi?

Hah, işte O’na sordum! O da, “Pahalılık, enflasyonda artış değildir” diye fetva verdi!

SUUDİ’YE SÜKUT EDENLER!

“Kanıma dokunuyor” dersem inanın!

Şu babaları kral öldüğü zaman Türkiye’nin bir günlük yas ilan ettiği Suudi dürzileri, PKK ve onun kardeşlerine 100 milyon dolar bağışladığında, onlara tepki için televizyonlarında tek söz etmeyen, gazetelerinde tek başlık kullanmayanlar aklıma gelince “kanıma dokunuyor!”

Bir de bu yandaşlar üstüne üstlük, söz konusu Müslümanlık olduğunda kimseyi paye bırakmıyorlar yok mu?

İnanın, “Bunlar kimin yandaşı?” sorusuna cevap bile aramıyorum!

Çünkü, onların, yani insanlık katillerine yardım eden Suudi’ye tek kelime etmeyenlerin, Türk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yandaş olmadıklarını çok iyi biliyorum.

TASARRUF; HOCA İLE CEMAAT İŞİ OLUR!

Şu “tasarruf etme” işini devlet bir kenara koyar da, vatandaşından beklentiye girerse nasıl olur?

Hoca ile cemaat işi olur!

Onun sonucu da; “Hoca yellenen de cemaat boca eder” dir!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap