Ülkemizde her şey güllük gülistanlık gösteriliyor. Ekonominin dibe vurduğu söyleniyor. Ancak kimseden çıt çıkmıyor. İşlerinden binlerce kişi çıkarılıyor, işsiz sayısı tavana çıktı deniliyor kimseden çıt çıkmıyor. Yaşanan bu çöküşe birde yaklaşan yerel seçimler nedeniyle partilere yapılacak seçim yardımı olarak 601 milyon lira daha eklenecek haberiniz ola.  Böyle sesi çıkmayan toplum olursa ülke olarak bizi çok daha zor günler bekliyor.

Mutfaklarda yangını millete unutturmak için gündem öyle çabuk değişiyor ki insanların kafası karışıyor. Ekonomide işler iyi gitmediğini bir örneği işsiz sayısının 4 milyona doğru tırmanması, diğeri ise konkordato ile eden şirketlerin sayısının ise 846 olduğunu söyleyebiliriz.

Konkordato ilan eden şirket sayısını biraz irdelemekte fayda var. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan 10 Kasım’da bu rakamı 356 olarak açıklamıştı. Tarih 13 Aralık’ı gösterdiğinde bu rakam 846’ya ulaştı. Buda iyi gitmeyen ülke ekonomisine dayanamayan şirket sayısının 490 daha artmasını göstermekte.

Şimdi sormak gerek ekonominin neresi iyi de her şey güllük gülistanlık gösteriliyor. Seçime doğru keseler açılacak, oy uğruna kaynaklar harcanacak, örtülü ödenekler kullanılacak ve milletten oy istenecek.

Ya sonrası ne olacak? Diyeyim mi bugün kinden daha kötü olacak. Deniz bitti kara göründü. Millet eldeki avuçtakini tüketti. Artık sabır sınırları zorlanmaya başlandı. Millet yıl boyu tırmanan enflasyonu bir ayda aşağı çekip maaşları yapılacak zam oranını da aşağı çekilmesini unutmamıştır umarım.

İçinizden ne yapalım dediğinizi duyuyorum, demokratik şekilde hakların çiğnenilmesine tepki göstermek gerek. Sokağa çıkıp ortalığı toz duman ederek te hak aranmaz onu da söyleyeyim. Çözüm sokakta değil, masa başında ve sandıktadır. İşverenin, işçinin, emeklinin, çitçinin, memurun haklarını korumakla mükellef olan sendikalar artık adlarına yakışır vakur bir duruş sergilemeliler.