Defalarca yazılmasına, söylenmesine ve anlatılmasına rağmen alışkanlıklardan vazgeçilmiyor. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile ilgili ileri geri konuşmalar, saldırılar, unutturmak için bir takım hareketlerde bulunulmaktan kaçınılmıyor.

Atatürk’e karşı öyle bir kurum da duruş sergiliyor ki gel de şaşırma. Diyanet İşleri Başkanlığı bile bu saygısızlığa soyunmuş. Nasıl mı dersiniz Cuma günleri camilerimizde okunan hutbeler okunur. Diyanet İşleri Başkanlığı hutbeleri belirlerken o hafta yaşanmış tarihi bir olaya, dini bir bayrama ya da Türkiye’miz için kritik önemdeki anlara atıf yapıyor, tüm camilerimizde bu hutbeler okunuyor.

Çanakkale zaferimizden, dini bayramlarımız hutbelerde hep konu oldu, 29 Ekim’e gelince Diyanet ne hikmetse bu günü unuttu. Hutbe konusu Ailede Şefkat ve Nezaket Dili oldu. 3 Mart 1924 yılında cumhuriyeti kuranlar tarafından kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu adamı inanın insanı güldürüyor. Bırakın beyler bırakın bu işleri, sizlere bu konulardan ekmek çıkmaz. Bugün hür, özgür ve bağımsız nefes alıyorsak Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz unutmayın. Adı Diyanet olan bir kurumun böyle atraksiyonlara kalkışmasının adı olsa olsa birilerine şirin görünmek olur.

Bugün özgür ve bağımsız olarak dünyaya başkaldırıyorsak, sizler o kurumda rahat çalışıyorsanız bunun en büyük güvencesi olan cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarını bu gün de es geçmek hiçte hoş bir yaklaşım olmadı bilesiniz.

KÜÇÜK BEYİNLİ

Tunceli’nin Nazımiye ilçesinden gelen 2 askerimiz donarak şehit olmasını HDP’li eski vekil aşağılık şekilde yorumlamış ki, “Kürdistan’a sefer olur, zafer olmaz” demiş. Yetmemiş birde Kürdistan demiş. Bu tipleri anlamak mümkün değil. Sana rahatlık mı battı. Hiçbir zaman Kürt kardeşlerimizi bitireceğiz diye bir söz bu ülkede kimseden duymadım. Ülkemin her yöresinde yaşayan nasıl bu ülkenin vatandaşı ise Kürt kardeşlerimizde ülkemizin vatandaşıdır. 81 milyon etle tırnak gibidir bunu bilesin küçük beyinli.

Bırakın artık bu ırkçı yaklaşımı. Yıllarca ülkemizde sağ-sol denildi insanlar birbirine girdi, şükür Allah’ıma bundan kurtuldu. Çıkmış bir akılsız teröristlere karşı verilen onurlu mücadeleyi Kürt kardeşlerimize yapılıyormuş gibi gösterme ahlaksızlığını göstermiş.

Misak-ı Milli sınırları ile belirlenen ve üzerinde yaşadığımız ülkemin adı Türkiye’dir. Kürdistan hayali hala kuruyorsan gideceksin sıkıysa onu başka ülkenin topraklarında kuracaksın. Dünya döndükçe, şanlı bayrağımız dalgalandığı ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarının bıraktığı mirasa sahip çıkanlar olduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bütünlüğü ile ilelebet var olacaktır.