SON DAKİKA



Haber > Trabzon > Sinem Ersu: Şiddetin cinsiyeti yok eğitimsiz insan var!

Sinem Ersu: Şiddetin cinsiyeti yok eğitimsiz insan var!

Karadeniz Özel

31 Ocak 2022 Pazartesi - 11:25




Tiyatro oyuncusu Sinem Ersu yeni oyunu Krem Karamel’i KARADENİZ’e anlattı





// Karadeniz Özel // Emin SARAÇ // Ersu, “Oyunumuz tek kişilik bir kadın oyunu. Toplumun insanlara dayattığı bazı kalıpları anlatıyor. Daha çok kadınlara dayatılan kalıplar bunlar. Esasen erkeklere dayatılan kalıplar da var” dedi.

Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncusu Sinem Uslu ile yeni oyunu Krem Karamel’i konuştuk. Oyunda toplumsal şiddete dikkat çektiklerini ve bu şiddeti sadece kadınların yaşamadığını belirten genç oyuncu, “Şiddeti yaşayan sadece kadınlar değil erkekler de yaşıyor. Örneğin sen erkeksin güçlü olacaksın, ağlamayacaksın veya erkek küpe takmaz saçı uzun olmaz, diye bir algı var” dedi.

İşte o güzel sohbetten geriye kalanlar…

Sinem Ersu Dilek Sabancı Devlet Konservatuarından 2009’da mezun oldum. Daha sonra Konya Devlet Tiyatrosunda sözleşmeli olarak bir süre çalıştım. Ardan Diyarbakır’a gittim, 1 yıl orada kaldım. Daha sonra da Trabzon Devlet Tiyatrosunda çalışmaya başladım. Trabzon’da 12. yılım. Burada toplamda 8-9 oyun oynadım.

ŞİDDETİ SADECE KADINLAR YAŞAMIYOR

Oyunumuz tek kişilik bir kadın oyunu. Toplumun insanlara dayattığı bazı kalıpları anlatıyor. Daha çok kadınlara dayatılan kalıplar bunlar. Esasen erkeklere dayatılan kalıplar da var. Oyunumuzda mesela Süpermen karakterini o yüzden çok seviyorum. Bunu yaşayan sadece kadınlar değil erkekler de yaşıyor. Nasıl ki erkek çocukları dünyaya geldiğinde dayatılan bazı zorluklar var. Örneğin sen erkeksin güçlü olacaksın, ağlamayacaksın veya erkek küpe takmaz saçı uzun olmaz.



ŞUBATIN İLK HAFTASINA KADAR DEVAM EDECEĞİZ

Bizim oyunumuzun asıl başarısı yönetmenim Funda Mete’dir. Yazarımız Zeynep Kaçar çok güzel yazmış. Güzel şeylere değinmiş. Hep birlikte teknik ekibimiz, Trabzon Devlet Tiyatrosu olarak böyle bir iş çıkarttık.   5 Ocak’ta prömiyerimizi yaptık. Daha sonra hastalandığım için iki hafta ara vermek zorunda kaldık. İki haftadır oynuyoruz ve şubatın ilk haftasına kadar devam edecek oyunumuz.

KADINLAR SÜREKLİ NEŞELİ GÖRÜNMEK ZORUNDA DEĞİL

Nereden bakarsanız bakın kadınlar daha çok yaşıyor olumsuz durumları. Biz oyunda daha çok kadınların üzerinde durduk. Kadınlara kötü zorunluluklardan bahsettik. Sen anneysen mutlu olmak zorundasın, yorulmayacaksın. Yemek yaparken bunu severek yapacaksın, her zaman bakımlı olacaksın. Çocuklarının ve eşinin yanında hep neşeli olmak zorundasın. Sıkıntını belli etmeyeceksin.

KİMSE KUTSAL DEĞİL, NEDEN OLSUN Kİ?

Kocan seni sevsin, evden uzaklaşmasın istiyorsan zayıf ve bakımlı olacaksın. Bu tarz duyguların arasına sıkışmış kadının maalesef yalnızlığı, mutsuzluğu, mutlu olmak için çabalayan ama bunu beceremeyen, hep dışarıya kendini mutlu, neşeli gösteren bir anneyi anlattık. ‘Anneysen kutsalsın’ derler hep. Esasında kimse kutsal değil neden kutsal olalım ki. Anne olmaya da gerek yok. Anne olmak istemeyen bir sürü evli kadınlar var, bunlara da değindik. Bunları anlattık. Seyirciye de geçtiğini düşünüyorum. Çok güzel dönüşler aldık.



TİYATRO İNSANIN KENDİSİYLE YÜZLEŞME SANATIDIR

Şiddet sadece fiziksel değildir. Asıl ağır olanı duygusal şiddettir. Sahnedeyken izleyen seyircilerin arasında gözünden yaş akan seyirciyi gördüğüm zaman inip sarılmak istiyorum. Çünkü kendisiyle yüzleşiyor. Zaten tiyatro insanın kendisiyle yüzleşmesidir. Buradan çıktığında; ‘evet ya bende bunları hissettim bunları yaşadım, benim de bir şeyler yapmam buna dur demem gerek’ duygusunu hissettiriyorsam ne mutlu bana.

BU FEDAKARLIK DEĞİL, KÖTÜLÜK

Oyunda en etkilendiğim kısım kadının eşi şehriyeli pilav çok seviyor, çocuğu da şehriyesiz seviyor kadın da domatesli pilav seviyor. Ama kadın diyor ki hiç yapmadım domatesli pilav, kimse bilmez benim ne sevdiğimi diyor. Esasında bu çok büyük bir fedakarlık gibi görünüyor ama insanın kendine yaptığı en büyük kötülük. İnsan ilk önce kendisini mutlu edecek ki etrafındaki insanları mutlu edebilsin. Bu yüzden seviyorum oyunumu. İnşallah seyirciler de bir şeyler alarak çıkar.

SANAT İYİLEŞTİRİR

Oyunumuzun kadına yönelik şiddete bir nebze de olsa dur diyeceğine inanıyorum. Çünkü sanat iyileştirir. Bunu yaşatan insanlar oyunumuza gelip de ‘Evet, ben bunu yaşatıyorum yanımdakine’ diyen insanlara çığlığımız duyuruluyordur diye düşünüyorum. Şiddet sadece erkek tarafından uygulanmıyor. Kadının kadına şiddeti var. Annenin kız evladına da şiddeti var. Oyunumuz da bunlara da değindik. Kız annesinin onu hiçbir zaman erkek kardeşi kadar sevmediğini dile getiriyor. Yani burada kız ve erkek çocuklarının ayırımını anlatıp, özellikle altını çizdik. İnşallah bir anne seyrediyorsa ve çocukları arasında o ayırımı hissediyorsa, bir uyanma oluyorsa ne mutlu bize.

KADIN ÇALIŞSIN, KADIN ÜRETSİN

Kadın sadece ev hanımı olmasın, kadın üretsin. Kadın denildiği zaman insanın aklına mutfakta yemek yapan bir figür gelmemeli. Kadın çalışsın, kadın üretsin. Evdeyse evinde üretsin; yazsın, çizsin okusun. ‘Sen kadınsın yapamazsın, sessiz olacaksın, eşinin yanında az konuşacaksın’ diyorlar. Hayır! Kadın konuşacak. Sesini çıkartacak. Kadınlarımız iyi yerlere gelsin istiyorum. İyi ki bu oyunu oynuyorum.  

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap