Türk siyasetinin önemli isimlerinden, bir döneme damgasını vuran, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı dönemlerinde önemli hizmetlere imza atan Yaşar Topçu gazetemiz Karadeniz’i ziyaret etti. Topçu, bakanlığı döneminde büyük uğraşlar verdiği Karadeniz Sahil Yolu’nun yapım aşamalarını anlattı. Karadeniz bölge illerinin kalkınması için bölgeye demir yolunun da gelmesinin şart olduğunu ifade eden Topçu, bu demir yolunun  yolcu taşımak için değil, ticareti canlandırmak için yapılması gerektiğinin altını çizdi. Topçu, Trabzon Güney Çevre Yolu Projesinde de geç kaldığını da sözlerine ekledi.

İşte Yaşar Topçu’nun o açıklamaları:

SAHİL YOLU EN BÜYÜK HAYALİMDİ

Artvin’den ta Zonguldak’a kadar Karadeniz Sahil Yolunu bağlamak benim en büyük hayalimdi. Rahmetli Mesut bey bana ‘Sen hangi bakanlığa bakmak istiyorsun’ diye sorduğunda ben de bayındırlık bakanlığına bakmak istiyorum demiştim. Bunun bir sebebi vardı.  Karadeniz yıllardır yolsuz kaldı; uzun zamandır hallolmadı. Küçük, palyatif dokunuşlarla işler yapılmıştı. Ben Karadeniz Sahil Yolunu baştan sona alıp yapmak istiyorum dedim. Sizin memleketiniz Rize, benim memleketim Sinop, Karayolları Genel Müdürü Samsunlu dedim. Biz bunu yapmazsak Karadeniz’de bize her türlü bedduayı yaparlar dedim. Buda da haklıdırlar dedim. 3 tane Karadenizli bir araya geldiler bakmadılar derler. Ben bunu kabullenmem, bunu yapmamız lazım dedim.



DAĞIN FATURASI 24 MİLYAR DOLAR!

Ben bakanlığa başlar başlamaz, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne hemen başlayın dedim. Hazırlıklarını yapın dedim. Hazırlıkları hemen yapıldı. Bu hazırlık 2 türlü yapıldı. Bir sahil çok dar. E Karadenizli sahilde bir karış yer bulmuş oraya bina yapmış. Karadenizlilerin de özelliğidir öyle yüksek binalar yapıp oturmak. 7 ceddine orada daire yapar. Dolayısıyla alan dar. Arkada sıra dağlar var. Dağlardan mı yoksa sahilden mi geçirsek dedik. Bunu bir etüt yapın dedik. Etüt yaptılar. Önüme bir hesap koydular. Bu koydukları hesap şuydu, bu yol dağlardan geçmesi halinde o günkü maliyeti 24 milyar dolar. Sahilden geçtiği takdirde ise bunun 4’te 1’i kadar bir maliyet ortaya çıktı. Dağlardan geçtiği takdirde tünel işleri de vardı.



VİYADÜKÜN 1 KM’Sİ 20 MİLYON DOLAR

Bu tünel, viyadük, köprü işleri çok maliyetli işlerdir. Bunların kilometresi 20 milyon dolar. Tabii çok pahalı. Düşünün sadece Sinop ile Hopa arası 750 kilometre. Burada yapacağınız yolun normal yol dışında ulaştırma dışında sadece yapacağınız o viyadükler, tüneller vs. her bir kilometresine 20 milyon dolar ödeyeceksiniz. Bu işi ben sırtlandım. Ama doğrusu bunun 4 katını dağdan geçireceğiz. Geçirirken de bir sürü ormanı yok edeceğiz. Sadece yol geçmiş olmayacak. Sahil tahribat olacak ama orman da tahrip olacak. Ormanda sahil kadar kıymetli. Mühendis kadrolarım bana dedi ki zaman içerisinde bu sahilde tahrip olan yerleri biz tekrar eski haline getirebiliriz. Nitekim birçok yeri mahmuzlayarak sahildeki o koyları eski haline getirdiler. Bu yol böyle yapıldı.



HER YIL BİNLERCE KİŞİ ÖLÜYORDU

Bütün Karadeniz’in günlük ihtiyacı için yapıldı. Çünkü  bu yol yapılmadan evvel Karadeniz’in yıllık trafik kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı binli rakamlarla ölçülüyordu. Türkiye her yıl bu insanların hayatını kaybetmesine seyirci kalıyordu. Onun için bu yolun bir an evvel yapılması lazımdı. Bir başka şey daha var, ulaşımda 4 çeşit yol var; karayolu, demir yolu, deniz yolu ve havayolu. Bunun üçü bir özelliğe sahip. Bu ayrı özelliğe sahip olan karayolu. Şöyle bir özelliğe sahip. Karayolu geçtiği yere hizmet eder. Demir yolu, deniz yolu, havayolu vardığı yere hizmet eder. Geçtiği yere hizmet etmez. Yani demir yolu Karadeniz’in o günlük ihtiyacını çok fazla çözecek durumda değildi. O dağlardan şehirde bağlama işleri çok komplike işlerdi.Bu yeterli değildi. Ayrıca Karadeniz’i, Artvin’den Sinopa’a kadar Edirne’ye bağlamak.

YAPMAK BİZE NASİP OLDU

Bugün Tayyip beyin biz yaptık dediği Yavuz Sultan Köprüsü var ya bizim projemiz. Tayyip bey yaptırdı doğru. Ama biz koyduk onu oraya. Çanakkale Köprüsü de bizim projemiz. Bizim yaptığımız şuydu. Türkiye’yi rahatlatmak için Edirne Kapıkulu’den gelen otoyol Rahmetli Özal’ın İstanbul’a bağladığı, İstanbul’dan Ankara’ya, Ankara’dan da Adana’ya. Onu bağlamakta bana nasip oldu. Ankara-Adana otoyolunu ben ihale ettirdim.  Şimdi bu yol bütün trafiği çekiyor. Bütün bürokratlar, teknokratlar dediler ki ‘Sayın bakanım, Edirne-Kapıkule’den yolu 3’e bölelim. Bir tanesi sizin arzu ettiğiniz Karadeniz’e hizmet etsin, bir tanesi Ege’ye hizmet etsin bir tanesi de bu mevcut yol olsun’ dediler.



TREN YOLU YAPACAKTIK

Biz buradan gelen yolu oraya bağladıktan sonra Karadeniz’i üstündeki Azerbaycan, Rusya, Kazakistan, Özbekistan vs. yukarıdaki bizim gaz ve petrol deposu olan yerlerin kolayca Avrupa’ya, Batı Asya’ya, Afrika üzerinden yürütmeye müsait olsun diye diyagonal yollar yapmak düşüncesindeydik. Bu diyagonal yol gelecekti. Diyagonal Trabzon’dan gelecekti. Oraya tren yolu koyacaktık. Kargo tren yolu, yolcu taşımak için değil.



DEMİR YOLUNUN MALİYETİ AZ

Demiryolunun önemi kavranılmamış. Ayrıca bu demir yolu işinin geride kalmasının sebebi oy toplamak için karayolu daha cazip geliyor. Demir yolu vatandaşa çok bir şey vaat etmiyor. Ama Adana’nın malını Rusya’ya, Orta Asya’ya göndereceksiniz. En kolay ve en ucuz bunu Trabzon’a, Rize’ye nasıl ulaştırırsınız demir yolu ile. Karayolu demir yolunun maliyet olarak 4 katıdır. Karayolu deniz yolunun 10 katıdır. Hava yolu ise en maliyetlisidir. Siz Adana’dan, Mersin’den, Hatay’dan, Antep’ten, Maraş’tan, Mardin’den birçok şehirden ürünleri yukarıya pazarlayacaksınız. Bu pazarladığınız ürün karayolu ile gittiğinde 40 liraya, demir yolu ile gittiğinde 10 liraya gider. 

JAPONLARIN DEMİR YOLU

Geçen burada bir deneme yaptılar. Dediler ki raylar kaldırmıyor. Eski raylar, Almanya’dan kalan raylar. Demiryollarının taşıma kapasitesi kilogram-metre ile ölçülür. 60 kilogram-metre şuanda İstanbul yolunda Konya yolunda kullanılan demiryolu. Bunun daha yüksek hızını elde edeceksiniz daha dayanıklı demir yolu kullanacaksınız. Japonların yapacağı demir yolu, manyetik demir yolu. Örneği Japonlarda var. Olduğu yerden gideceği zaman 1 metre kadar yükseliyor. Manyetik olarak kompartımanın üstünden geçiyor. Saatte 500 km.



ASGARİ ÜCRETLİNİN VERGİSİ VAR

Siz devletsiniz. Ekonomiye dikkat edeceksiniz. Çünkü halkın parasını harcıyorsunuz. O paranın içerisinde canından bir parça gibi aldığı asgari ücretle vergi ödeyen milyonlarca insanlar var. Bunu har vurup harman savuramazsınız. Hesap yapacaksınız. Bu hesap şudur, Karadeniz’in diyagonal yolları yani Samsun ve Trabzon başta olmak üzere bir tane diyagonal yolu aşağıya İskenderun’a Adana’ya, Çukurova’ya, Güneydoğuya bağlayacaksınız. Karadeniz’in diyagonal tren yoluna ihtiyacı var. Karadeniz’in gezmek için raylı sisteme ihtiyacı yok. Diyagonal yollar Karadeniz’i ayağa kaldırır. Gezmek için yapılan tren yolu israf olur. Tren yolu pahalı, masraflı bir iştir.

ÇEVRE YOLUNU YAPMAMAK AYIP!

Trabzon Güney Çevre Yoluna gelince bu ta benim zamanımdan beri bekliyor. Ayıptır. Hükümet yıkılmasaydı hepsini ben yapacaktım. Kafaya koymuştum. Kafayı koyunca para da varsa devletin durumu da varsa yapacağız.

KULAKLARI ÇINLASIN…

Körfez geçişinden dolayı yüce divana gittim. AKP’lilerin söyledikleri kulaklarımda hala çınlıyor, bana ‘Buradan 11 dolara araç geçer mi? Biz bunu kendimiz yapacağız yarı yarıya olacak’ dediler. Kendileri yaptılar, yarı yarıya oldu. 36 dolar oldu. Üç katı oldu. Bunu diyenlerin kulakları çınlasın.

GELECEK PETROLDE

Karadeniz göç veriyor. Çünkü sahil, deniz dışında fazla bir geçim kaynağı yok. Yer altı madeni de çok fazla değil. Turizm için denizi kullanmakta çok fazla elverişli değil. O zaman geleceğin petrol pazarı Karadeniz’dir sözünü de dikkate alarak bu diyagonal yolların yapılması lazım. Karadeniz’i ayağa kaldıracak olan diyagonal yollardır. Aşağı ile bağlantı kuracaksınız. Bunun 2 ana arteri vardır. Biri Samsun, biri Trabzon. Onun dışında Rize, Giresun, Ordu, Sinop yandan girecek.

ASIL SORUMLUSU KILIÇDAROĞLU

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini sağlıklı seçim olarak görmüyorum. Uzun yıllar Anayasada çalışmalarım oldu. Halen var. Yeniden tartışmak için söylemiyorum ama Tayyip beyin üçüncü adaylığı çok torpilli oldu. Anayasa göre aday olmaması gerekirdi. ‘O Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kapsamıyor’ olmaz böyle bir şey. İkincisi seçmen listeleri sağlıklı değildi. Seçmen olmaması gereken kişileri seçmen oldu. Özellikle sığınmacılar. Sığınmacılar dünyanın hiçbir yerinde seçmen olmazlar. Olmaz böyle bir şey.  Ama bu siyasi sonucun asıl sorumlusu Kemal beydir. Kemal bey kaldıramayacağı bir işin başına geldi oturdu. Biz yırtındık. Kemal bey sevmediğimizden değil. Kemal bey iyi bir insan. Kendisiyle çokta münasebetimiz oldu. Hepimize karşı saygılı davranır, namuslu, çalışkan. Bunlara diyeceğimiz yok. Ama siz bir ülkenin en hayati seçimine katılıyorsunuz.