SON DAKİKA
SON DAKİKA


Ne ekmek bıraktınız ne kuru soğan
11.04.2023

Ekonominin çakıldığı, bir kuru soğana muhtaç olunduğu bu günlerde meslektaşım Fatih Portakal’ın yaptığı, “Ne kurum bıraktınız ne kuruluş? Ne din bıraktınız ne inanç? Ne güven bıraktınız ne saygı? Ne layık olma bıraktınız ne özgüven? Ne sanayici bıraktınız ne asgari ücretli? Ne çarşı bıraktınız ne pazar? Ne cep bıraktınız ne cepken? Ne ekmek bıraktınız ne kuru soğan? Ne hayal bıraktınız ne umuda inanç? En önemlisi de bir devlet vardı, onu da kendiniz gibi yaptınız; partileştirdiniz ve bozdunuz. Yaşadıklarımızın artık daha dibi yok. O yüzden diyorum ki, değişim şart. Bu yoz düzenin değişmesi şart. Yapabilecek gelsin” sözleri aklıma geldi.


POLİSLERİMİZ


Kim ne derse desin ülkemizin göz bebeğidir onlar. İyi günde kötü günde vatandaşın hep yanında olmuşturlar. Ülkeleri, milleti için canlarını feda edecek kadar cesur yürektir onlar. Bugün polis teşkilatımızın kuruluş yıl d.nümü. Ülkemizin yiğitlerinin bu gününü kutluyor, şehitlerimize rahmet diliyorum. Gazilerimize saygılar sunuyorum. Bugün sırtlarındaki o şerefli üniforma ile mesleğinin hakkını vermek için mücadele eden kardeşlerimi alınlarından öpüyorum. İyi ki varsınız.




SOLMAZ’IN SÖZLERİ


DSP Trabzon İl Başkanı Hadiye Solmaz: "Biz bu karara uymayacağız. Genel merkezin tutumu beni ve il örgütünü bağlamaz. Biz Trabzon'da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereceğiz. Kılıçdaroğlu dışında seçenek ihanettir. Güzel onurlu, dik duruşlu insanlar birlikte kazanacağız” dedi. Solmaz’ın bu seslenişini kadınlar adına değerlendirin, ülke adına değerlendirin, bayrak adına değerlendirin, millet adına değerlendirin, cumhuriyet, demokrasi ve laiklik ile özgürlük adına değerlendirin. Yıllarca bu değerler için ömrünü veren Ecevit’e ihanet eden partisinin genel merkezinin iktidar partisini desteklemesine karşı çıkan Solmaz’ın sözlerini herkesin iyi analiz etmesini dilerim.


KÖPEĞİN HAVLAMASI


Eğer köpeğin sana havlaya başlamışsa onu başkaları besliyor demek ki diye bir söylem vardır bilmem duydunuz mu? Bunu diyenler köpeğe haksızlık etmişler ama neyse. Köpek bile sahibine havlayanlardan daha onurludur. Yine de verilen tarife uyan kim var ise onları artık toplum olarak deşifre etmek gerek. İnsan olmanın erdeminde birlik, dirlik, inanç ve vicdan vardır. Bu nedenle vefasızlığı meslek edinenler yataklarına uzandıklarında ellerine kalbinin üstüne koyup bir düşünsünler insanlık, ülke ve millet için ne yaptım diye. Düşünürseler başkalarının sermayelerinden faydalanma yoluna gitmezler.


SİZ HİÇ BÖYLE BEKLEDİNİZ Mİ?


Seçim gündemi içerisinde depremzedelerimiz unutulmaya başlandı. Aç susuz, soğukta acılar içerisinde ayakta kalabilme mücadelesi veriliyor. 6 Şubat’ta milletimizi acıya boğan depremin yaraları hala sarılamadı. Bakın depremzedelerimizi unutmamanız ve o acı günü yeniden hatırlamanız için paylaşılan şu sözleri iyi okuma gerek; “Siz hiç böyle beklediniz mi? Günlerce aç, üşüyerek! .lüyorum diyerek beklediniz mi? Kü.ücük bir boşluktan uzattınız mı parmaklarınızı? Betonların, demirlerin altında kalan kol ve bacaklarınızı kestirdiniz mi? Siz ‘Bir kaç gün’ geç gelindiği için kangren olup uzuvsuz kaldınız mı? O yarım kalan hayallere binlerce yarım kalan bedenler eklendi... Siz ENKAZ kaldırdınız!



ENKAZ BIRAKIP GİDECEKSİNİZ!


Liyakatsizliğin bedelini canları ile, vücutlarının parçaları ile ödeyenlerin AHI var. Annesiz babasız kalan bebelerin AHI var. Minicik bebeklerini, kü.ücük çocuklarını enkazlarda bıraktığınız anne babaların

AHI var. Aşklarını toprağa kendi elleriyle gömen gençlerin AHI var.


UNUTMAYACAĞIZ!


İmar affı çıkarıp paraları kasaya koyuyorken binaların deprem güvenliğini sorgulamadığınız için canından olan on binlerce canın AHI var.


Bilim yok!

İlim yok!

Liyakat yok!

Ortak akıl yok!

Ve en acısı VİCDAN yok!”


Bilimden uzaklaşan bir anlayışın nerelere yöneldiğini depremzede çocukların nerelere gönderildiğine bakarsak görürüz. Bakın Nazım Hikmet’in Erzincan depremi sonrası yazdığı “Kara Haber” şiirinde yer alan “Yan yana sırt üstü yatan ölüler...

Uyanıp kaçamadılar/Kuş olup uçamadılar” sözlerinden bugüne kadar ne değişti? Kocaman bir hiç. Yine insanlarımız namussuz, şerefsiz ve alçakların sorumsuzlukları nedeniyle hayatlarını kaybetti. Depremde insanlarımızın ölmesinin yanı sıra insanlık da öldü.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap