SON DAKİKA



Haber > Rize > Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu: ''Söz ve yetki Fındıklı halkımızındır''

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu: ''Söz ve yetki Fındıklı halkımızındır''

Karadeniz Özel

10 Aralık 2020 Perşembe - 11:24




Çervatoğlu, göreve geldiği günden beri Fındıklı’da yapmış olduğu çalışmaları anlattı. İlçedeki bütün çalışmaları ve yatırımları halka sorarak yapmaya çalıştıklarını kaydeden Çertatoğlu, “Söz, yetki, karar Fındıklı halkınındır” dedi.





// Karadeniz Özel // Hüseyin TERZİ // Rize’nin Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, gazetemiz Karadeniz’e özel açıklamalarda bulundu. Çervatoğlu, göreve geldiği günden beri yapmış olduğu çalışmaları ve yapmayı planladığı yatırımları anlattı. Çervatoğlu, Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanesi isimlerinin 100. Yıl Atatürk Parkı ve Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat evi olarak değiştirilmesiyle ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından açılan soruşturma süreci ile ilgili son gelişmeleri paylaştı.

Göreve geldiğiniz günden itibaren Fındıklı’da hangi yatırımları hayata geçirdiniz?

HALKIMIZA SORARAK ÇALIŞTIK

31 Mart yerel seçimleri biteli yaklaşık 21 ay oldu. Aslında yaptığımız en önemli işlerden bir tanesi de bu ekibi oluşturduk. Yönetim anlayışına halkın katılımını ve çalışanlarımızın da katılımını da sağladık. Daha sonra yerel halk meclisleri, mahalle meclisleri çalışmalarını yürüttük. Bu çalışmalar ışığında kent konseyini oluşturduk.  Elimizdeki bütün yatırımları halkımıza sorarak yapmaya çalıştık. Yani söz, yetki, karar Fındıklı halkınındır. Bu kararları ve bize gelen önerileri burada oluşturduğumuz ekiple aramızda tartışarak tekrar halka dönmesini sağladık. En önemli değişim yönetim anlayışındaki değişim oldu. Toplamda 15 milyon TL’ye yakın bir bütçesi olan bir belediye 20 ayda yaklaşık 7 milyon TL’ye yakın bir yatırım yaptık.



ASGARİ ÜCRETİ 3 BİN 600’E ÇIKARDIK

Bu arada partimin genel başkanı asgari ücretin en az 3 bin 100 TL olması gerektiğini söyledi. Bizim en son imzaladığımız asgari ücret en düşük çıplak hali ile 3 bin 600 TL civarındadır. Giydirilmiş hali de 4 bin 200 TL’ye geliyor. İkramiyelerle birlikte bütün çalışanlarımızın haklarını eşitlemeye çalıştık. Memur, işçi bütün herkesin hakkını eşitlemeye çalıştık.  Meci anlayışı ile işlerimizi yürütmeye çalıştık. Siyasal farklılığımız bizim aslında zenginliğimiz. Fındıklı halkı bizden hizmet bekliyor. Hepimiz yarın seçimlerde farklı partilere çalışabiliriz, benim için hiçbir sorun yok. Ancak bugün çalışacağım tek bir parti var. O da Fındıklı halkıdır. Arkadaşlarımız da bu çerçevede çalışıyor. Ben de öyle bakıyorum.



FARENİN BİLE KORKTUĞU SOKAK CAZİBE MERKEZİ OLDU

Papatya Sokağımız var. Bu sokaktan geçerken fare bile korkuyordu. Bunu ben değil, bir yurttaşımız söylemişti. Çok hoşuma gitti. Farenin bile korktuğu sokak şuanda cazibe merkezine döndü. Bunu da halkın katılımıyla yaptık. Sokakları iyileştirdik. Atatürk Parkı’nda bir sosyal tesis oluşturduk. Hayati Aykut Parkı, kullanışlı bir park değildi. Burasını da iyileştirdik. Çok güzel bir park ortaya çıktı. Geçen bir ablamız bana “Otellerde bulamayacağınız tuvaleti siz Fındıklı’ya kazandırdınız, teşekkür ediyorum size” dedi. Altgeçitlerimiz problemliydi. 3 altgeçidimizi iyileştirdik, diğerlerini de yapacağız. Altgeçitlerimiz fiili tuvalet olarak kullanılıyordu; şimdi bu altgeçitlerimiz sanat altgeçidi oldu. Dünyanın ünlü birçok ressamının resimlerini astık.  Ayrıca müzik de çalıyor. Altgeçitleri pislikten kurtardık. Sokak hayvanları rehabilitasyon merkezi oluşturduk. Şuanda 150’ye yakın sokak hayvanımız var.



TARIM KÖPRÜSÜ KURACAĞIZ

Kadınlarımızla birlikte Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurduk. Çiftçinin ürününü aldık ve Ankara’daki Çankaya Belediyesi ile işbirliği yaparak oradaki yoksul halkın C vitamin deposu olsun diye oraya gönderdik. Geleneksel doğal olarak oluşturduğumuz tohumları ücretsiz olarak halkımıza dağıttık. 100 bin fideyi ziraat odası ile dağıttık. Önümüzdeki süreçte de kardeş olduğumuz Hanak Belediyesi ile birlikte Hanak-Fındıklı tarım köprüsü kurmayı düşünüyoruz. Et, süt gibi ürünler üretmeyi planlıyoruz.



TARIM PARKLARI KURDUK

Zehirsiz bahçeler, zehirsiz gıdalar sloganı ile bir market açmayı planlıyoruz. Ege’deki zeytini, Trakya’daki peyniri sağlıklı bir şekilde Fındıklı halkına getirmeyi düşünüyoruz. Aynı zamanda Fındıklı’daki çayı da orayı götürmeyi planlıyoruz. Aracıyı da ortadan kaldırarak halkın daha ucuz ve sağlıklı ürünler tüketmesi için çalışmalar yapmaktayız. Meci tarım parkı ve gençlik tarım parkları kurduk. Buralarda ziraat odası ile birlikte uygulamalı dersler verildi. İnşallah burada üretime de geçeceğiz. İki tane sera kurduk. Ayrıca araç parkımızı da yeniledik. Eski araçların satışını yaptık ihtiyacımız olan yeni araçları satın aldık. Fındıklı’da deniz kenarında sahilde kullanılabilecek bir restoranımız yoktu şuanda bu restorana başladık.

Önümüzdeki süreçte hangi projeleri hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?

FINDIKLI’NIN SU KAYNAĞINI BULDUK

Su fakiri bir ülkeyiz. Bizim Karadeniz Bölgesi su zengini olarak bilinir ancak ben tam tersini düşünüyorum. Çaylıkların çok artması, gübrenin toprakla buluşması, çok fazla yüzey suyunun varlığı kirlenmeye sebebiyet verdi. Artık nitelikli içme suyu bulamaz olduk. Su bir haktır. İller Bankası ile görüştük. Biz de Fındıklı’nın gelecekte su kaynağını bulduk. Eğer bir aksilik olmazsa yol yapımları esnasında dinamitler patlatılıp derenin kaçışı olmazsa toplam 21 kilometreden gelecek olan su kaynağının projelendirme çalışması bitti. Şimdi imalat kısmını geçmeyi planlıyoruz.



YEŞİL ALTIN GÜMÜŞ DENİZ FESTİVALİ

Yeşil Altın Gümüş Deniz Festivalinin ikincisini de yapmayı planlıyoruz. Yine yapacağımız çalışmalardan bir tanesi de kentin hiçbir yerinde karanlık nokta kalmasın diyoruz. Elektrik mühendisleri odasından yaklaşık 5 kişilik uzman geldi çalışma yaptılar ve yakında bize rapor sunacaklar. Kentimizde karanlık sokak, cadde kalmasını istemiyoruz. Bütün Fındıklı’nın daha aydınlık ve daha güvenli olmasını istiyoruz. Mutluluk seviyemizi yükseltmek istiyoruz. Aynı zamanda Beton Santrali Merkezimizde konkasör kurmayı planlıyoruz. Engelsiz yaşam merkezi ve taziye merkezi de yapmayı planlıyoruz. İki deremizin vadisinde yürüyüş yolları yapacağız. Buralarda iyileştirmeler yapacağız. Altyapı ve üstyapı çalışmalarımızı tamamlamaya çalışacağız. Cumhuriyet Caddesi’nde kentsel dönüşüm yapmayı planlıyoruz. Buradaki dönüşümü de yine kendi elimizle yapmayı planlıyoruz. Cephe iyileştirmeleri de yapacağız.

DOĞAL GAZ GELİYOR

Doğal gaz geliyor. Bu doğal gazın altyapısını da oluşturuyoruz. Kazımayacağız. Halkımızın parasını koruyacağız. Doğal gaz firmalar ile de görüşüyoruz. Altyapı konusunda bütün desteği veriyoruz. Malzeme onlardan gelecek. Sonuçta biz bunu daha ekonomik hale getireceğiz. İyileştirme yaptığımız bir caddede doğal gaz geldiğinde bir kez daha masraf olacak. Biz bundan kaçınıyoruz. Bütün bunları kredi kullanmadan kendi öz varlıklarımız ve çalışmalarımızla yapıyoruz. Ayrıca halkımızın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde biz şuanda sıkıştırılmış doğal gaz da kullanıyoruz.

SUDA İNDİRİME GİTTİK

Bütün kentimizin su sorunu çözecek bir yapılanmaya gidiyoruz. Su konusunda çok ilginç bir karar da aldık. Yerel bütçeyi oluştururken su ücretine zam yapılıp yapılmamasını sorduk halkımıza. Zam yapılmaması yönünde öneri geldi. Biz de zaten yapmamayı düşünüyorduk. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre bir insanın ihtiyaç duyduğu 12 tonluk suda indirime gittik. 12-20 ton arasında su harcanırsa zam yaptık. 20 tondan daha fazla su harcanacaksa zam yaptık. Aynı zamanda suyun tasarrufunu da sağladık. Temel ihtiyacı olan suyun aslında suyun ücretsiz olması gerekiyor. Kentimizin birçok noktasında çeşmeler kuracağız.



KENDİ ENERJİMİZİ ÜRETECEĞİZ

Güneş enerjisinden de yararlanarak kendi enerjimizi üretmeyi planlıyoruz. Bu projeyi hayata geçirebilirsek 3-5 yıl sonra 1.5 milyon TL Fındıklı Belediyesi’nin kasasında olacak. Sanayi sitesi için yer tahsisi ile ilgili başvurumuzu yaptık. Satın alma noktasına gideceğiz. Küçük esnafımız ve zanaatkarlarımızı oraya taşıyacağız. Sahil projelerimiz var. Plajlarımızı halkımızın kullanabileceği bir şekle getirmeyi planlıyoruz. Kentimizin hem batı hem de doğu yakasında sosyal tesis yapmayı planlıyoruz. Belediyemizin hizmet binasını da tadilata aldık. Fındıklı halkına hizmet edecek olan birçok kooperatife de bir mekan sağlayacağız.

BORCUMUZU 13 MİLYONA DÜŞÜRDÜK

Belediyenin şuandaki borcu ne kadar?


17 milyon civarında bir vardı. Şimdi ise 13 milyon civarında var. Aslında borçlu bir belediye devralmadığımızı söyleyebilirim. Borç var ama piyasa borcu yoktu. Biz de borç yapmadık. Mecburen borçlarımızı da ödüyoruz.

KAPİTALİZM, GÖLGESİNDEN YARARLANAMADIĞI AĞACI KESER

Çağlayan Vadisi’nde balık çiftliğinin dereleri kirlettiği gerekçesi ile vatandaşlar eylem gerçekleştirmişti. Buradaki son durum ne?


Fındıklı halkının yeşiline, suyuna, doğasına sahip çıkan bir özelliği vardır. Yatırımlar, eğer insana, doğaya zarar veriyorsa o yatırımın bir anlamı yok. İstihdam noktasında örneğin denizi dolduralım fabrika kuralım. Kirleten bir fabrika olsun ve 500 kişi çalışsın. Bunu yapmak doğru mudur? Elbette değildir. Aslında bu istihdama karşı çıkmak değil. Nerede olursanız olun. Derede, dağda, denizde eğer yaşam alnına zarar veriyorsanız o yatırım, yatırım olmaktan çıkmıştır. O artık kapitalizmin çıkar çarkına dönmüştür. Atsanız da sürekli ister. Kapitalizm, gölgesinden yararlanamadığı bir ağacı bile keser.



KİMSE KİRLETME HAKKINA SAHİP DEĞİL

İnsanın doğayla barışık yaşaması gerekir. Hiç kimse, kimsenin malına kem gözle bakmadığı, kardeşçe yaşadığı bir coğrafya isterim. Biz orada yapılan yatırımlara, istihdama asla itiraz etmemekle birlikte hiç kimse de düne kadar suyunu içtiğimiz dereyi tekeline alıp kirletme hakkına sahip değildir. Dolayısıyla yukarıda amatör olarak yapılan bir yatırım vardı. Şimdi daha profesyonel bir yatırım yapılmakta. Tamam yapılsın. Ancak şuanda fabrikanın işletme ruhsatı yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın istemiş olduğu izinler yok. Doğayı kirletiyorlar. Bir yurttaşın da arazisine girildiği söyleniyor. Bunu başka bir yere taşımanın da bir anlamı da yok.

BEN HALKIMIN YANINDAYIM

Orada dere yatağı tahrip edildi. DSİ’nin tahkimatı kaldırıldı. DSİ ne yaptı? DSİ’ye sormak lazım. Ne yapmadığını ben biliyorum. Elbette yatırım, sanayi yatırımları, istihdam olacak. Ben bunlara itiraz etmiyorum. Trabzon’da çimento fabrikası neden kalktı? Çevreye zarar verdiği için. Eğer teknoloji, bunun önlemini alamıyorsa bizim bu dünyadan başka gidecek yerimiz yok. O zaman bu doğaya sahip çıkan insanlara saygı göstereceğiz. Buna göre yatırım yapacağız. Ben halkımın yanındayım. Belediye olarak çevreye, doğaya zarar verecek her türlü şeyin karşısındayım.

BELEDİYE YATIRIMLARINI İNCELESİNLER

Genç arkadaşlarımız köylülerle birlikte insiyatif oluşturdu. Yakında bir yapılaşmaya da giderler. Umarım da giderler. Bizim belediyemizin yatırımlarını da toplu iğnesine kadar incelesinler. Çevreye zarar veriyorsa buna tepkisini koysunlar, zarar veremeyecek noktaya getirsinler. Ben belediye başkanı olarak bilemeyebilirim, bazı işleri anlayabilirim. Halkımızın bu konuda belediyeyi de eleştirmesini istiyorum. Dolayısıyla belediye başkanı olarak önce insana, doğaya, çevreye saygı duyan ve bu anlayışı öne çıkaran çalışmanın, gelişimin yanında, omuzdaşı ve içinde olurum.

DOĞAMIZA İHANET EDİYORUZ

Bir çöp sıkıntısı vardı? Bir tesis yapılması planlanıyordu. Çalışmalar ne durumda?

Çöp sorunu bitmez. Üretimden koparsak sadece poşetin içine çöpleri doldurursak bu sorun bitmez. Bunu tersine döndürmemiz gerekir. Çöp bizde 12 tona kadar çıkıyor. Bunun yüzde 30’u geri dönüşüm. Geri kalan evsel atıklar. Çöp sorununu tamamen çözmek mümkün değil. Minimuma indirebiliriz. Bununla ilgili Kaçkar Birliğin aktarım taşıma istasyonu kuruldu. Ama çok korkunç rakamlar var. Bu taşımalı sistem belediye 2 kat yük getiriyor. Biz kendimiz ayrıştırarak kompost yöntemi ile gübre yapmaya çalışıyoruz. Ben açıkça itiraf ediyorum her belediyenin yaptığı gibi maalesef vahşi depoluyoruz. Doğamıza ihanet ediyoruz.



O MADDE KAYMAKAMLIĞI DA SINIRLANDIRIYOR ASLINDA

Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanesi isimlerinin 100. Yıl Atatürk Parkı ve Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat evi olarak değiştirilmesiyle ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma başlatıldı. Bu konuyla ilgili olarak neler söylemek istersiniz?


81. madde sınırlı değil. Bu maddenin özeti şöyle der; belediye şu isimleri değiştirebilir, bu isimleri değiştirirken de kaymakamlık onayına sunar. Gerekçesinde ise terör örgütü ile bir bağı varsa. Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası ilişkiler ile ilgili bir sınırlama tasarrufu varsa, genel ahlaka uygun değilse olmamak zorunda. Biz neyin ismini verdik. Bugünkü kamunun var olmasını sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini verdik. O madde aslında kaymakamlığı da sınırlandırıyor.

O İDARECİLER SORUŞTURULSUN

Bu sınırlandırmaya kamu yararı yoktur diye aslolan soruşturma kararı aslında o kaymakam için verilmelidir. Mustafa Kemal Atatürk için kamu yararı görmeyen ve bize bu soruşturma iznini tanıyan o kurumlardaki idarecilere soruşturma açılması gerekiyor. Savunmamı da bu şekilde verdim zaten. Danıştaya itirazımızı bu şekilde verdik.

BUNUN ADI SİYASİ HUSUMET

Kazım Koyuncu, kim diyorlar. Fındıklılı mıdır? Fındıklı’da o kadak çok Fındıklılı olmayan var ki. Görüşle ilgili mi? Kazım Koyuncu’nun müziği çaldığında yanınızda horon oynarken kimin kolunuzda olduğunu düşünür müsünüz yoksa müziğe mi konsantre olursunuz. Bizi dünyaya tanıtan bir sanatçı. Çernobili, doğaseverliği. İbni Sina’ya kimdir diyebilir miyiz? İbni Sina Ortaoklumuz var. Fındıklılı değil diye isim vermemezlik yapabilir miyiz? Dolayısı ile bu siyasi soruşturmadır. CHP’nin Fındıklı’daki başarısı siyasi husumete dönüştürülmüş. Bunu ben yapmıyorum.

ATATÜRK’ÜN DEĞERİNİ KARŞILAMAZ

Benim dedemin ismi var. Ramiz Çervatoğlu. Benden önce verilmiş. Doğru değil. Siyasal simgeye dönüştürürseniz ismini vermek doğru değil. Millet Bahçesi, millet kıraathanesi olabilir ama bir siyasal simgeye dönüştürürseniz doğru değil. Kurucu, sanatçı, aydın, bilim insanı. Bunların kriterleri belirlenir verilebilir, değiştirilebilir. Orada zaten tanımlamış. Bu siyasi soruşturmadır. 7 bin 484 TL değil, bunu milyonlarla çarpabilirsin yine o Atatürk’ün değerini karşılamaz. Parayla ölçülebilecek bir şey değil.

NEDEN MECLİSİ SEÇİYORUZ?

Meclis üyelerini de soruşturmaya katıyorsunuz. Ne alaka? Oy verdi diye. O zaman neden meclisi seçiyoruz. Demişsiniz ki nitelikli çoğunlukla değiştirilebilir. Bunun kurallarını da koymuşsunuz. Siz de nitelikle çoğunlukla değişmiş mi değişmemiş mi diye bakarsınız o kurallara aykırı değil mi diye bakarsınız yoksa kamu kararı yoktur diye reddedemezsiniz. Reddetmek vesayettir. Hani düne kadar halkın üstünde kimse yoktu. Ne oldu? Rize Fındıklı’ya gelince halkın üstünde birileri mi oluyor?

CUMHURBAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Bugünkü sayın cumhurbaşkanımız, başbakanlığı döneminde Fındıklı’ya yatırım yapılması için dolgu alanı yapmış. Fındıklı halkı olarak teşekkür ediyoruz. Ama kimse bize düşman olarak bakmasın. Evet, Fındıklı’da demokratik, halkın özgürlüğünü önemseyen, şeffaf, her şeyini açan bir belediye anlayışı var. Bu anlayışta biz var olduğumuz müddetçe devam edecek.

KİMSE HALKTAN DAHA BÜYÜK DEĞİL

Son olarak eklemek istedikleriniz neler?


Hiç kimse halktan daha büyük değildir. Hiç kimsenin vatan ve coğrafya sevgisini kimseyle kıyaslamadan herkes bu vatanın evladı ve sevdalısıdır. Dil, din, ırk ayrımı olmadan siyasal farklılıklarımıza rağmen birlikte yaşayabileceğimiz bir ülke, bir ilçe oluşturmak mümkündür. Bu farklılıklarımız bizim zenginliklerimiz olsun. Ayrılıklarımız ve çatışma zeminimiz olmasın. İkinci yüzyıla yaklaşırken yeniden Cumhuriyet değerlerimizi, Atatürk devrim ilkelerini yukarıya taşımamız gerektiğini söylüyorum. Bütün Karadeniz ve Fındıklı halkına da sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

Beğendim
2
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap