Şu ben diyeyim; "Yeşil yıkan", siz söyleyin; "Yeşili yok eden", onlar desin, sanki mübarekmiş gibi "Yeşil yol!"

 Ya da akıllı ve has bir çevreci, bilim adamı KTÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu'nun dediği gibi; "Yeşilin bağrına saplanacak hançer..." 

Görünen o ki Karadeniz'in yok edilen sahillerinden sonra elde kalan dağ ve yaylalara göz dikildi. 

Ekonomik olarak getirisi ne olursa olsun, parayı pulu bir şekilde yerine koymanın mümkün olduğu, ama çevrede yapılan, yapılacak tahribatların ise kıyamete kadar devam edeceğinin görüldüğü bir Türkiye'de böyle bir yola "Yeşil" gibi göz ve gönülle muhabbeti, dini inançla da ilişkisi olan bir rengin adını vermek ayıptır, günahtır. 

Hiç değilse yüzde 74 meyilli doğal güzelliklerde etrafı tahrip ederek yapılacak felaket yoluna "yeşil" demeyin. Günahtır!

DEVRİM SAĞIROĞLU'NUN ARDINDAN

Devrim Sağıroğlu ağabeyimiz de bu dünyadan göçüp gitti.

O; Cenab-ı Allah'ın (CC) Kur'an-ı Kerim'de; "De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir." (Zümer-9)

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın (SAV); "Beşikten mezara kadar ilimle amel ediniz." Hz. Ali'nin; "Bana bir
harf öğretenin kölesi olurum." Atatürk'ün; "Bilgi kuvvettir" ifadesinin ne anlama geldiğini çok ama çok iyi bilendi.

Bildiği için de; "Çocuklar öğrenmenin yaşı yoktur derler ya, bu bizler için daha fazlasıyla geçerlidir. Onun için öğrenmeyi ve
eğitimi sürekli hale getirmemiz lazım" diyerek Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin çatısı altında her sezonun tam ortasında (genelde Ocak ayında) 300-500 kişilik spor basını ile spor adamlarını buluşturan eğitim seminerlerini başlatan adamdı O.

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.

BU İŞTE BİR İBİŞLİK VAR YA!..

Trabzon spor kenti imiş!..

"İmiş" değil öyle idi. Dahası, sahip olduğu tesisler itibariyle Türkiye'yi bırakın, Avrupa'nın, dünyanın sayılı merkezlerinden biri imiş!.. "İmiş değil" öyledir. Ekonomisi giderek daralan Trabzon için, bu tesislerden yapılacak uluslararası organizasyonlar kalkınma adına çok ama çok önemli imiş!..

"İmiş" değil öyledir.

*

Ama gelin görün ki, 11-18 Haziran 2016 Haziran tarihlerinde yapılması için "olur" alınan 5 bin kişinin iştirak edip, milyonlarca dolar döviz kazandıracak olan Dünya Okul Sporları Olimpiyatları için yetkililer gereken "Destek Mektubu"nu bir türlü vermediler, vermiyorlar. Olimpiyatlarda gitti gidiyor. 

Bu kadar "imiş"ten sonra, böylesine "ibişliği" kim, neden ve niçin yapıyor? İnanmak ve anlamak gerçekten zor.

Zor olan bir şey daha var ki, Trabzon'un tepeden tırnağa suskunluğu ve yanlışa sessiz kalmasıdır.

Biz TSYD Trabzon Şubesi olarak cumhurbaşkanından başbakana, bakanlardan milletvekillerine kadar konu ile ilgili bir yazıyı bugün yarın gönderiyoruz. Herkesi de Trabzon adına bir şeyler yapmaya davet ediyoruz. Yetkisi olanları da "iyi niyet mektubunu" imzalamaya davet...