EDİP SEVİNÇ'İN EKSİK DUASI!

Geçen hafta sonu Gökhan Onur ile Büşra Günaydın’ın nikah törenine katıldık. Genç kardeşlerimize kale gibi yuva, umman gibi mutluluk dileriz.

*

Nikahta şahit olarak yer alan Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Edip Sevinç, Dileklerine mutluluk duasına eklerken, “Tüm insanları da unutmayalım” dedi. Duasını da, çok bilinen “Dertlilere deva, hastalara şifa” dileğiyle tamamladı. Ancak duaya “Borçlulara eda” kısmını bilerek veya bilmeyerek eklemedi. Biz de ister istemez şöyle düşündük: “Edip Bey, ya memlekette borçlu kimse olmadığını düşündüğü, ya da ‘Borçlulara eda” dileseydi, cemaatten (pardon nikaha katılanlardan) kocaman toplu bir ‘amin’ geleceğinden endişe ettiği için klasik duanın bu kısmını es geçti.” Çünkü, söz konusu duanın camilerde cemaatten en fazla ve ciğerden gelen feryatla “amiinnnnn” alan bölümünün “Borçlulara eda ihsan eyle Yarabbi” olduğunu herkes biliyor, yaşıyor. 590 BİN TON BİLE

FAZLA!

Yemin değil, ama ona yakın etmiştim. “Bir daha şu Ziraat Odaları’nın etkisiz yetkililerinin fındık rekoltesi ve fiyatı ile ilgili söylemlerini yazmayacağım” diye. Zaten adamlar doğrulara bile siyah çelenk koyduklarına göre,yazsan ne olur, yazmasan ne! Ama, yine de sabret ve de gel de yazma bakayım!

*

Son 10 yıldaki tüm tahminleri yerle bir olan ziraat odaları, bu kez oda başkanı ya da bölge sorumlularından değil, direk en tepeden 590 bin ton açıkladıkları 2015 rekoltesini daha düşük olarak revize edecekerini

açıkladılar.

*

Hatırlıyorum da geçen yılda revize edilip, 400 bin tonun çok altına çekilmişti. Ama rekolte de gelip 500 bin tona dayanmıştı.

*

Şimdi ben ne diyeyim? Ne yazayım? Geçen yıldan ders çıkarmayıp, aynı hikayeyi tekerrür ettirenlere ne söyleyeyim?

*

Durun.. Durun.. Mehmet Akif gerekeni söylemiş:

-”Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar, Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”

*

ALO 174 GIDA HATTI...

Memlekette en hızlı gelişen ben diyeyim “davranış biçimi”, siz söyleyin “sektör” sahtekârlık oldu! İlle de yemede-içmede, yani gıda da. Daha doğrusu direk olarak sağlımızı etkileyen sektörde. Sahte tereyağından mı dem vurursunuz? Yoksa, gres yağı halini almış GDO’lu çicek ve mısırözü yağından yapılmış yemekten mi? Ya da raf ömrünü doldurmuş gıda diye geçindirilen zehirlerden mi?

*

Geçen hafta Turizm Toplası’nda lafı evirmeden-çevirmeden ve kıvırmadan direk söyledik: “Trabzon’da Gıda Denetimi yok” diye... Devlet-i Aliye’de bu iş için maaş alanlar mesajı almışlar. Ama asıl alması gereken halkın kendisi. Ve en çok da “ALO 174”e yok denecek kadar az ihbar yapan Trabzon halkı.. Hele hele, böyle bir ihbar sonucu gıda sahtekarlığı ve kirliliği yüzünden bir seferde kesilmeye başlanan 14.000 TL’lik para cezaları. Biz sizin adınıza yetkilileri uyaracağız ama. Ey vatandaş sende sağlığına sahip çıksana!