'Benim olsun, kimsenin olmasın'. Maalesef bizdeki hastalık bu. Koltuk sevdalılığı, ne sevdalıkmış anlamadım! Koltuk deyince rahmetli Kemal Sunal'ın filmi aklıma geliyor. Sonunda koltuğu yakıyor ve 'işte size koltuk' diyor. Falancanın oğlu başkan, hem de önemli yerde. Parti getirdi onu araya... O işimizi çözer. Veya falancanın kardeşi, babası veya yakını...

Maalesef Rize'de kurtulamadığımız tek şey koltuk sevdalılığı... 35 yılına girdiğim mesleğimde Rize'de kimin ne olduğunu az çok biliyorum. Eylül veya Ekim ayına kadar birkaç STK'da seçimler yapılacak, şimdiden kulisler başladı. Bu kulisler referandum seçimlerini geride bırakacak kulisler. Referandumda 'Evet' veya 'Hayır' çıkmış umurlarında değil. Şöyle kafamdan tarama yapıyorum ve bakıyorum STK'lara hangisi oturduğu koltuğu hak etmekte.

Maalesef değil koltuk onlara tahta iskemle bile vermem. STK'ların çoğu bu durumda, Rize'ye hiçbir katkıları yok. İşsizlikmiş, istihdammış veya proje üretmekmiş, hiçbirinin umurunda bile değil. Koltuk var ya, lanet olası koltuk! Başkan diyecekler ya... İşte onlar için o önemli...

Geçtiğimiz günlerde bazı siyasilerle sohbet ediyoruz. Rize'de bir önemli STK bakan ile toplantıya katılmış. Bakan şikayetleri dinliyor ve bu STK başkanı 2 yıl önce kağıda yazdığı ve bakanın huzurunda okuduğu aynı metni almış ve ona bakarak yine okumaya başlamış. Bunun üzerine zeki bakan işi anlamış ve "Bu mektubu biliyorum, iki yıl önce yine okudun" demiş. Kırmızı surat renk değişmiş tabii, onunla birlikte oraya gidenler de utanmışlar. İşte Rize'deki sivil toplum kuruluşları, birçoğu bu pozisyon da değil konuşmak, değil icraat, adama iki koyun versen yaylada kaybeder. Bazen bana Mustafa çok ağır yazıyorsun diyorlar... EVET... Yazıyorum,  yazacağım.

Rize hizmet bekliyor. Sokakta gençlerimiz boş geziyor, Emniyet her gün uyuşturucu yakalıyor, bunları herhalde babalarımız veya nine, dedelerimiz içmiyor, bu gençlik içiyor. Gelecek nesle sadece uyuşturucu alışkanlığı kazandırıyoruz. Kış boyu boş gezen gençler ya kahvehanede ya da sahilde kayalıklar arasında içki veya uyuşturucu aleminde... STK'ların umurunda değil. Onlar kendi koltuklarının derdinde, kendi çevresindeki insanları bir yerlere getirme veya yakınlarına ihale alma peşinde. YOKKKK!!! Artık dur deme zamanı, bunu siyasilere de söyledim.

Manda kafalara, konuşmadan aciz, üretim yapamayan, kendi menfaatlerini düşünen insanları yakanızdan silin; bu insanlar size kar değil zarar veriyorlar, icraat yerine kendilerine yontuyorlar. Onlar ise 'Haklısın... Bize adam göster' dediler. Adam, adam gibi adam... Çoook, ancak bu adamların siyasetine değil, size yakınlıklarına değil, onun bunun adamı olmadıkları için değil, onlar geleceğe yön verecekleri için onlara destek verin...

Doğru dediler. Bakacağız, zamanı geldiğinde KOLTUK sevdalılarının koltuktan inip tahta iskemleye oturduklarını göreceğiz. Allah ömür verirse göreceğiz. Yazık olmasın bu millete ve geçen zamana, dik durun, eğilmeyin.