Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kağıthane'de, yenilenmiş teknolojik ürün satışı yapan özel bir firmanın yenileme merkezi açılışında konuştu. İkinci el yenileme merkezlerinin önemine değinen Bakan Varank, "Akıllı telefon satışları özelinde baktığımızda dünyada 450 milyar dolarlık bir pazar var ülkemizde de pazar oldukça büyük. Türkiye olarak ihtiyacımızın büyük kısmını ithalatla karşılama durumunda kalıyoruz. Türkiye'de yerli üreticiler de var fakat, hala ciddi bir ithalat yapıyoruz. Son iki seneye kadar Türkiye dünyada en sık telefon değiştiren, en yeni telefonları kullanan bir ülkeydi.

Fransa, Almanya ve İngiltere'den daha yeni telefonları kullanıyorduk, daha sık telefon değiştiriyorduk. İkinci el telefon pazarı, bu açılardan da daha önemli. Biz bu kadar zengin bir ülke değiliz, milli gelir karşılaştırmalarına baktığınızda bu kadar sık telefon değiştirmek aslında Türkiye'nin ihtiyacı olan bir şey değil. Bu manada ikinci el yenilenebilir telefon piyasası, vatandaşlarımıza yeni bir alternatifi de, bir yeni imkanı da getirmiş oluyor. Bu manada yenileme merkezleri ithalatın önüne geçerek de ülkemize ekonomik değer anlamında büyük katkılar sağlayacak, cari açığın azaltılmasında önemli bir rol oynayacak. Yenileme merkezleri sürdürülebilirlik ve ekonomik anlamda ülkemize büyük faydalar sağlıyor. Bu piyasa büyüyecek, piyasada imkanlar çeşitlenecek, bu sektörün önünün açık olduğunu ifade ediyoruz" dedi.

"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'YE GİDEN YOL GİRİŞİMCİLİKTEN GEÇİYOR"

Girişimciliğe verilen desteklerle ilgili bilgi veren Bakan Varank, "Türkiye'de artık gençlerimiz kariyer planlarını yalnızca bir yerde istihdam edilmek üzerine değil, girişimcilik üzerine de kuruyor. Gençlerimiz kendi şirketlerini kurmaya başlayacaklar. Büyük ve güçlü Türkiye'ye giden yol girişimcilikten geçiyor, biz buna yürekten inanıyoruz. Türkiye'nin geleceğinin çok aydınlık olduğunu paylaşmak istiyorum. Bakınız biz girişimciliği odağımıza aldığımızda, Türkiye'de bu alanlara yatırım yapmak isteyen iş insanı sayısı yeterli değildi, fonlar yeterli değildi. Kamu olarak ne yapabileceğimizi düşündük, girişimcilik ekosisteminin önünü nasıl açarız, en önemli konu finans ise, finans üzerine neler yapabiliriz diye düşündük. Bunun için bizzat bakanlık olarak fonlar kurmaya başladık. Bugün bilişim vadisinin kendi yatırım fonu var, kalkınma ajansımızın teknoloji ve inovasyon fonu var, yerel kalkınma fonu var, bunun yanında Türkiye'de kurulu fonları desteklemek üzerine kalkınma ajanslarıyla projeler başlattık. Kalkınma ajansların bu işleri yapabilmesi için mevzuatımıza madde koyduk. Bu maddeyi okumak istiyorum, 'Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen usül ve esaslar çerçevesinde büyüme potansiyeli taşıyan şirket ve girişimcilerin desteklenmesine yönelik girişim sermayesi fonlarına katılım sağlamak. Ne kadar güzel bir madde değil mi? Biz bunu girişimcilik ekosistemine söylediğimizde tebrik ve teşekkür alırız" şeklinde konuştu.