SON DAKİKA



Haber > Gündem > Sandık ve ayna

Sandık ve ayna

14 Haziran 2015 Pazar - 09:42








Ve... Sandık konuştu... Haydi koalisyona... Alınan sonuçlar ve oranlar ortada. Herhalde bizim suyumuzda var, kaybedenlerin dahi zafer naraları atmaları. Bu ülkenin sahibi biziz, ‘bizim için oranlar hiç de önemli değil’ gibi pişkin bir edayla ve sıcağı sıcağına, yüzde kırk bir oy alan bir partiye karşı salvo yapmalar... Yani oyu azalan ama bunu zafer gibi topluma sunanlar... Dış güçlerin, paralel yapıların ve paralel yapının güdümündeki iç ve dış medyanın dizayn etme, nizamat verme ve formatlama çalışmaları... Haydi koalisyona... Ve... Her hal ve ahvalde dışa avuç açan bir Türkiye’ye dönüş...

Dış güçlerin ve onların Türkiye’deki uzantılarına biat etmeyen bir Türkiye’den; biat eden, kendisine nizamat verilen, el pençe divan duran bir Türkiye’ye... Kendi kendine karar verecek duruma gelmiş bir Türkiye’den; eskiden olduğu gibi hep diz çöken, söz dinleyen, uysal bir Türkiye’ye... Dik durmaya çalışan bir Türkiye’den; hep eğilen bir Türkiye’ye. Başta İsrail olmak üzere ABD ve Avrupa’nın bazı ülkelerinin; Türkiye’mizin bölgesinde güçlenmesini, söz sahibi olmasını, lider devlet olmasını bir türlü içlerine sindirememeleri... Bu devletlerin yetkililerinin ve basın-yayın organlarının, 7 Haziran seçimleri öncesinde Türkiye hakkındaki karalayıcı tavırlarını hemen hepimiz gördük ve izledik. Fakat çok ilginçtir ki; 7 Haziran’dan sonra sevinç çığlıkları atmalarını nereye oturtmalı, nasıl okumalı, nasıl yorumlamalıyız acaba? İsrail memnun, batı memnun, sevinç çığlıkları kulaklarımızı çınlatıyor.

Bu durumda başımızı iki elimizin arasına koyup düşünme zamanı değil midir? Bunlar bizi çok sevdiklerinden, çok düşündüklerinden mi bunu yapıyorlar acaba? Düşünmek gerekmez mi? Eğer demokrasi adına bunu yapıyorlarsa; Mısır örneğini nereye koyuyorlar, kime yutturmaya çalışıyorlar acaba? Çünkü Mısır’ı istedikleri gibi kullanıyorlar, orada demokrasinin ‘D’sini bile görmek istemiyorlar. Zira şu çıkarlar var ya, boyun eğdirme var ya... Sen misin “Van minüt” diyen? Hem de Davos’ta, hem de dünyanın gözünün önünde, hem de Şimon Perez’e...

O bizim atamız, o bizim dedemiz, o bizim soyumuz. “Zaten size tarihi kinimiz vardı”. Şimdiye kadar bir tek Ulu Önder ATATÜRK, İtalyanlarla aramızda bir anlaşmazlık üzeri “Çizmemin birini Ankara da giydim, diğerini Roma da giyerim” demişti. Boyun eğmek, muhtaç olmak, avuç açmak, başı önde olmak bizim soyumuza asla ve asla yakışmaz. Siyasetçilerimizin, dış mihrakların oyununa gelmemeleri şarttır. Biz bize düşman olmayalım. Ve sandık konuştu. Milletimizin ortaya koyduğu iradeye elbette herkes saygı göstermelidir. Burada en ufak bir tereddüt yoktur ve de olmamalıdır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap