2011 fındık sezonunda konuşulan konuların aynısının bu yıl da konuşulduğunu, muhtemelen gelecek yıl da konuşulacağını dile getiren Ayhan Kaymaz, “Tiyatro sahnesi aynen devam ediyor. Aynı sorunlar, aynı tespitler, aynı gerekçeler, aynı psikolojik harekat, aynı yetkililer tarafından sıralanmaya devam ediyor. Hatta son 20 yıla bir göz gezdirelim, bugünkü tespitlerin 20 yıldan beri tekrar tekrar söylendiğini görmekteyiz” diye konuştu. Fındığın sorunlarına teşhisi koyan sektörde bulunan siyasi, bürokrasi ve ihracatçı kesimlere ‘doktor’ tabirini kullanan Ayhan Kaymaz, “Doktorlar teşhisi koyuyor ama gereken ameliyatı yapmıyor. Doktorlar, fındıkta ‘Lisanslı depoculuk sistemine geçilmeli’, ‘Fındık İhtisas Borsası kurulmalı’, ‘Fiyatlar Arz-Talep dengesine göre şekillenmeli’, ‘Doğrudan Gelir Desteği artırılmalı’, ‘Alan bazlı destek devam etmeli,’ ve ‘Rekolte yüksek, fındığın fiyatı düşük olursa bizi sıkıntılı günler bekliyor’ gibi teşhisler koyuyor ama ‘Ameliyatı yapın o zaman’ diyoruz, ses seda yok. Belli ki ameliyatı yapmak istemiyorlar ya da onlara izin vermiyorlar. Her ikisi de olabilir” şeklinde konuştu. Kaymaz, şöyle devam etti: “Bizler dinlemekten yorulduk, yetkililer söylemekten yorulmadılar. Psikolojik harekatlarına devam ediyorlar. Fiskobirlik’in devreden çıkarılmasıyla üreticilerin eli zaten zayıflatılmıştı. Üreticilerin pek yapabileceği bir şey yok. Fındık bir devlet politikasıdır. Sorunların giderilmesi için devlet çözüm üretmelidir. Psikolojik harekat yapan yetkililer; basından ezber psikolojik yönlendirici ve etkileyici demeçler vermek yerine, yaşanan sorunların giderilmesi, fındık fiyatının iyi olması, fındık sistemini oluşturmak için gereken çabayı göstermeliler. Fındık üreticilerini, Ordu ve Giresun ekonomisini düşünmeleri gerekir. İddia ediyorum; bugünlerde söylenen psikolojik sözleri bir kenara not edin. Çünkü 2013 yılında da benzer söylemlerle karşı karşıya kalacağız. Hatırlatmak isterim, psikolojik oyunlarla üreticinin cebinden fazladan para almak, bir anlamda kul hakkını çalmakla eşdeğerdir.”