Nasreddin Hoca oğlunun eline bir testi tutuşturup çeşmeden su getirmesini istemiş. Çocuk dışarı çıkarken de ensesine bir tokat atıp; “Testiyi kırma ha!” diye öğüt vermiş. .  Bunu gören komşulardan biri;  “Yahu Hocam, henüz testiyi kırmadan niye dövüyorsun yavrucağızı?” demiş. Hoca cevaplamış:  “Testiyi kırdıktan sonra neye yarar be birader!” * Kıssadan hisse... Son olarak Ankara’da da yaşanan canlı bomba vahşetinin de ardından öncekilerde de olduğu gibi, “Gereken yapılıyor. Kim olduklarını tespit ettik. Sebep olanlar kanundan kaçamayacaklar” falan filan diye nutuk atanlar, Hoca Nasreddin gibi olamayanlar... Hisse almak size düşer...

ŞİMDİ Mİ “BİZ” OLDUK?

Ben diyeyim; “acıyarak!” Siz söyleyin; “iğrenerek!” Birileri desin; “tiksinerek” tek kelimelik bir çağrı, son zamanlarda papağan gibi tekrarlanıyor, nakarat gibi söyleniyor; “Biz” diye diye! “Biz olalım” diye... * Ne gariptir ki, şimdilerde 7 gün 24 saat “Bir olalım. Biz olalım” diye sahne alanlar, çok değil 5-6 ay öncesine kadar “Siz siz” diyerek kendilerinden başka cümle alemi ötelemekle, itelemekle meşgul idiler... * Bu mantık sahiplerine, ben “düğün geçtikten sonra kına”, siz, “Atı alanın Üsküdar’ı geçtikten sonra” atasözlerini hatırlatsak yanlış mı yapmış oluruz?

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARI...

Suriye politikasına bağlı Rusya hesapları konusunda da “sıfır çeken” Türkiye, bundan sonra dış işleri ile ilgili düzenlenecek hiçbir halter müsabakasında yarışamayacak. Pardon dış politika münazarasına alınmayacakmış!

ASIRLIK BİNAYI YIKAN, MUHAFAZAKAR TRABZON!..

Geçenlerde yazdık ya; adı ile anılması ile ters orantılı kenttir “Muhafazakâr Trabzon” diye.. Daha Türkçesi, değerlerini muhafaza etmeyen kenttir Trabzon. * Şimdilik iki cümle ile son günlerde Trabzon’da bir asırdır yaşayanların, Tabakhane köprüsünden geçenlerin hemen hatırlayacağı bir tarihi eserin akıbetini buraya alalım. Daha sonra tüm detayları ile ya haber yapacağız,ya köşe yazacağız. Kentsel dönüşüm kapsamında, 100 yıllık olmasına rağmen tarihi eser olarak tescil edilmediği için Tabakhane köprüsünün yanı başındaki eski bina, ben diyeyim “apar topar”, siz söyleyin “alacele” neden ve nasıl yakıldı bilir misiniz? Biz aktaracak ve öğreneceksiniz. İçinizde az da olsa muhafazakârlık, bu kente sahip çıkma güdüsü varsa çok ama çok üzüleceksiniz...