İnternet ve bilişim çağındayız. Dünyamızda olağanüstü bir durum olmazsa, teknolojik olarak her şey yıkılıp çökmezse, bilgisayar deyimiyle ''resetlenmezse'', kıyamete kadar bilişim teknolojileri gelişmeye devam edecek. Bu arada üniversite tercihi yapacak olan gençlerimiz ve ailelerine de Bilişim Teknolojileri'nin çok önemli olduğunu, sonu olmadığını, sürekli geliştiğini ve çağın meslekleri arasında olduğunu hatırlatalım.

Tabi ki bu gelişen teknolojiyle birlikte internet hastalığı diye bir hastalık ortaya çıktı. Elinizdeki cep telefonlarıda bilgisayar özellikleri ile donatılmış olunca, her ortamda, her saatte, heryerde internete girilebiliyor. Bunun çok iyi avantajları olsa da birçok dezavantajları ve sıkıntıları beraberinde getiriyor. Çocuklarımız için bağımlılık yapabiliyor veya kötü niyetli insanların elinde her türlü amaç için kullanılan tehlikeli bir silaha dönüşebiliyor. Bununla ilgili aileleri ve bireyleri bilgilendirip, bilinçlendirmek için çalışmalar yapılıyor ama eksik olduğunu görüyoruz. Bu çalışmaların gerekli birimlerce ve uzmanlarca önem verilip artırılması gerekiyor.                        

Tabi bu arada birçok kişinin sosyal medya hesabı sayfaları var. Türk toplumu olarak herşeyi abartmayı sevdiğimiz için;artık güzel ülkemin, güzel insanları neredeyse 24 saatlerini bu sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlar. Geçenlerde basından bir arkadaşımız; “Abla niye çalışmalarını 'Face' hesabından paylaşmıyorsun, biz haberlerin çoğunu oradan alıyoruz'' dedi. ''Benim 'Face' hesabım yok. Bugüne kadar hiç açmadım geçen yıl 'Twitter' hesabı açtım, bazen oradan paylaşımda bulunuyorum'' deyince çok şaşırdı.

Yaptığınız çalışmaları, yararlı bilgileri, haberleri veya fikirlerinizi paylaşmanız, sosyal medya hesaplarını daha aktif kullanmanız artık çağın gerektirdiği bir durum. Ama önemli olan doğru bir dil ve düzgün bir üslup kullanarak bu paylaşımları yapabilmek. Çevremden gördüklerim, duyduklarım, okuduklarım beni çok şaşırtıyor. Sosyal medyada toplum zıvanadan çıkmış durumda, neyi paylaşamıyorlar anlaşılır gibi değil. Çoğunlukla; ülkemizin gündemindeki konularla ilgili, siyasetle ilgili, inançla ilgili veya futbolla ilgili herkes kendi söylediklerinin en doğru olduğunu ve kendi haklılığını savunuyor. İnsanlar sokak kavgası eder gibi sosyal medyadan kavga ediyorlar. Gerçi sokaklarda da durum aynı. Kimse kimseyi anlamaya çalışmıyor ve anlayış da göstermiyor. Kimse kimseye tahammül edemiyor. Herkes en doğrusunu ben biliyorum diye ahkam kesip, birbirlerine kötü ve sinkaflı sözler sarfediyor.

Bizim dinimiz Müslümanlık hoşgörü dinidir. Kuran ayetlerinde açık ve nettir. İslam, düşünce hürriyetini ve hoşgörüyü savunur. Allah müminlere hoşgörülü, şefkatli, merhametli ve affedici olmayı emreder.