SON DAKİKA



Haber > Gündem > "Henüz o hedeflerimize ulaşmış değiliz"

"Henüz o hedeflerimize ulaşmış değiliz"

18 Aralık 2012 Salı - 10:43




Babacan, 'Avrupa Birliği’ne ihtiyacımız yok' diyebilecek bir konumda olmadıklarını belirtti.





Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Londra’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaret ile Türk Ekonomisi hakkında raporlar hazırlayan analizciler ile görüştü. Toplantının ardından gazetecilerin; işsizlik, Avrupa Birliği, Suriye sorunun ekonomiye etkisi ve kamu konularında yönelttikleri soruları yanıtlayan Babacan, Londra’daki temaslarına İngiliz yatırımcılar ile bir araya gelerek devam etti. “SERMAYE PİYASALARI KURULU (SPK) YÖNETİCİSİNİ YENİ DÖNEMDE BULACAK” Gazetecilerin SPK kurumunun başına kimin atanacağı yönündeki sorusunu yanıtlayan Babacan, "Sermaye Piyasası Kurulumuzda biliyorsunuz 7 tane isim vardı; başkan artı altı üye. Bu isimlerden bazılarıyla devam edebiliriz, bazı isimlerde de yenilemeye gidebiliriz dedik ve bu konudaki çalışmamız şu anda devam ediyor. Henüz kararlarımız kesinleşmedi. Yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun Resmi Gazete'de yayınlandığı günden itibaren artık yeni kurulun da oluşup, görevinin başına geçmesini arzu ediyoruz, planlarımız hazırlıklarımız da bu yönde. Ama dediğim gibi, hangi isimlerle devam ederiz, hangi isimlerde değişikliğe gideriz onun kararını önümüzdeki dönemde vereceğiz, kesinleştireceğiz" ifadesinde bulundu. “İŞSİZLİKTE BİR MİKTAR YÜKSELİŞ GÖRÜYORUZ” Babacan, işsizlik rakamları üzerine gelen bir soruya, “Büyüme rakamı ve işsizlik rakamına baktığımızda büyümede biraz yavaşlama, işsizlikte de bir miktar yükseliş görüyoruz. Ancak bizim beklentimiz aylık hareketler. Artı-eksi sapmalar her zaman olabilir ama bizim beklentimiz 2013 yılının tümündeki işsizlik oranının 2012 yılına göre daha düşük olması. 2009 yılından bu yana gerçekleşen büyüme ile işsizlik oranında hızlı bir düşüş yaşandı, 2009 yılından bu yana 4 milyonun üzerinde yeni istihdam oluşturuldu. Bunun 1 buçuk milyonu kadın istihdamı oldu ki çok önemlidir. Dolayısıyla bu ufak sapmalar genel trendleri bozacak büyüklükte bir gelişme değil, program dışı değil” cevabını verdi. “KAMU BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİNDE ACELEYE GEREK YOK” Kamu bankalarının halka arzı üzerine gelen bir soruyu cevaplayan Babacan, “Halk Bankası’nın ikincil arzını tamamladık ve o gün itibariyle, bu ikincil arz Halkbank'ın 10 milyar dolarlık bir piyasa değerinin olduğunu bize gösterdi. Kaldı ki çok enteresandır, 2002 yılında ben Halk Bankası’ndan sorumlu olarak göreve başladığımda Ziraat ve Halk Bankası’nın ortak bir yönetim kurulu vardı. Çünkü IMF’nin program ve ısrar gereği Halk Bankası, Ziraat Bankası’nın içine katılacaktı. O zaman iki tane halk bankasına ne gerek var deniyordu. Birleştirme çalışmaları başlamıştı ancak biz baktık ve bunun çok doğru olmayacağı kanaatine vardık. Çünkü her ikisinin de piyasada ayrı yeri var. Mesela, o günkü Vakıfbank'ı bize hızla özelleştirin, hızla satın diyorlardı. O gün Vakıfbank 200-300 milyon dolar ediyordu. Halkbank zaten değersiz olduğu için Ziraat'ın içine katın, ancak böyle çözersiniz, başka türlü bu size zarar getirir deniyordu. Ama çok şükür geldiğimiz bu noktada Halkbank ile Ziraat Bankası'ndan sadece kendi dönemimizde 16 milyar TL temettü aldık. Görev zararı yapan, Hazine'den sürekli kaynakla ayakta tutulan bankalar, tam tersine Hazine'ye kaynak sağlayan bankalar haline geldi. 'Artık değeri yok, Ziraat'ın içine katın' denilen banka bugün 10 milyar dolarlık bir değer haline geldi. Bunu tamamladık, şimdi yüzde 51'i en az birkaç yıl daha devletin elinde kalmaya devam edecek çünkü yüzde 51'i stratejik bir yatırımcının gelip alması lazım. Şu anda dünyada bizim arzu ettiğimiz değerde paraları verip de, yüzde 51'ini alacak banka sayısı çok azdır" açıklamasında bulundu. “ 'AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHTİYACIMIZ YOK' DİYEBİLECEĞİMİZ BİR KONUMDA DEĞİLİZ” Avrupa Birliği’nin yaşadığı kriz ile popülaritesini yitirmesinin, Türkiye’ye etkisi hakkındaki soruyu cevaplayan Babacan, “Biz iyiyiz AB kötü, vuralım AB’yi. Biz zaten her şeyi kendimiz gayet iyi yapıyoruz, bir ihtiyacımız da kalmadı AB’ye gibi söylemleri hala prim görüyor ama bizim AB politikamızın bu söylemlerden ve popülizmden uzak durması lazım. Bu; Türkiye’nin bir gelecek projesidir. Bu; Türkiye’nin demokratikleşme projesidir. Türkiye’nin insan hakları konusunda dünyanın en yüksek standartlarına ulaşma projesidir. Eğer biz gerçekten ileri bir demokrasi olmak istiyorsak, temel hak ve özgürlükler konusunda hukukun üstünlüğü konusunda dünyanın en iyi uygulamalarına ulaşmak istiyorsak AB son derecek önemli. 'Avrupa Birliği’ne ihtiyacımız yok' diyebileceğimiz bir konumda değiliz. Hem demokrasi konusunda hem insan hakları konusunda hem hukukun üstünlüğü konusunda daha çok uzun yolumuz var. Henüz o hedeflerimize ulaşmış değiliz” dedi. “EKONOMİDE ALTIN YÜZÜNDEN SUNİ BİR İYİLEŞME YOK” Babacan, altının ekonomiyi iyileştirdiği yönünde gelen bir soruyu, “Temmuz ayında TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) altın konusunda bir açıklama yaptı. Bu açıklamada altın ticareti hakkında detaylar verdi. Altın diğer ürünlerde olduğu gibi bir ihraç maddesidir. Sadece ihracat değil ithalat boyutu da var. Konu hakkında yapılan yanlış değerlendirmeleri üzülerek görüyoruz ama işi bilenlerin, Türkiye ekonomisini tanıyanların ne yaptığına bakacak olursak konunun çok çok açık olduğu ortada. Yani ne bizim büyüme rakamlarımızda, ne ihracat rakamlarımızda, ne cari açık rakamlarımızda altın yüzünden suni bir iyileşme yok” şeklinde cevapladı. “SURİYE SORUNUNUN EKONOMİYE OLUMSUZ ETKİSİ AZDIR” Başbakan Yardımcısı Babacan, “Suriye ile ilgili ne yaptıysak hep güçlü bir hukuki meşrutiyet zemini üzerinde yaptık. Yani attığımız her adım uluslararası hukuk karşısında çok sağlam adımlar oldu. Biz Suriye konusunda tek başına hareket etmedik. Bu, insanlık açısından baktığınızda küresel bir mesele. Aynı zamanda da güvenlik açısından da bir bölgesel sorundur. Suriye’deki karışıklık sadece Türkiye’nin değil, çevredeki pek çok ülke için de bir güvenlik meselesidir. Dolayısıyla Suriye’yle ilgili ne yaparsak mutlaka dostlarımız ve müttefiklerimizle birlikte hareket ediyoruz. Biz bunlara dikkat ettikten sonra da Suriye’deki gelişmelerin ülkemiz ekonomisi üzerindeki etkilerinin son derece sınırlı kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, daha sonrasında yatırımcılarla bir araya geldi.
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap