TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri’nin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Türkyılmaz, denizlerde 550, iç sularda 380 balık türü bulunduğunu, 100 türde de ticari olarak avcılık yapıldığını bildirdi. Sucul biyoçeşitliliğin korunamaması halinde ne balık yetiştiriciliği ne de avcılığı yapılabileceğini vurgulayan Türkyılmaz, balıkçılık sektörünün 600 bini doğrudan 250 bin kişiye istihdam sağladığını söyledi.

Türkyılmaz, 583’ü denizde, bin 830’u iç sularda olmak üzere balık yetiştiren toplam 2 bin 382 işletme bulunduğunu aktarırken, “2000’li yıllarda sadece 50 ton civarında olan ve 100 adet işletmeden oluşan yetiştiricilik sektörümüz bugün 600 bin tonlara çıktı” dedi. Türkyılmaz, Türkiye’nin balık yetiştiriciliğinde yurtdışına teknoloji ihraç etmeye başladığını, 23 ülkeyle balıkçılık anlaşmaları yapıldığına bildirdi.

Türk Somonu marka

Su ürünleri ihracatının 252 bin tonu, ithalat miktarının da 100 bin tonu bulduğunu belirten Türkyılmaz, “ihracatımızın büyük bölümünü çupra, levrek, Türk somonu oluşturuyor. Türk Somonu artık dünya markası oldu. İthal ettiğimiz balıklar daha çok ‘yem balıkları’ dediğimiz, orkinos besiciliğinde kullanılan uskumru, kolyoz gibi balıklar ve ticari anlamda öyle çok ekonomik değeri olmayan balıklar” bilgisini verdi. 103 ülkeye yapılan ihracatın üçte ikisinin AB ülkelerine olduğunu kaydeden Türkyılmaz, AB’nin katı kurallarına vurgu yaparak, “Biz dünyada AB’ye su ürünleri ihracı yapan ender ülkelerdeniz. Bunun sebebi de hem ürünlerimizin kalitesi hem de tesislerimizin fiziksel altyapı ve hijyen şartlarının mükemmel durumda olması. 2023 yılı hedefimiz 2 milyar dolar” dedi. Türkyılmaz, 2023’te Cumhuriyetin 100. yılında, 100 milyon balıklandırma çalışmasını gerçekleştireceklerini söyledi.

Türkiye’nin iç sulardaki avcılıkta Avrupa’da birinci, denizlerde ise 5. sırada, dünyada ise 32. sırada olduğunu, bütün sıralamalarda ilk sıraya yerleşebileceğini belirtirken, “Sürdürülebilirlikten uzak bir yaklaşım gösterir, koruma kollama dengelerini bir tarafa bırakırsak eğer bugün itibarıyla balıkçı gemilerimize, balıkçı reislerimize ‘Hadi bu avcılığı yapın ve bizi 1’inci yapın’ dediğimiz anda dünya 1’incisi oluruz. Ancak, denizi kökünden kuruturuz. Tercih edilen bir yaklaşım değil” diye konuştu.