6 Şubat 2023’te yaşanan asrın felaketinin yıldönümü için Gazeteci-Yazar Mahir Temur tarafından hazırlanan ‘Soğuk Fay’ isimli belgesel izleyenleri duygulandırdı. İlk gösterimi bugün ikinci büyük depremin yaşandığı saat 13,24’te İnönü Üniversitesi'nde yapılan ve aynı zamanda Youtube’de de paylaşılan belgeselde 1 yıl önce görevli bürokratların yaşadıkları zorlu süreç ele alınıyor.

Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşların yakınları ile yapılan röportajlarında yer aldığı belgeselde en dikkat çekici bölüm ise Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un o günü anlatırken gözyaşlarına hakim olamaması oldu.

Depremin hemen ardından Malatya'ya Koordinatör Bakan olarak görevlendirilen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sabaha doğru 04.17’de yaşanan depremde Ankara’da olduğunu ve sarsıntıyı çok güçlü hissettiğini söyledi. Deprem sırasında, “Ben Ankara yıkıldı sandım, bizim bina çok sallandı” diyerek sarsıntının şiddetini anlatan Ersoy, “Deprem bittikten sonra dışarı baktım her şey yerli yerindeydi Ama dedim kesin bir yerde ciddi bir deprem oldu. 15-20 dakika sonra da birçok şehri kapsayan Kahramanmaraş merkezli deprem olduğunu öğrendim” şeklinde konuştu.

'BU BİR DEPREM DEĞİLDİ. DEPREM FIRTINASIYDI'

Sabah erken koordinatör bakan olarak görevlendirildiği Malatya’ya gelirken havanın kar yağışlı olduğunu da ifade eden Ersoy, “Şehre girerken çok anlaşılmıyor ilk başta depremin boyutu, bazı binaların yıkıldığını görüyoruz. Ama yaklaştıkça yıkılan bina sayılarının arttığını gördük. Bizim şansızlığımız bu bir deprem değildi. Deprem fırtınasıydı, böyle olunca da bazı sıkıntılar yaşanıyor tabi” ifadelerine yer verdi.Öğlen 13,14’de Kahramanmaraş merkezli yaşanan ikinci depreme Malatya Valiliğindeki kriz koordinasyon toplantısında yakalanan Bakan Ersoy, o anları ise şöyle anlattı:

“76 saniye falan sürdü sanırım, o sırada bir dalga geldi hafifledi sonra bir daha vurdu. Bizim bulunduğumuz yerler çökmüş toplantı odası çöktü. Orda Allah koruyor, biz toplantı odasına değil de yandaki odaya girmiş olduğumuz için çok ufak sıyrıklarla atlattık. Dışarı çıkıyorsunuz her yerde çığlıklar, film senaryosu gibi oluyor. Patır patır binalar çöküyor. Hepsi aynı anda da çökmüyor, şuraya bakıyorsunuz bir bina çöküyor biraz sonra diğer bina çöküyor. Arkanızı dönüyorsunuz insanlar oraya koşuyor, orası çöküyor başka yere kaçıyorlar. Tabi daha kötüsü enkazın altında kalmak. Ama enkazın nasıl oluştuğunu gözlerinizle görüyorsunuz teker teker çöküyor.”