SON DAKİKA



Haber > Gündem > AYM Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı

AYM Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı

26 Aralık 2023 Salı - 23:59




Anayasa Mahkemesi, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin aldığı hak ihlali kararının gerekçesini açıkladı. AYM, Atalay'ın başvurusunda iki kez temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine karar verdiğini belirtti.





Anayasa Mahkemesi (AYM), TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmemesine ilişkin basın açıklaması yaptı. AYM, Atalay dosyasında hak ihlali olduğuna oy çokluğuyla ikinci kez hükmederek verdiği kararın gerekçesini yayımladı. Atalay'ın başvurusunda iki kez temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine karar verdiğini belirten AYM gerekçeli kararda, "AYM'nin temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar verdiğinde herhangi bir merciin bu kararın Anayasa’ya veya kanuna uygun olup olmadığını inceleme ve denetleme yetkisi bulunmamaktadır" ifadeleri dikkat çekti.

AYM'nin gerekçeli kararının ise gece yarısı Resmi Gazete'de yayımlanması bekleniyor. “Anayasa Mahkemesinin İhlal Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi” başlıklı açıklamanın ç şöyle: “Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 21/12/2023 tarihinde, Şerafettin Can Atalay (3) (B. No: 2023/99744) başvurusunda Anayasa’nın 148. maddesinde güvence altına alınan bireysel başvuru hakkı ile Anayasa’nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ve Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

MAHKEMENİN DEĞERLENDİRMESİ




Somut olayda Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereği yerine getirilmemiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarının yerine getirilmemesi, Anayasa’nın 153. maddesinin altıncı fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükmü ile çatışan bir durumdur. Kararlarının bağlayıcılığına ilişkin bu hüküm Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru kapsamında ihlal edildiğine karar verilen anayasal hak ve özgürlükler için de geçerli olan ek bir güvencedir. Öte yandan yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece görülerek Anayasa’nın 142. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa’nın 37. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir.

Anayasa’nın 148. maddesinde, şartlarını yerine getiren herkese Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma hakkı verilmiştir. Hiç kuşkusuz Anayasa Mahkemesi kararlarının etkili bir şekilde uygulanması bireysel başvuru hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararların ihlal kararında tespit edildiği şekliyle icra edilmemesi de etkili başvuru hakkının özel bir türü olan bireysel başvuru hakkının açık ve ağır bir şekilde ihlali anlamına gelmektedir. Bireysel başvuru kararlarının uygulanmaması Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmayı anlamsız hâle getirecektir. Nitekim tam da bu sebeplerle Anayasa’nın 153. maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarına uyma ve bu kararları değiştirmeksizin yerine getirme hususunda yasama, yürütme ve yargı organları ile idare makamlarına herhangi bir takdir yetkisi tanınmamış veya bu konuda bir istisnaya da yer verilmemiştir.




Öte yandan somut başvuruya konu yargılamada Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemesini ilgili mahkeme olarak belirlediği için Yargıtayın 6216 sayılı Kanun kapsamında yeniden yargılama yetki ve görevi bulunmamaktadır. İhlal kararının gönderildiği ilk derece mahkemesi ise Anayasa Mahkemesinin kararı uyarınca önüne gelen dosyada yeniden yargılamayla ilgili görevini yerine getirmemiş; başvurucunun anayasal haklarını da gözeten bir yargılama yapmamıştır. Kamu gücünün eylem, işlem ve ihmallerinin Anayasa’ya uygunluğunu kesin ve bağlayıcı olarak karara bağlama yetkisi münhasıran Anayasa Mahkemesine aittir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yoluyla bir temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar verdiğinde herhangi bir merciin bu kararın Anayasa’ya veya kanuna uygun olup olmadığını inceleme ve denetleme yetkisi bulunmamaktadır. Anayasa ve kanunlar Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirme yükümlülüğü altında olan kamu makamlarına ve somut olayda ilk derece mahkemesine dosyayı farklı bir yargı merciine gönderme yetkisi vermediği gibi herhangi bir yargısal makamı da Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını tartışma konusunda yetkilendirmemiştir. Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcılığı, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri kapsadığı gibi ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak merciin belirlenmesini de kapsar. Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmasının reddedilmesi ve hukukun emrettiği yöntemler izlenerek ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmaması Anayasa’nın 153. maddesinin sözüyle açıkça çelişen, anayasa koyucunun iradesine aykırı bir yorum ve uygulama olmuştur. Sonuç olarak ilk derece mahkemesinin yetkisi dâhilindeki bir dosyayı Yargıtaya göndermesiyle başlayan, Yargıtayın da Anayasa hükümlerini gözardı ederek verdiği bir kararla şekillenen süreç Anayasa’nın sözüne açıkça aykırılık oluşturmuş ve neticede başvurucunun bireysel başvuru hakkı, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline yol açmıştır.”
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0
AYM

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap