SON DAKİKA



Haber > Gündem > Akif’in ruhu, “İstiklal marşı”

Akif’in ruhu, “İstiklal marşı”

17 Mart 2017 Cuma - 09:00








Büyük VATAN AŞKINA, duygu derinliğine ve ruh güzelliğine sahip, aynı zamanda ileriyi görebilen Milli şairimiz Akif, "İstiklal Marşını”, "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" diyerek milletine hediye ederken... Bir gün “milli değerlerimizin” ve “İstiklal Marşı”mızın farklı alanlarda ve farklı amaçlar için ortaya getirilebileceğini düşünmüş müydü? İstiklal Marşı’mızın kendi dili dışında, başka bir dille okumasını nasıl yorumlardı acaba?

Herhangi bir olaydan bahsetmiyoruz. Bir milletin varlığını ve bağımsızlığını ifade eden milli sembollerinden biri olan Milli Marşımızdan bahsediyoruz. Milletimizin imanının, destanlaşmış, kahramanlığının ve şanlı tarihinin ruha bürünmüş hali olan “İSTİKLAL MARŞI”mızdan.

Ve de, bu ruhla milletin mensubiyet şuurunun ortaya çıkmasına hizmet eden DİL/in/den.

Her dil düşünme ve duyma tarzını kültüründen alır. Ki, Akif’in sözlerinin kendi toplumuna iz bırakması, yarattığı mana iklimi ve milli şuura verdiği katkı bundandır. Ve yine bu yüzdendir, milli birliğe ve beraberliğe kast edenler sizi önce dilinizden vurmak isterler. Şimdi, İstiklal Marşımızın Arapça okunması olayını bir de bu gerçekler ışığında değerlendirin.

Bu olaylar ne ilk ne de son... 2015’de Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından Şanlıurfa bölgesindeki seçim çalışmaları kapsamında hazırlanan reklam filminde İstiklal Marşımızın, Kürtçe, Zazaca ve Arapça olarak okunması... Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin Arapça sitesinde, Arapça çevirisinin olması, okullarda yaşanan tablolardan çok da farklı olmasa gerek! Bu türden eylem ve projelerin, “Millî birliğe” vereceği zararı görmeyenlerin, Türk’ün “İstiklal Marşı’na” dilleri dönmeyeceği gibi, MEHMET AKİF’İN RUHUNA da SAHİP çıkamayacakları, dolayısıyla ASIMIN NESLİ için de mücadele veremeyecekleri bir gerçektir.


Mehmet Akif, akl-ı şuur ile irfanını anlattığı "Bilhassa şu son senelerde başımıza birçok felaketler yağdı. El’an çilemizi doldurmadık. Sebebi hep seyirci kalmamız" vecizeleri sorumluluklarımıza eksik kaldığımızı hatırlatır bize.

Peki, bizler ne yapıyoruz? Özellikle de Milli Şair'in ümit beslediği ve Asımın Nesli diyerek tarif ettiği gençlerimizi, milli ruha ve şuura değil şekilciliğe yönlendiriyor... Akif’e ve adamlığına yaklaşmak, dilde ve gönülde, “Vatan aşkının manevi hazzına ulaşmak” yerine sahnelerde, adrese teslim şovlarla, sözde millî, lakin tamamen popüler tavırların hizmetinde oluyoruz...

Milli Şairimiz bu tür, “DİLİNE VE İLİNE” ters düşen insanlara, “Bu hürriyet bu hak bizden bugün aheng-i sa’y ister/Değil üç dört alından, hep alınlardan boşansın ter” diyerek, vatan sevmenin “cesaret, milli şuur, bilgi, ilgi, emek, idrak ve ahlakla olacağını” hatırlatır.

Diyeceğim o ki, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü diri tutmak ve  “Milli ruhumuza” sahip çıkmak adına, Safahat’ı tekrar okuyunuz, Akif’in öğütlerini can kulağı ile bir kez daha dinleyiniz.

Türk milletinin “inancına ve geleceğine” sahip çıkmayı şiar edinen Arif insan Akif, ruhun şad olsun.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap