Bazıları tekrar edip duruyorlar. Hatay için imzalanan Ankara Antlaşması’nın gizli maddeleri varmış... Erzurum Kongresi’nin gizli maddeleri varmış... Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri varmış... Bu yalanları çocukluğumdan beri duyarım. Fakat bu maddelerin nasıl bir şey olduğunu hiçbiri açıkla(ya)maz. Neymiş bu maddeler, bilen çıkmadı! Peki, bunlardan önce imzalanan (10 Ağustos 1920) Sevr Antlaşması’nın bırakın gizli(!) maddelerini açık seçik yazılan maddelerini neden hiç anlatmazlar? Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devletinin devamıdır. İlki Birinci Dünya Savaşı’nda yıkıldı. Yenisinde onları rahatsız eden ne olabilir? Yürek yarası mı? Hatay anavatana bağlanınca Türkiye büyüdü...

Erzurum Kongresi Kurtuluş Savaşı’nın anayasası oldu... Lozan ile Türkiye egemen ve bağımsız devlet oldu... Bunlar da hasta oldu. Bir asır oluyor, hiç iyileşmiyorlar. Milli olan hiçbir şeyi de sevemiyorlar. Ülkeyi bağımsız devlet yapan Atatürk’ü de hiç sevmiyorlar. Acaba neden? Empati yapmayı da ben sevmem. Hele bir tanesi “Lozan Zafer mi, Hezimet mi” diye bir de kitap yazmış. Kitap değil, yalan çöplüğü! Kafasına Yunan fesi takmış, “Keşke Yunan kazansaydı” diyebiliyor. Hiç utanmıyor, Mehmet Akif’imize de saldırıyor. Ona göre vatan şairi Mehmet Akif suçlu!!!

Türk milletinin ‘İstiklal Marşı’nı yazmış. Anlaşılan, işin içinde başka iş var. Öyle ya Öyle ya diğer siyasi İslamcılar da Mehmet Akif’i anma günü yaparlar, fakat bu şarlatanı da çağırıp iğrenç sözlerini dinlerler. Peki ne yazacaktı? Yunan ağıtı mı? İngiliz ağıtı mı? Fransız ağıtı mı? Öyle ya bu takım mağlup olmuştu. O zaman bu devletlere ümit bağlıyorlardı. Güvendikleri ecnebiler yenilmişti. Aksine kavgayı Türkler kazanmıştı, yeni bir Türk Devleti kurulmuştu. Onlar için bu kabul edilemezdi! Hala acısını yaşıyorlar anlaşılan. Birbirine çok ters uygulamalar görüyoruz:FETÖAraştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek daha önce Fetullah hakkında şunları söylüyor: “Hakkında çıkan tüm davalardan, Sayın Fetullah Gülen Hocaefendinin beraat etmesine ve bu beraat kararının kesinleşmesine rağmen, Ergenekon yapılanmasının parlamentodaki uzantıları tarafından çete diye hakkında Meclis kürsüsünden konuşma yapanlar oldu.” Şimdi ise bu şahıs Fetullah çetesinin araştırmasını yapacak. Öyle mi??? ABD’ye sığınan çete başının şu sözü unutuldu galiba: “Irak’ta ölen Amerikan askerlerine içim sızlıyor.” Bu sulu vaiz bizim vatan şehitlerimiz için hiç böyle söz söylemedi.

İçi haç dışı hilal olanlardan başka ne beklenir ki! Papa ile kurduğu diyalog programında “Hoşgörü bile yetmez, karşıdakileri her haliyle kabul etmek gerekir” örneğindeki gibi yüzlerce defa gerçek niyetini, yani Hristiyanlığın kabulünü..! İsevi Müslüman, vs laflarını boş yere mi söylediler? Çete başı niyetini belirtmişti de başta Diyanet olmak üzere “aldanmışız, tahmin etmedik” mazeretlerini duymak var ya! Bu kadar açık ifadeleri anlayamayan Diyanetçiler, İslam’ı anlayabilir mi? Buna inanabilir misiniz? Bu durumda sadece tek bir şey anlaşılır: Millete doğru İslam’ı niye anlatamadıkları anlaşılabilir. Çünkü kendileri bilmiyorlar! Eğer biliyorlarsa, niyetleri sorgulanmalıdır! Diyanet İşleri Başkanı FETÖ/PDY çetesinin açık bir din istismarı hareketi olduğunu şimdi söylüyor. Herkes söyledikten sonra... Beyefendinin vaktiyle konuşması gerekiyordu, Türk çocukları avlanırken sesi çıkmalıydı... Hangi tarafta normal akıl arayacağız, şaşırıyoruz...

Ülkemizde bulunan 1300 halk kütüphanesinde bir milyon üçyüz bin kitap var. Bunların 135.000 tanesi FETÖ’nün 29 yayınevinden satın alınmış. Bir kısmını Fetullah Gülen yazmış, bir kısmını da onu övmek için müritleri yazmış. Şimdi bunlar imha ediliyorlarmış! İyi de FETÖ bunları zorla mı Bakanlığa satmış? Yetmedi, FETÖ yayınevlerinden satın alınan ve bütün ortaokul ve liselerde okutulan 49 çeşit milyonlarca ders kitabı da imha ediliyormuş. Burada söylenecek söz var mı? Aklınıza bir şey geliyor mu? Çeşitli yollarla zihni esarete uğratılan toplumlar yaşadıkları bozuklukların kaynağını kolay bulamazlar, efendiler de hakimiyetlerini alkışlarla devam ettirirler.