Dünü öyle çabuk unutuyoruz veya unutturuyoruz ki “Lanet olsun” dememek mümkün olmuyor...

“Dün dündür bugün bugündür” anlayışını öyle bir yere koyuyoruz ki o yerde ne sevgi ne saygı ne vefa ne sadakat ne de adamlık kalıyor!

Bunu neden yazıyoruz?

Genç nesil bilmez...

Çünkü anlatılmaz!..

Bilip de anlatmayanlar, unutturanlar nankör!..

Daha da ötesi adam değil!..

Çünkü Allah’ın bildiğini kuldan saklamak gerektiğini sözde onlar iyi bilir ya!..

Hak dersi verirler ya!..

Helallik isterler ya!..

Bakın sevgili genç Trabzonsporlular!

Trabzonspor’un Türk futbolunda elde ettiği yerde alnı açık, başı dik şekilde kalmasında, yani kırılma anında, belki de olmak ya da olmamak adına arayışı olduğu yerde imdadına yetişen bir büyük değeri, birilerinin sürekli pas geçmeye çalışması, unutturmaya çalışması karşısında sessiz kalmak mümkün değil...

O değer Trabzonspor’un Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz.

Bakın... Trabzonspor’un 70’li yıllarda üst üste şampiyonluklarla Türk futbolundaki yerini aldığı yıllar...

Elindeki kadro dağıldı dağılacak...

Kulübün borç yükü fazlalaşmış...

Yönetenler çaresizlik içinde...

Eldeki futbolcuları tutmak zorlaşmış...

Sırtlayanlar artık sırtlayamaz olmuş...

Kulübün başını sokacak bir yeri yok...

Türkiye’de hiçbir kulübün aslında tesisi de yok...

Manzara bu!

Öyle büyüklük sadece sahada şampiyon olmakla da olmuyor...

Masada da olacaksın... Saha dışında da olacaksın... Güçlü olacaksın...

Lobi gücün olacak... Büyük kalmak “At sahibine göre kişner” sözü gibi...

Çünkü;

Kimse sana kem gözlerle bakamayacak... Kimse sen istemedikten sonra dalından koparamayacak... İşte böyle bir dönem içinde Trabzonspor... Kulübe sahip çıkacak biri aranıyor.

Allah rahmet eylesin iş insanlarından İbrahim Cevahir, “Benim param çok ama veremem. Size hem parasını hem gönlünü verecek birini getiriyorum” diyerek o dönem Türkiye’nin en ünlü iş insanı, 19781988 yılları arasında 10 kez vergi rekortmeni Oflu Mehmet Ali Yılmaz’ı ikna edip Trabzon’a getiriyor...

O günlerde Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın Mehmet Ali Yılmaz’a başkanlık için teklif getirdiğini dönemin medyası yazıyor...

Ama o Trabzonlu...

Türk iş dünyasının en önemli isimlerinden vergi rekortmeni...

Trabzonspor’dan gelen “Kurtar bizi” talebine kayıtsız kalmıyor...

Bembeyaz takım elbisesi ile Trabzon’a gelen Yılmaz kulübün ileri gelenleri ile bir araya gelerek önce sorunları dinliyor... Önüne gelen faturaya bakıyor, borçları inceliyor, yapılması gerekenleri görüyor...

Ve “Tamam” diyerek kulübü sırtlıyor...

Kulübün eski başkanlara olanlar da dâhil, tüm borçları için çek defterini çıkarıp yazıp bir çırpıda ödüyor! Çekin üzerindeki rakamı gören dönemin yönetim kurulu üyesi muhasip rahmetli Ali Özbak baygınlık geçiriyor!

Şaka değil gerçek.

O gün Trabzonspor, Türk futbolunda saha dışında da büyüklüğünü ilan ediyor... İstanbul kulüplerine saha dışında da meydan okuyan bir Trabzonspor inşa ediliyor... Transferde en güçlü şekilde varım deniyor.

O yıl (1983-84 sezonu) Trabzonspor şampiyon oluyor... Ve en önemlisi Türkiye’de hiçbir kulübün sahip olmadığı, bugünkü Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri inşa ediliyor...

Kim yapıyor?

Devletten beş kuruş yardım almadan Başkan Mehmet Ali Yılmaz...

Ortada ne bugünkü gibi bir havuz geliri var ne bugünkü gibi sponsor gelirleri ne de bugünkü gibi siyaset desteği... Hiçbir ek gelir kaynağı yok...

Ama Mehmet Ali Yılmaz var...

Tek başına...

Evet, tek başına, kendi parası ile uzun yıllar Trabzonspor’un başkanlığını sırtlayan cesur yürek bir adam tarihe adını yazdırıyor. Bırakmak istediği dönemlerde camia onu bırakmıyor. Hatta kongreye gelemediği dönemlerde altına isimler yazılarak başkan seçiliyor...Görev emri gibi kabul ediyor... Yaşadık gördük!.. Nankör değiliz ki anlatmayalım.

Trabzonspor kongresi tarafından “ONURSAL” başkanlık unvanı veriliyor Mehmet Ali Yılmaz’a...

Anasının ak sütü gibi helalinden...

Trabzonspor için neler yapmadı ki Mehmet Ali Yılmaz...

Ve Türkiye’de bir döneme Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak damgasını vururken, Türk futboluna özerkliği getiren bakan da oluyor. Yeni nesil Trabzonspor taraftarı bunları bilmez...

Çünkü anlatılmaz.

Bu yazıya biraz da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar’ı ziyaretinde kendisine rahmetli
Özkan Sümer’in hayatını anlatan kitap armağan etmesi oldu.

Trabzonspor o kitap değil ki!

Peki Özkan Sümer’i Galatasaray’dan gönderildikten sonra yanına çağırıp ona sahip çıkan, Sümer’i Trabzonspor altyapısına dolgun maaş ile gönderen kimdi?

Mehmet Ali Yılmaz.

Yetmedi... “Başkanım arabanız çok güzel” sözü üzerine arabasını Özkan Sümer’e hediye eden kimdi?

Mehmet Ali Yılmaz.
 
Yazalım mı daha? Ya paltosunu alan yönetici mi ararsın... Peki, bu Mehmet Ali Yılmaz değil mi Trabzonspor’a yönetici bulmak için insanlara resmen
işveren, müteahhitlik yaptıran?

Hey gidi günler hey! Türkiye’de olay yaratan iki transfer...

Fenerbahçe’nin “Alamaz” dediği Osman Denizci’yi alıp Trabzon’a getiren...

Yine Galatasaray’ın “Alamaz” dediği Ünal Karaman’ı alıp Trabzon’a getiren...

Kimdi?

Mehmet Ali Yılmaz.

Bitmedi...

Naklen yayın gelirlerinin büyük çoğunluğu İstanbul’un üç takımı arasında paylaşılırken, “Trabzonspor Türk futbolunun 4 büyük kulübünden biri” diyerek
hak ettiği parayı almasını sağlayan kimdi?

Mehmet Ali Yılmaz.

Yaz yaz bitmez... Ekrem (İmamoğlu) Bey, İstanbul’da yanı başınızda bulunan Trabzonspor Onursal Başkanı, eski Spor Bakanı ve Trabzonlu değerli büyüğün
Mehmet Ali Yılmaz hiç aklınıza gelmez de yılarca maaş verdiği Özkan Sümer neden aklınıza gelir?

Biliyoruz akıl tüccarlarını! Biri de yanında daire başkanı! Desene ben rüzgâra göre yelken açalım...

Diyeceğim şu ki...

Mehmet Ali Yılmaz’ın başkan olduğu yıl, Trabzonspor Kulübü için kırılma noktası olmuştur...

Bugün Eskişehirspor, Bursaspor, Altay gibi kulüplerin geldiği noktaların sebebi, onların bir Mehmet Ali Yılmaz’a sahip olmamalarıdır... O gün Mehmet Ali Yılmaz çıkıp gelmeseydi, beş kuruş geliri olmadığı sürecin ardından Trabzonspor ne olurdu sorusunun cevabını, elini vicdanına koyan herkes vermelidir...

Trabzonspor’dan alanlarla Trabzonspor’a verenleri iyi ayırt etmeli...

Hele hele Mehmet Ali Yılmaz’ın başkanlığında her türlü nimetlerinden yararlanıp kendilerine makam ve mevki elde edenlerle, Mehmet Ali Yılmaz’ı çok iyi ayırmak gerekir... Bunu yapabilmek için de vefalı olmak şarttır.

Umarım anlatabilmişizdir!

Hani Mehmet Ali Yılmaz gerçeği adlı bir kitap bir belgesel yapılsa...

Olay olur.

Mehmet Ali Yılmaz herhangi bir başkan değil Trabzonspor için unutulmaz bir tarihtir ve gurur abidesidir.

Ve... Genç Trabzonsporlular bilsin istedik... Bu yazdıklarımız sadece bir kesit...

Bir söz vardır... “İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.” (Cengiz Aytmato)

BAŞKANIM SENİ ÇOK  ÖZLEYECEĞİZ ÇOK...

BÜYÜK BAŞKAN MEHMET ALİ YILMAZ