SON DAKİKA



Haber > Gündem > Jill sorunumuz

Jill sorunumuz

31 Ocak 2016 Pazar - 10:43








Padişahın arabası geçip giderken yol kenarına dizilmiş kullardan biri atlardan biriyle göz göze gelmiş. Ömrü boyunca övünmüş bununla. Her yerde böbürlenirmiş “Padişahın atı döndü de bana baktı” diye.

Cılız egosunu şişirmek için iftihar kırıntıları arayanlar çoktur. Cüneyt Özdemir’in onlardan biri olmaması gerekir. Yakışıklı, başarılı, ünlü bir medyacıdır. Ama geçen hafta internete attığı bir mesaj basında ve sosyal medyada “Cüneyt Özdemir Amerika Başkan Yardımcısı’nın eşi Jill Biden ile konuştu!” diye heyecan konusu oldu. Merak edip söz konusu mesajı buldum.

Efendim, meslektaşımız “cafe” dediği bir yerde çay içerken, Jill Biden maiyetiyle oraya gelmiş. Yakınındaki bir masaya oturmuşlar. Gerisi şöyle:

“Biraz önce Özel Kalemi benimle tanışmış ve kartımı almıştı. Çıkışta Jill Biden masamızda durdu ve İngilizce ‘Merhaba Cüneyt nasılsın?’ dedi. Ben de kendisine ‘Türkiye’ye hoş geldiniz’ dedim. Evet, insan bu tür olaylar karşısında gerçekten hayret ediyor!”

Niçin hayrete gark olunduğunu anlayamadım. Jill Biden İngilizce biliyor diye mi? Yoksa Cüneyt adını telaffuz etmesi mi büyük mucize?


Yıllar önce tanışmış olurlar da, ‘hanım şimdi o adı hatırladı’ diye şaşılır; anlarım. Öyle acayip bellek sahibi insanlar vardır.

On yaşımı sürerken, ‘İzmir gemisinin güvertesindeki şezlongda İsmet İnönü’ye karşı ayaklarımı uzattım’ diye babamdan azar işitmiştim. Duyup gülümseyen Başbakan’la ikisi sohbet etmişlerdi. Yıllar sonra Pembe Köşk’te İnönü ve kızıyla yemek yerken, o söz konusu olayı hatırlamış ve “Babanız avukattı, değil mi?” demişti de gerçekten afallamıştım.

Cüneyt olayında öyle bir durum yok. ‘Özel Kalem’ dediği kişi, biraz önce tanıştığı gazeteciden Jill Biden’e söz etmiş, o da çıkarken adıyla merhabalaşmış. Ne var bunda şaşacak ya da heyecanlanacak?

Dedim ya, meslektaşımızda kişisel ego yetersizliği olamaz. Sanırım ondaki ulusal kompleks. Koskoca Amerika’nın üst düzey temsilcisi, orta halli ülkemizin gazetecisine adıyla hatır soruyor! ‘Sevindirik’ olunmaz mı?

Bakın, aynı günlerde Cumhurbaşkanımız, Biden’in kendisini Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn binasının salonunda kabul etti. Adam oraya girince şahane eşyaya, duvarlara, tavan süslerine bakakalmış. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıyormuş. Bizim muhabirler ne dediğini sormuşlar yardımcılarına.


“Great, great!” diyormuş. Yani “Harika, harika!”

Sonra hayranlığını Erdoğan’la konuşurken de dile getirmiş. Cumhurbaşkanımız “Evet,” demiş, “Ecdadımız bize böyle miras bıraktı.”

Biden’in sözlerini nezaket gereği söylenmiş sanmayın. Amerika çok şeyin zengini de, tarih yoksulu. Devletleri kurulalı iki yüz küsur yıl olmuş. Kalıntılar da ayıplı. George Washington’un köşkünü gezdiren mihmandarıma büyük bir bölümün ne olduğunu sormuştum da, utana sıkıla “Kölelerin yattığı yer” demişti.

Cüneyt Özdemir evladım, rahat ol, rahat! Bir daha karşılaştığınızda “Hello Jill” diye selam çak da, sevinsin hanım.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap