Türkiye ekonomik cenderede can çekişiyor. Can çekişmek deyimi birileri için mübalağa olabilir ama maalesef öyle…
Bir kuru ekmeğe muhtaç olan da var, market önlerinden öylece geçenler de. Hele emekliler yoklukla, açlıkla sınanır hale geldi. Her gün feryat figan ediyorlar.
Seçim arifesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çam sakızı çoban armağanı zam açıklaması beklediler ama yine nafile…
Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayıp Zekeriya sofralarına kurulanlar yok değil mi? Var elbette: Vatandaşın seçip haklarını aramakla paye verdiği hükümet beyzadeleri! Halkın salaş bir lokantada bir tas çorbayı 100 liraya içtiği ülkede onlar Meclis lokantasında pirzolayı 40 liraya, 50 liraya yiyor.
Tükenmişlik sendromu yaşayan ülkemizde bir de israfın dibine dibine vuranlar var. Trabzon’da sırf seçim uğruna iftar düzenlenerek kurulan masalarda ziyafet gırla gidiyor. Tepki çeken bu düzen(sizlik) akıllara Tevfik Fikret’in meşhur Han-ı Yağma şiirindeki dizeleri getiriyor:
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!