Doğu Karadeniz illerinin değişmeyen gündemlerinden biridir;
Tren/Demir yolu! Hayali çok uzun yıllar öncesine dayanmasına rağmen bugüne
kadar hayata geçmesi noktasında atılabilmiş somut bir adım hala yoktur. Ve uzun
bir süredir de bu konuda bir sessizlik hakimdir.
Eğer; bölgenin gelişmesi, şehirlerinin birer sanayi ve
turizm merkezi olması,
Bölge limanlarının aktif bir şekilde çalışması, Giresun’un,
Sivas’ın dağlarından çıkan madenlerin işletme değerlerinin artması, Ticaretin
ve yatırım hacminin büyümesi isteniyorsa...
Mutlaka ama mutlaka gelmeli. Ama
nerden gelmeli?
Doğu Karadeniz’e uzanacak Tren/Demiryolu hattının nereden
geçeceği tartışmaları uzun yıllar devam etmiş/etmektedir. Ama uzun zamandır
süren suskunluğun ardından edinilen duyumlara göre olası hattın
Erzincan-Gümüşhane-Trabzon olarak kesinleştiğidir.
Tren yolu, diğer adıyla demiryolu özellikle taşımacılık
açısından çok çok daha ekonomik maliyetlerle dünyayı ayağımıza getirecek ve
bizi dünyaya açacak bir ulaşım yoludur.
Bugüne kadar sadece karayoluna mahkûm edilen bölgemiz,
ulaşımın ve taşımacılığın yüksek maliyetleri yüzünden yeterince gelişememiş;
Yatırım, sanayi ve turizmin avantajlarından gereken faydayı sağlayamamıştır.
Bırakın hava yolunu, demiryolunu, deniz yolunu dahi kullanamamış, onun dahi
avantajlarından fayda sağlayamamışız. Ya da sağlatılmamışız.
Sırf bu yüzden hep üretip dışarıya gönderdiklerimizden az
kazanıp, dışarıdan getirip tükettiklerimize daha pahalıya sahip olmuşuz.
Son günlerde başta basın olmak üzere, siyasetin ve
bürokrasinin gündemine yeniden oturan demiryolu için planlanan/düşünülen
Erzincan-Gümüşhane-Trabzon güzergahı eğer hayata geçirilirse bölge için büyük
kayıp olur. Sadece Trabzon’a fayda sağlayacak bu güzergah diğer illeri kapsam
dışı bırakacaktır.
Oysaki sahilden Samsun-Ordu-Giresun-Trabzon, hatta Rize-Hopa
(Artvin) -Batum güzergahından gelse hem tüm bölge fayda sağlar hem de uluslar
arası ağa bağlanarak çok daha fazla fayda sağlanabilir. Hem de çok daha düşük
maliyetle gerçekleştirilebilir.
Nasıl mı?
Son yıllarda zamanın politik kaygıları ve oy avcılığı
nedeniyle sahile indirilen Karadeniz Duble Sahil yolu, yapılan ikame projelerle
tüm şehirlerde çevre yollarıyla by-pass ediliyor. Bu öyle bir noktaya geldi ki;
neredeyse ikinci bir Karadeniz yolu oluştu/oluşmaya devam ediyor. İşte bu
noktada şehirsel yaklaşım değil bölgesel yaklaşımla projeler birleştirilmeli ve
bütün bakılmalıdır. Çünkü artık kaçınılmazdır. Sahil yolu şehirleri trafik
yükünü kaldıramamaktadır. İşte bu ikinci yol planlamasına paralel tren/demir
yolu da ikame edilebilir. İki proje de aynı güzergahta yürütüleceği için maliyet
de düşer.
Samsun tarafından Çarşamba’ya kadar getirilen Demiryolu,
yapılacak düzenleme ve iyileştirmelerle (hızlı trene uygunluk),
Erzincan-Gümüşhane istikametinden daha yakın olduğu gibi, bölgede coğrafi
olarak sahile konuşlanan İl ve İlçelerin konumu ve yüksek potansiyeli de göz
önüne alındığında çok daha uygundur. Bölgede; nüfus, sanayi, ekonomi hep
sahildedir.
Böylece sahilde bulunan tüm il ve ilçeler bu güzergahtan
maksimum fayda sağlar. Bu yaklaşım, Erzincan üzerinden gelecek demiryolunun;
Trabzon’a insin, Giresun’a gelsin, Ordu’ya, Rize’ye gitsin tartışmalarını da
sona erdirerek hepsine ve daha fazlasına fayda sağlayacaktır.
Doğal gaz da da başlangıçta, Ordu ve Giresun’a Samsun
üzerinden sahilden gelmesi planlanırken, sonrasında Sivas üzerinden iç
bölgelerden getirilme çalışmaları hem maliyetleri çok arttırdı hem de sürecin
çok uzamasına neden oldu. Hala Giresun’un tamamına ve ilçelerine doğalgaz
geldiğini kimse iddia edemez.
Aynı hataya demiryolunda da düşülmemesi gerekir.
Aklın ve mantığın kabul ettiğini gözün de görmesi gerekir.