SON DAKİKA
SON DAKİKA


Fındıkta taban fiyatı bekleniyor
28.08.2018

Fındık hasadının üzerinden epey bir zaman geçti. Toplanan fındıklar kurutulup çuvallandı ve satışa hazır hale getirildi. Ama devlet hâlâ fındık taban fiyatını açıklamadı. Üreticilerde fındık fiyatlarının yükseleceğine dair bir beklenti var. Hatta bu konuda rakam bile telaffuz edip fiyatların 14-15 TL'ye kadar çıkacağını dillendirenler var. Tabi ki, bu konuda kesin bir rakam söylemek hiç doğru olmaz ama gönlümüz fiyatların yükselmesinden yana... Ordu ve Giresun'da yaşanan sel felaketi nedeniyle tonlarca fındığın sel sularıyla denize akması neticesinde fındık fiyatlarının da artacağı söyleniyor. Ekonominin basit kuralı gereği piyasaya fındık arzının azalmasının talepleri artıracağı dolayısıyla da fiyatların yükseleceğini öngörmek hiç de zor değil. Ama burada şu önemli... Fiyat belirsizliği nedeniyle ortaya çıkacak fırsatçıların üreticiyi sömürmesinin önüne geçmek... Bu acilen yapılmalı. Denize akan tonlarca fındık nedeniyle Giresun ve Ordu'da fiyatların şimdiden 12-13 TL'ye çıktığını görüyoruz. Umarız daha da yukarılara çıkar ve üretici rahat bir nefes alır. Zira 4-5 yıldır fiyatlar nedeniyle hayal kırıklığı yaşayan üreticinin tekrardan bir hayal kırıklığı yaşamaya tahammülü yok.

TMO SUSKUN

Bu noktada TMO(Toprak Mahsulleri Ofisi)'nun hâlâ neden taban fiyatını açıklamadığını anlamış değiliz. TMO sustukça ve içine gömüldükçe piyasadaki belirsizlikler daha da artacak. Ve karaborsa ekonomisi fındığı da vuracak. Acilen fiyat belirsizliğinin ve kargaşasının giderilmesi gerekiyor. Herkes önünü görsün, tüccar da üretici de zarar etmesin. Tamam, fındıkta serbest piyasa ekonomisi işliyor ama eğer serbest piyasanın şartları üreticiyi sürekli olarak eziyorsa, devlet üreticinin her zaman yanında yer almalı. Ve gerektiği zaman müdahaleyi yapıp piyasa koşullarını belirlemeli. Üreticinin korunmasından daha doğal bir şey olamaz. Bugün kapitalizmi en vahşi şekilde uygulayan ABD'de bile devlet çiftçisini koruyor. Ve gerekli bütün tedbirleri alıyor. Bunu şundan anlıyoruz. ABD sanayi ürünlerinin yanında dünyaya en çok tarım ürünü satan ülke konumunda. Bu da demek oluyor ki, ABD gibi kapitalist ülkeler bile çiftsini korumak için her türlü tedbiri alıyor. Türkiye Cumhuriyeti de tıpkı ABD gibi kendi üreticisini, çiftçisini korumalı. Son yıllarda tarım ve hayvancılık konusunda geldiğimiz nokta hiç de iç açıcı değil. Buğday, Arpa, Mısır, Zeytin gibi anavatanı Türkiye olan ürünlerde bile ithalatçı konumuna geldik. İthal ettiğimiz her tarım ürünüyle yerli üreticilere zarar veriyoruz ve milyarlarca doları yurtdışına akıtarak adeta kendi üreticilerimiz yerine yabancı üreticileri finanse ediyoruz. Dolayısıyla maliyetlerini karşılayamayan ve zarar eden yerli çiftçiler yavaş yavaş tarım ve hayvancılıktan çekiliyor. Sonuç olarak da tarım ülkesi olan Türkiye her geçen yıl daha fazla canlı hayvan ve tarım ürünü ithal etmek zorunda kalıyor. Bu da ekonomimize büyük zarar veriyor.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap