SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yeni gün!
23.10.2020

Merhabalar,

Yine yoğun geçen bir nöbetin sabahındayım, daha doğrusu seherinde. Çok sevdiğim bu vakti değerlendirmek için araladığım pencereden gelen temiz hava, huzur da getiriyor beraberinde. Sonbaharın sabah serinliğini hissetmek, sessizliğin sesini dinlemek ve yeni günün ilk ışıklarına şahit olmak ne büyük şükür sebebi. Bu vakitler sanki düşünmek, idrak etmek, değerlendirmek ve huzur bulmak için yaratılmış.

Hayatın akışı içinde koşuştururken düşündüklerimiz hep işlerimizin ilerleyişi olurken, bu saatler sanki bize özel ayrılmış vakitler gibi gelir bana hep. Henüz sönmemiş sokak lambalarının ışığı ile aydınlanmakta olan günün ilk ışıklarının birbirine karışması, hep kalabalık gördüğümüz yerlerin sakinliği, yeni resmedilmeye başlamış bir tuvale atılan ilk fırça darbeleri gibi hissettirir. Sanki biraz sonra alacakaranlık, birkaç açık renk darbesi ile açılacak, hareket halinde izlenimi veren bir kaç insan figürü bu alanda belirecek, yolda araçlar görünmeye başlayacak ve saatler sonra tablo son halini alacak. Sonra fonda, hareketlerin oluşturduğu seslere karışan insan sesleri duyulacak ve resim can bulacak. Ne muhteşem bir eser...!

Yorgunum, uykusuzum, herkes gibi ve herkes kadar pek çok günlük sıkıntıyla uğraştım ama huzurluyum ve anın güzelliğini yüreğimde hissediyorum. Çünkü bugün bir daha gelmeyecek, bunu çok iyi biliyorum. Gün ve gece boyunca gördüğüm tomografilerdeki hasta akciğerleri ile nefes almanın ne kadar kıymetli olduğunu daha iyi anlıyorum. Karşılaştığım her insanın ayrı bir dünyası olduğunu kabul ediyorum. Onun dünyasındaki olumlu ve olumsuz olayların ona kattığı, eksilttiği ya da hissettirdiklerini anlamamın mümkün olmadığının da farkındayım, tıpkı onların başkalarını anlayamamış olacağını bildiğim gibi.

Gördüğüm hastalardan öğrendiğim çok önemli bir şey daha var, iyileşmenin hep iyiye giderek olmayacağı..

Şikayetleri nedeniyle yatarlarken, geliş nedenlerinden bağımsız yapılan tetkiklerle saptanan başka hastalıklar da iyileşmenin bir parçası değil mi? Araya giren bu durum olmasa belki de geç kalınmış olacakken, oluşan hastalıkla şifa bulmak da iyileşmeye başlamak için ilk adım sayılmaz mı? Tıpkı hayat gibi.

Olağan akış devam ederken araya giren travmatik olaylar ya da olumsuzluklar da, bir sonraki haldeki bakış açımızı değiştirir, farklı bilgiler öğretir, yeni ufuklar açar. Yaşanan kötü olaylar, kayıplar, acılardan sonra da iyileşme hemen olmaz. Bir süre daha devam eden, hatta zaman zaman hatırlanan yaşanmışlıklar da iyileşme sürecinde yer alan sonraki bize katkı sağlar. Yani dalgalanmak da iyileşmenin bir parçası aslında. Yaşanan kötü olaylardan sonra hep iyiye giderek düzelme beklemek de gerçekçilikten uzak bir bakış açısı, tıpkı hayati öneme sahip bir hastalığın, başka çok da önemli olmayan bir hastalık nedeniyle takip edilirken tesadüfen saptanması gibi.

Yeni yatırdığım hastanın sedyeyle koridordan geçerken oluşan sesi bir anda nöbette olduğumu tekrar hatırlatsa da, telefon sesini duymadığım ve kendime ayırabildiğim bu güzel zaman dilimi için ne kadar teşekkür etsem az.

Günün ilk ışıklarından sonra güneşin ilk ışıklarını görebilmek de ne büyük mutluluk. Batan güneş bile karanlık bir geceden sonra parlak ışıklarıyla doğuyorsa yeni güne, ulaştığımız her yeni gün yeni bir başlangıç için sunulmuş en güzel fırsat bize.

Sağlıcakla kalın...

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap