SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yaşamın İçinden
16.10.2021
Merhabalar.

Covid salgını döneminde ne hastalar, ne yaşanmışlıklar, ne dramlarla karşılaştık tüm sağlık çalışanları olarak bizler ve artık sizlerin salgından korunma yorgunluğu gibi, bizlerde de hasta takipleri sırasında yaşadıklarımızın yorgunluğu oluşmaya başladı.

Fiziksel bir yorgunluk değil bu, elbette ki o da var ama daha çok ruhsal bir yorgunluk.

Birkaç gün önce Covid nedeniyle servisimizde yatan ve tedavisi devam eden bir hastamızın, yine Covid nedeniyle yoğun bakımda takip edilmekteyken vefat eden kızının cenazesine katılma talebi ile başladı bir nöbetim. Hem devam eden tedavi süreci, hem de karantinasının sonlanmamış olması nedeniyle bu talebi karşılayamadım. Covid pozitif olan ve oksijen ihtiyacı devam eden bir hastanın kendi sağlığı ve bulaştırıcılık açısından toplum sağlığı için böyle bir ortamda bulunması sakıncalıydı tabii ki ama odasında gözyaşlarına boğularak acısını tek başına yaşaması da faydalı değildi.

Hekim olarak gerçekçi davranıp gerekeni yapmak ile insan olarak duygusal davranıp empati yapmak arasında sıkışmak, nöbetin verdiği yorgunluktan daha fazla yüktü.

Bu yük ile nöbetin ağırlığını taşımaya çalışırken, solunum sıkıntısı gelişen ve yoğun bakım ihtiyacı oluşan bir gebeye yoğun bakım yeri arama, bulma, yakınlarını gerekliliğine ikna etme, ulaştırma çabası ve iyi olduğunu umarak sonrasını sorarken kaybedildiğini öğrenip duyulan derin üzüntü ile devam eden saatler...

Ve her gün yaşanan bunlar gibi daha niceleri.

Solunum sıkıntısı çeken hasta bakışları, yoğun bakıma giderken yaşanan vedalaşma, devredilen ya da kaybedilen hastalara ait eşyaların yakınları tarafından toparlanırken odada yaşananlar, bazen bir sarılış, bazen bir el sallayış, bazen hasta ve yakınının yüzlerindeki kaygı ve korkuya rağmen birbirlerine hissettirmemeye çalıştıkları tüm duygular, bazen de iki
damla gözyaşının oluşturduğu etki.

Kimi zaman yok saymamıza, uzak tutmamıza, yapacak başka bir şey olmadığını bilmemize, elimizden gelenin bu kadar olduğunu kabullenmemize, duygu-durumumuzu korumak adına sınır çizmemize, nihayetinde “meslek” olarak görme gerçeği ile hareket etmeye çalışmak dışındaki yolların yıpratacağı olacağını bilmemize ve kaldığımız yerden devam etmemize rağmen bizler de duyguları olan, yaşadıklarımıza üzülen, kimi zaman etkisinde kalan insanlarız.

Ve tüm bunların, bizlerin sadece hekim ya da diğer sağlık çalışanları olarak hissettiklerimiz olması gerçeği de işin diğer bir boyutu. Bir de bunun hasta ve hasta yakınları gözüyle hissedilenleri, o anlarda yaşanılanları ve sonrası var.

Salgın süreci, hep var olan bu döngüyü daha yoğun yaşamamıza neden olduğu için özellikli olsa da, her biri yaşamın içinden, her biri hayatın bir parçası.

Güzel günler dileğiyle. 

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap