Merhabalar, salgın tüm hızıyla devam ederken, her gün toplam vaka sayısına eklenen yeni hastalar, yoğun bakım ihtiyacı olanlar ve kayıplar ile etkilenen kişi sayısı artıyor. Etkilenenlerin bir kısmında hiçbir şikayet bulunmayabiliyor ya da hafif şikayetler olduğundan hastaneye yatmadan hastalık süreci tamamlanabiliyor. Kimisi ise bu kadar şanslı olmuyor ve hastaneye yatış gerektiren şikayet ve bulguları bulunuyor. Yatan hastalar içinde de kimilerinde hastalık sınırlı kalırken, bazılarında ilerliyor ve solunum yetmezliği oluşuyor, yoğun bakım desteğine ihtiyaç duyuluyor. Diğer viral enfeksiyonlar gibi Covid19’a bağlı hastalık tablosunda da virüsün hastalık yapıcı özelliği kadar, kişinin bu virüse karşı oluşturduğu bağışıklık yanıtı da önemli. Ne yazık ki kimde nasıl seyredeceğini önceden anlama şansımız olmuyor fakat gidişin iyi olmayabileceğini bize düşündüren belli bazı parametreler bulunuyor. Bunları gördüğümüzde o an için önemli bir şikayetiniz olmasa da sizi hastaneye yatırıyor ya da yatıyor iseniz de yatış sürenizi biraz daha uzun tutuyoruz. Aynı durum oksijen ihtiyacı bulunan hastalarımız için de geçerli. İstirahat halinde ve günlük aktivitelerinizi yaparken oksijene ihtiyaç duymadığınızda taburcu olabileceğinize karar veriyor ve önerilerle sizi gönderiyoruz.
Bunları neden anlattım? Çünkü günlük hasta ziyaretleri sırasında sıklıkla ne zaman çıkacağınızı, ne kadar kalmanız gerektiğini, şikayetlerinizin ne zaman düzeleceğini haklı olarak soruyorsunuz. Bizler de her hastada hastalığın kendine özgü seyri olabileceğini ifade ederken, hem dünyadaki bu hastalıkla ilgili veriler hem de klinik tecrübelerimizden hareketle sizin durumunuzu değerlendirerek anlatmaya çalışıyoruz. İzolasyon yani karantina süreci zor olduğundan da bir an önce taburcu olmak istiyorsunuz. Karantina sürecinin hasta olarak sizi ve yakınlarınızı zorladığını, yorduğunu, bunalttığını, sıktığını biliyoruz fakat tüm bu değerlendirmelerle karar verdiğimiz için, yatış sürenizle ilgili kararımız her zaman sizi mutlu etmeyebiliyor. İnanın tüm çabamız şifa ile taburcu olmanız ve bir süre sonra daha kötü bir durumda tekrar gelmemeniz için. İyi olduğunuzu düşündüğümüzde zaten en kısa sürede sizi sağlıklı olarak evinize göndermek temel amacımız.
Bizler hastanedeki günlük hasta ziyaretlerimiz sırasında tulum, maske, gözlük ve siperlik içinde terlemiş, bunalmış ve yorulmuşken, her gün gitmek istediğini söyleyen bir hastayı ya da hasta yakınını ikna etmek durumunda kalmak yerine, sadece o gün yaşanan gelişmeler ve günlük durumu konuşmayı tercih ederiz. Sizin iyi hissetmeniz ne yazık ki her zaman her şeyin yolunda olduğunu göstermiyor.
Dün vizit sırasında; oksijen ihtiyacı belirgin azalmış olmakla birlikte devam eden, kan tablosu tam düzelmemiş, akciğer bulguları istediğimiz düzeyde toparlamamış bir hastayı tulum içinde terlemiş, maske yüzünü rahatsız etmiş, gözlük kulaklarını acıtmış ve siperlik başını sıkmış vaziyette (ki tüm bunlar kullanma süresi uzadıkça kaçınılmaz olduğundan artık tarafımızdan kabullenilmiş rahatsızlıklar) ikna etmeye çalışınca, bugün bir kez de burada anlatma ihtiyacı duydum.
Hastalarımız bizler için kıymetli. Endişe içinde şikayetlerinin önemini soran bir hasta ya da kaygılı bir hasta yakını, solunum sıkıntısı çeken birinin bakışları, kaybettiğimiz bir hastamızın son cümleleri bazen yıllar geçse de çıkmaz aklımızdan. Yani her şeyin sizi gördüğümüz süre ile sınırlı olduğunu düşünmeyin.
Hastalarımızı önemsiyor ve en sağlıklı şekilde evlerine gönderebilmek için uğraşıyoruz. Sizler de hep söylediğimiz maske + mesafe + hijyene dikkat ederek kendiniz ve sevdiklerinizi koruyabilir, güzel günlere daha çabuk ulaşmayı sağlayabilirsiniz.
Sağlıcakla kalın.
Giriş Yap
Üye Ol
