Günlerdir tek gündemimiz var, Corona virüs yani Covid-19.
Sağlık çalışanı olarak bizler her yerde, sizler evde, televizyon programlarında
Covid-19’un adını sık duyuyorsunuz. Bilen-bilmeyen herkesin bir fikri ve
önerisi olduğu için, aynı zamanda kafa karışıklığı da oluşuyor. Uyarılar ve
dikkat edilmesi gerekenler konusunda iyi seçim yapmak bu noktada gerçekten çok
önemli.
Bu süreçte toplumda iki farklı uçta yaklaşım görüyorum. Bir
uçta her türlü uyarımıza, nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgilendirmemize
rağmen dikkate almayıp kendi bildiğini okuyanlar, diğer uçta hassasiyetini
kaygının da ötesinde panik hali ile yaşayarak devam ettirmeye çalışanlar. Her
iki uçtaki durumun da normal olmadığını ifade etmek istiyorum. Evet, şu anda
tüm dünyayı etkileyen, sosyal yaşantımıza sınırlama getiren, alışık olduğumuzun
dışında bir durum söz konusu fakat bunu görmezden gelmek kadar, bulaşmayı
arttıracak şekilde davranışlar sergileyerek panik oluşturmak da doğru bir
yaklaşım değil. Bizler; evlerinizden mümkün olduğu kadar çıkmayın, mecbur
kaldığınızda aranızda 1 metreden daha fazla mesafe kalacak şekilde iletişim
kurun, ellerinizi sık sık yıkayın derken hâlâ bulaş olasılığının yüksek olduğu
kalabalık alanlarda insanların bulunduğunu, hastanelere ertelenebilecek şikayetlerle
gelindiğini görüyoruz. Tabi ki acil ve önemli şikayetlerle hastanelere gelinsin
ama oluşan panik halinin yol açtığı şikayetlerle gelmenin, bulaş olasılığını
arttırdığını hatırlatalım. Sağlık Bakanlığı’nın Corona virüs ile ilgili 184
numaralı danışma hattı size bu konuda yardımcı olacak, gereksiz ve bulaş
olasılığını arttırıcı hastane başvurularınızı azaltacaktır. Ateş ve öksürük
gibi solunum yolu şikayetleriniz varsa maskenizi takarak en yakın Covid-19
polikliniğine değerlendirilmek üzere gitmenizde fayda var elbette.
Her fırsatta sizlere “evinizde kalın” diyoruz çünkü vaka
sayısı her geçen gün artıyor. Evde kalmayı, sevdikleriyle evde görüşme olarak
algılayanlar da var. Bu süreçte misafir kabul etmeyin ve en yakınlarınıza bile
gitmeyin, iletişim için görüntülü telefon görüşmelerinden ve sosyal ağlardan
yararlanın.
Vaka yani hasta kişi sayısının artması, bulaştıracak kişi
sayısının da artması demek. Bu da; temas ettiğimiz her kişinin potansiyel hasta
olma ve bize bulaştırma olasılığının bulunması anlamına geliyor. Bir de hiç bir
şikayeti olmadan geçiren ya da hastalığın kuluçka döneminde olanları ve bu
süreçte bulaştıranları düşünürsek, izolasyonun ve güvenli mesafede bulunmanın
ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Yaşa bakmaksızın evinizde kalın, mümkün
olduğunca dışarı çıkmayın uyarılarımıza, genç yaştakilerin hassasiyetlerinin
daha az olduğu aşikâr. Oysa hastalığın her yaştakileri etkilediğini tüm dünya
ülkelerindeki seyrinden öğrendik. Hem genç yaştakileri de etkileyebilir, hem de
genç yaştakiler evde kalan ve daha fazla risk grubunda bulunan ileri
yaştakilere virüsü taşıyabilir. Yani özellikle “bana bir şey olmaz” diyerek
hareket edenlerin, etraflarındaki herkesin de sorumluluğunu taşıdıklarını
unutmamaları gerekir. Ayrıca “Evde nasıl vakit geçer ki, çok sıkıldım” demeden
önce, hastanede izolasyon odalarında vakit geçirmenin daha zor olabileceğini
hatırlatmak istiyorum.
Sağlık çalışanı olarak bizler kimi zaman oturmaya, yemeğe,
uyumaya vakit bulamazken, yoğun ve yorgun ama istekli, elimizden geldiğince,
var gücümüzle çalışırken, yardımcı olduğumuz her canın bize güç verdiğini ve bu
süreçte sizlerin bizlere en büyük desteği uyarılarımızı dikkate alarak
yapacağınızı lütfen unutmayın.
Sağlıcakla kalın..