Enfeksiyon hastalıkları polikliniğine sık başvuru
nedenlerinden biri de, özellikle bacak ön yüzünde sık gördüğümüz fakat ayak,
el, kol, yüz, gövde gibi tüm cilt alanlarında da oluşabilen selülit dediğimiz
enfeksiyonlardır.
Selülit, mikroorganizmaların cildin derin kısımlarına ve
deri altındaki dokulara ulaşmasıyla meydana gelir.
Her ne kadar selülit halk arasında, cilt altı yağ dokusunun
artışına bağlı genişleyen yağ hücreleri ile cilt yüzeyine dik uzanan bantların
oluşturduğu portakal kabuğu görünümünü tanımlamak için kullanılsa da,
bakterilerin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığının da adıdır aynı zamanda.
Portakal kabuğu görünümü oluşturan selülit ile cilt
enfeksiyonu olan selülitin birbirleri ile bağlantısı olmadığını, burada
bahsedeceğimiz selülitin enfeksiyona bağlı selülit olduğunu da belirtmiş
olalım.
Sıklıkla bakterilerin kıl kökü, tırnak kenarlarındaki
sıyrıklar, parmak aralarındaki soyulmalar, ciltteki çatlaklar ya da cilt
bütünlüğünü bozan herhangi bir alandan girişi ile oluşur.
Selülit olan yerde kızarıklık, şişlik, ısı artışı ve ağrı
meydana gelir fakat bazen şikayetler lokal kalmaz, sistemik olarak da
halsizlik, üşüme-titreme, ateş ve baş ağrısı, hatta çoklu organ yetmezliğine
giden şok tablosuna da neden olabilir.
Bacaklarında kan ve lenf dolaşım bozukluğu olanlar,
şişmanlar, gebeler, bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olan
hastalıkları bulunanlar ya da buna neden olan ilaç kullananlar, kemoterapi ya
da radyoterapi alanlar, daha önce selülit geçirenler, mantar, egzama ya da
sedef gibi cilt hastalıkları bulunanlar selülit oluşumu açısından risk
grubundadır.
Selülit kişiden kişiye bulaşmaz fakat hastalık süresince el
hijyenine dikkat etmek önemlidir ve kişisel eşyaların da paylaşılmaması
gerekir.
Tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Eğer bacakta ya da
kolda ise dinlendirmek, sarkıtmamak ve yüksekte tutmak antibiyotikler kadar
önemlidir.
Uzun süre hareketsiz kalmanın pıhtı riski oluşturabileceği
ve bu açıdan da önlem almak gerektiği unutulmamalıdır. Sık pozisyon değiştirmek
ve kısa süreli yürüyüşler faydalı olacaktır.
Tedaviye en kısa sürede başlamak ciltte açık yara
oluşmasını, kas ve kemiğe ilerleme olmasını, başka organ ve dokuların
etkilendiği sistemik enfeksiyon haline gidişi engellediği için önemlidir.
Tekrar etmemesi için cilt temiz tutulmalı ve nemlendirmeli,
el ve ayak temizliğine özen gösterilmeli ve tırnaklar düzgün şekilde kesilmeli,
deride oluşan sıyrık, kesik, yaralar ve mantar ya da egzama gibi hastalıklar
tedavi edilmeli, eşlik eden şeker hastalığı, kanser, bağışıklık sistemini
baskılayıcı ilaç kullanımı gibi durumların risk oluşturacağı unutulmamalı.
Obezite yani şişmanlığın en önemli risk faktörlerinden biri olduğu da
bilinmeli.
Güzel günler dileğiyle.
Sağlıcakla kalın.