SON DAKİKA
SON DAKİKA


Ön yargı
6.03.2021

Merhabalar

Birkaç hafta önce poliklinikten çıkıp servise doğru yürürken temizlik personellerimizden birisi “Hocam, bir şey söylemek istiyorum, konuşmak için uygun musunuz?” diyerek beni durdurdu. “Tabii ki” dedim. “Biliyorum beni sevmiyorsunuz” dedi gözleri dolu dolu olarak. Durdum, şaşırdım “Sizi tanımıyorum ki, neden sevmeyeyim, niye böyle düşündünüz?” diye sordum. Gerçekten hiçbir olumsuz duygum yoktu ama bu düşüncesinin sebebini de az çok tahmin etmiştim.

Covid sürecinde polikliniğin ilk açıldığı gün aramızda kısa bir dialog geçmişti, onu hatırlatarak konuşmaya devam etti. “Hocam, ilk gün siz haklıydınız ama sonrasında ben hep dikkat ettim” dedi. Uzun bir aradan sonra başlayan poliklinik hizmetimizin ilk gününde odaya girmiştim. Hep olan ve olması gereken el dezenfektanını aradım, yoktu. Poliklinik hizmetinin başlayacağı önceden belli olduğu için odanın temizlenmiş ve hazır olduğunu düşünürken, masanın üzerinde yarım bırakılmış su şişeleri, kirli bir lavabo ve kirli bırakılmış bardaklar, dolu bir çöp kutusu, dağınık ve tozlu bir masa ile karşılaşınca niye böyle olduğunu biraz da gerilerek sorgulamış, hasta bakmaya başlamadan etrafı toparlayıp masayı silmiştim. Aylar sonra özellikle de bulaşıcı bir hastalıkla mücadele ettiğimiz bu günlerde, çiçek gibi tertemiz bir poliklinikte başlamayı düşünürken gördüğüm bu manzara ile benim de hiç hissetmek istemediğim duygularla başlamıştım güne. Polikliniğimiz kişiye özel olmadığından, benden önce de başkası tarafından kullanıldığından ve Covid sürecindeki hassasiyetimiz nedeniyle sonrasındaki her poliklinik günümde masayı, telefonu, klavyeyi temizlenip temizlenmediğini sorgulamadan sildim. Çünkü o ilk gün bende oluşan izlenim, temizlendiği söylenen yerlerin bile öyle olmayabileceğiydi. Temasın önemli olduğu bu süreçte maske+mesafe ile korunmak kadar hijyen de önemliydi çünkü.

Koridorda beni durduran personelimiz de ilk gün orada olan kişiydi. “Hocam o ilk gün siz haklıydınız. Ben hafta sonundan önce odayı temizleyip hazırlamıştım. Sonrasında da temiz diye tekrar bakmadım. Bu arada kullanılmış. Şimdi her sabah aynen sizin gibi her yeri siliyorum ama siz gelince tekrar siliyorsunuz. Beni sevmediğinizi biliyorum ve üzülüyorum” dedi. “Benim tepkim kişisel değildi. Temizlenmiş olduğu söylenen bir odaya girdiğimde karşılaştığım manzarayaydı. Şimdi konuştuk ve anlaştık. Ben tekrar silmeye gerek olmadığını, siz de sizi sevmemek için bir nedenim olmadığını öğrendiniz. İyi ki bu duygu ve düşüncelerinizi benimle paylaştınız. Bu bile sevmek için bir neden” dedim. Gülerek ve güzel dileklerle ayrıldık.

Ben de, o da birbirimize ön yargılı davranmış ve peşin hükümler vermiştik. Aramızda geçen içinde sadece durumu anlatır cümlelerin olduğu, ses tonumun asla yükselmediği en fazla 5 dakikalık bir konuşma bile karşı tarafa sevgisizlik olarak aksetmişti.

Oysa biz bir ekiptik ve bu sürecin gizli kahramanlarıydı onlar. Hasta yakınının bile korkarak odaya girdiği, ihtiyacı olanlara refakatçi bulamadığımız ve bu nedenle dağıtılan, dökülen, saçılan odalarda en çok vakit geçirenlerdendiler. Mümkün müydü sevgisizlik ya da farklı bir bakış? Ön yargılı olmak yerine iletişim yolunu seçmesi ayrıca kıymetliydi. Tahmin etmek, fikir yürütmek yerine konuşmak, açık ve net olmak en güzeliydi.

Bu süreçte birlikte çalıştığımız tüm ekip arkadaşlarım gibi temizlik personellerimize de bu vesile ile sonsuz teşekkürler. Her emek çok kıymetli.

Ön yargısız, iletişim eksikliğinin olmadığı günler dileğiyle.

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap