SON DAKİKA
SON DAKİKA


Mücadeleye devam!
7.09.2020

 

Merhabalar,

Salgının başladığı günden bu yana koronavirüs, bulaşma yolları, korunma ve önlemler konusunda bilgi vermeye, unutulan ve gözden kaçanlarla ilgili farkındalık oluşturmaya ve mümkün olduğunca hassasiyet gösterilmesi konusunda hem yazdıklarımla hem de günlük hayat akışında gördüğüm aksaklıkları söyleyerek uyarmaya çalıştım. Bazen bilinenleri tekrar ederek hatırlatmalar yaptım, bazen ince ayrıntıları anlattım. Bu süreçte sadece ben değil, tüm meslektaşlarım ve sağlık personeli arkadaşlarım da aynı çaba içerisinde oldular. Olayın ciddiyetinin az ya da çok farkında olunduğunu, korunmak ve korumak için neler yapılması gerektiğini artık herkesin anladığını düşündüğüm bir zamanda farkettim ki, bizim çok daha fazla yol katetmemiz gerek.

Dün, maskesiz ve mesafesiz bir diyalog içinde bulunan iki kişiyi uyardığımda tanımadığım kişiden aldığım “Nasıl olsa hepimiz eninde sonunda ölmeyecek miyiz? Boşver” cevabı bana, henüz cehalet ile olan mücadelemizi kazanamamış olduğumuzu bir kez daha hatırlattı. Evet, elbetteki hepimiz öleceğiz, belki koronavirüs enfeksiyonundan, belki de başka bir nedenden, bu kaçınılmaz. Ama enfekte olursak, başkalarına da bulaştırma riski taşıyacağız, belki de bizden bulaşan enfeksiyona bağlı ölümler göreceğiz. Yani sadece kendimize değil, başkalarına da sebep olmuş olacağız. Covid19’a bağlı ölümler sıklıkla solunum yetmezliği ve akciğerin etkilenmesine bağlı olduğundan son dönemde ciddi solunum sıkıntısı yaşayacağız. Yani “hepimizin eninde sonunda ölmesi” tahmin ettiğimiz kadar kolay olmayacak, zor bir süreç geçireceğiz. Boşver diyecek bile olsak, şikayetimiz olduğu dönemde hastaneye gideceğiz ve sorumsuz davranışımız bize hizmet veren sağlık personelinin vaktini almamıza, bizimle her temasta onun da kendisini riske atmasına neden olacak. Belki yoğun bakım ihtiyacı doğacak ve aynı şeyler orada çalışanlar için de geçerli olacak.

Yani eninde sonunda ölecek olmamız tedbiri elden bırakmak için geçerli bir neden değil. Tedbir aldığımızı düşündüğümüz bir zamanda da enfekte olabiliriz elbette ki, insanız sonuçta, eksiğimiz olabilir fakat bu göz göre göre bulaşmaya ve bulaştırmaya açık hale gelmemiz anlamına gelmiyor.

Yine aynı gün bir başkası, testi pozitif çıkan bir iş arkadaşı ile temas ettiği için endişeli bir şekilde ne yapması gerektiğini sormak için aradığında “Maskeliydiniz değil mi?” ve “Aranızda mesafe var mıydı?” sorularıma “Hayır, maskeli değildik ve yan yana oturduk” cevabı ile tüm dünyanın bangır bangır bağırdığı maske ve mesafe kuralını hem hiçe sayıyor hem de sanki ilk kez duymuş gibi davranıyor.

Virüs seçici bir şekilde sadece korunmayanları etkileyecek olsa önce biraz anlatır, sonra ikna olmayanların kişisel tercihinin bu olduğunu düşünür ve belki de bir aşamada onları tercihlerini yaşamaya bırakırdım ama bulaşıcı hastalıklar için durum böyle değil. Bireysel olarak ben bu kurallara uymuyorum diyebilme lüksüne kimse sahip değil çünkü başkalarını riske atmaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu dini açıdan kul hakkı, sosyal açıdan başkalarının özgürlüğünü gasp, ahlaki açıdan saygısızlık, insani olarak da aklı başında olana yakışmayan bir tutum değil de nedir? Yani akla uygunlaştırmayla bir yol bulmaya çalışsanız da hiçbir temele dayanmıyor.

Aynı gün içerisindeki bu iki örnekle biraz ümitsizliğe kapılsam ve sabır sınırlarımın aşıldığını düşünsem de cehaletle mücadeleye devam. Başkalarının dikkatsizliği yüzünden hem benim, hem de sevdiklerimin hasta olmasını istemiyorum çünkü nasıl sonuçlanacağını bilmiyorum. Bence sizler de istemeyin ve sizi riske atacağını düşündüğünüz her davranışı uyarın. Elimizden geleni yaptıktan sonra olanlar, bizim kontrol edebileceğimiz aşamalar değil zaten.

Sağlıcakla kalın.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap