SON DAKİKA
SON DAKİKA


Monkeypox (Maymun Çiçeği Virüsü)
2.07.2022

Ülkemizdeki ilk vakanın bildirimi ardından Monkeypox yani Maymun Çiçeği Virüs Hastalığı gündeme “Yeni bir salgın mı geliyor?” endişesi ile düştü. Öncelikle şunu ifade etmekte fayda var, bulaş yolu itibarıyla Covid benzeri bir salgın şimdilik öngörülmüyor. Neler olacağını elbette yaşayıp göreceğiz.

Bu virüs ilk olarak 1958’de laboratuvar maymun kolonilerinde çiçek benzeri bir salgın oluşturmasıyla bu adı almış. İnsanlarda ise ilk olarak 1970 yılında Kongo Cumhuriyeti’nde görülmüş.

Virüsün Orta Afrika ve Batı Afrika olmak üzere iki farklı genetik grubu tanımlanmış. Orta Afrika grubunun daha şiddetli hastalığa yol açtığı biliniyor. Batı Afrika tipi daha hafif seyrediyor.

İnsanlara çoğunlukla kemirgenlerden (sincap, fare gibi) bulaşıyor fakat kişiden kişiye de vücuttaki lezyonlarla, vücut salgıları ile (öpüşme, ortak çatal-bıçak kullanımı, genital salgılar), cilde temas eden ortak kullanılan materyaller (nevresim, havlu, klozetler, asansör düğmeleri, kapı kolları vs) ve nadiren solunum damlacıklarıyla da bulaşabiliyor. Anneden, anne karnındaki bebeğe de bulaşma mümkün.

Kuluçka süresi ortalama 7-14 gün fakat 5 gün kadar kısa ve 21 gün kadar uzun olabileceği de bildirilmiş.

İlk dönemde halsizlik, kas-eklem ağrıları, sırt ağrısı, baş ağrısı, ateş, lenf bezlerinde şişlik gibi her enfeksiyonda oluşabilecek belirtiler görülüyor. Cilt bulguları sıklıkla ateşten 2-3 gün sonra ortaya çıkıyor. Döküntüler genelde yüzden başlayıp avuç içi ve ayak tabanlarına yayılıyor. Ağız içi, genital bölge ve gözde de (konjonktiva ve korneada) lezyonlar oluşturabiliyor.

Lezyonlar cilt seviyesinde kızarıklıklar, hafif kabarık sertlikler, içi sıvı dolu kabarcıklar ve iyileşme döneminde kabuklanma şeklinde olabiliyor. Hastalık sıklıkla, 2-4 hafta içinde kendisini sınırlayarak iyileşiyor. Nadiren iç organları etkileyebiliyor.

Ölüm oranının çocuklarda daha yüksek olduğu ve genel popülasyonda en fazla %10’lara yükseldiği bildiriliyor. Ortalama %1-10 olarak ifade ediliyor.

Tanısında polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) kullanılıyor, lezyonlardan yapılan biyopsi de tanıya yardımcı olabilecek bir seçenek olarak görülüyor.

Peki korunmak için ne yapacağız?

Virüs barındırabilecek hayvanlarla ya da bu hayvanlarla temas etmiş malzemelerle temastan kaçınacağız. Bu özellikle hastalığın görüldüğü bölgelerde anlamlı. Hasta olan ya da hastalık şüphesi bulunan kişilerin izole edilmesi, temas edilmemesi, temas edilecek ise mutlaka kişisel koruyucu ekipman kullanılması ve eğer cilt teması var ise de mutlaka yıkanması ya da dezenfektan uygulanması gerekiyor.

Bu virüse bağlı hastalık zaten yıllardır Afrika’da görülüyor fakat şu anda bizim için önemli olan eş zamanlı farklı ülkelerdeki hasta sayısında artış bulunması ve ülkemizde de ilk vaka bildirimi yapılmış olması. Bunun tamamen tesadüf olması gibi, Covid salgını sonrasında insanların ülkelerarası hareketinin artmasıyla taşınması gibi bir nedeni de olabilir. Mutasyonla insanlara bulaşmasının artması, bu virüsün DNA virüsü olması nedeniyle pek olası gibi gözükmüyor şimdilik.

Hastalığın cilt bulgularıyla seyretmesi ve hasta olanların anlaşılması bulaş açısından tedbirli olmak adına önemli.

Güzel günler dileğiyle.

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap