SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kıssadan hisse
6.07.2020

Merhabalar,

Günlük hayat koşuşturmacası içinde bazı güzelliklerin farkına varamıyor, sahip olduğumuz pek çok şeyin kıymetini bilemiyoruz, kaybedinceye kadar. Ne zaman ki, her gün hayatımızda olan, ufacık bile olsa, herhangi bir şey yok oluyor ya da hep olan şartlar değişiyor, o zaman geçmişte kalan güzellikler için ne kadar kıymetliymiş diyebiliyoruz. Bunu anlatan güzel bir kıssa geldi aklıma, kıssadan hisse diyerek paylaşmak istiyorum.

Bir padişah başka bir ülkeye gitmek için yardımcılarına bir gemi hazırlamalarını söyler. Ülkenin en güzel ve konforlu gemisi yapılır, tüm güzel şartlar sağlanır ve padişah kölesi ile birlikte gemiye yerleşir. Köle ilk kez gemi ile yolculuk yapacağı için endişeli olsa da eşlik etmekten başka çaresi yoktur. Gemi hareket ettikten sonra dalgalarla sallanır ve buna köle dışındaki herkes alışıktır. Bir süre sonra köle korkudan titremeye başlar, ağlar, bağırır, çağırır ama bir şey olmayacağına, yaşadıkları her şeyin normal olduğuna ikna edilemez. Gemi durdurulur ve hareket etmediğinde sallanmadığı fakat gidecekleri yere ulaşabilmeleri için yol almaları gerektiği, hareket ile oluşan bu durumun da çok normal olduğu anlatılır. İkna olmuş gibi gözüken köle, geminin tekrar hareket etmesiyle yeniden ağlamaya, bağırmaya ve taşkınlık yapmaya başlar. Durumdan haberdar olan padişahın keyfi kaçmış, bir yandan yolculuk başlamış ve devam etmekten başka bir yol kalmamıştır. Herkes aciz ve oluşan durumdan huzursuz beklerken gemi personellerinden en yaşlısı padişahın huzuruna çıkarak, müsade ederse köleyi sakinleştirebileceğini söyler. Padişah bu teklifi memnuniyetle kabul eder ve nasıl sakinleştireceğini merakla beklemeye başlar. Yaşlı adam kölenin yanına gelir ve diğer çalışanlara onu denize atmalarını söyler. Padişahtan aldığı onayla emri yerine getirilecek olan adam söylediğini bir kez daha tekrar eder, diğer çalışanların şaşkın bakışları arasında köle, gemiden dikkatli ve kontrollü bir şekilde suya bırakılır. Bir kaç kez suya batar, çıkar, çırpınır ve geminin kenarından denize doğru uzanan halata tutunarak gemiye çıkmayı başarır. Tüm bu olanlar sırasında gemi çalışanları yanında olmasa da, aksi bir durumda ona yardımcı olmak için beklemektedirler ama kölenin bundan haberi yoktur. Gemiye çıkan köle bir köşede sessiz sedasız, ağlamadan, bağırıp çağırmadan oturur ve etrafı izlemeye başlar. Kölenin sorun çıkarmadan oturduğunu öğrenen padişah hemen yaşlı adamı huzuruna çağırır ve bunu nasıl başardığını sorar, olayın kerametini öğrenmek ister. Yaşlı adam, kölenin daha önce denizdeki dalgalarla boğuşmanın ne demek olduğunu bilmediği için gemideki selametin kıymetini anlamadığını söyler.

Sağlık, huzur, mutluluk ve elimizin altında hep olan şeyler de böyle değil midir? Yokluğunu görmeyince, kaybetmeyince, kolay elde edince, hep elimizin altında olduğunu düşününce gerçek kıymetini bilemeyiz, ta ki yokluğu da olabileceği gerçeğiyle yüz yüze gelinceye kadar..

Kıssadan payımıza düşen hisseyi alarak, içinde yol aldığımız gemide boğuşmadığımız dalgaların da olabileceğini, zorluğu görmeden de kolaylığın kıymetini anlayabilmek gerektiğini bilelim. Her şey kıymetini bilenin gözünde anlam kazanır. Bilmek de yeterli mi ki, tabi ki değil, en önemlisi uygulayabilelim.

Güzel günler dileğiyle.

Sağlıcakla kalın..

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap