SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
2.04.2022

Merhabalar,

Yaklaşık iki yıldır tüm dikkatimizi Corona virüs enfeksiyonuna versek de, havaların ısınması ile birlikte Nisan ayından itibaren yavaş yavaş kene ısırıklarını ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını da görmeye başlayacağız. Bu nedenle ufak hatırlatmalar yapmakta fayda var.

Keneler tarafından taşınan bir virüse bağlı, ateş, halsizlik, kas-eklem ağrıları, bulantı-kusma ve ağır vakalarda cilt, diş eti, burun başta olmak üzere mide-bağırsak, akciğer, karın içi gibi aklımıza gelebilecek her sistemde kanamalara sebep olabilecek bir hastalık bu, zaten adı da üzerinde kanamalı ateş. İlk kez Kırım ve Kongo’da tanımlandığı için isme bu yerleşim yerleri de eklenmiş.

Hyalomma cinsi kenenin ısırığı ile bulaştığı gibi, virüsü taşıyan hayvanların ve hasta kişilerin kan, doku ve vücut çıkartılarına korunmasız temasla da bulaşma mümkün. Her kenenin hastalık bulaştırmadığı, sadece virüs taşıyan kenelerin hastalığa yol açtığı bilinmeli. Kuluçka süresi sıklıkla 1-3 gün olup en fazla 14 güne uzayabilir.

Hastalığın görüldüğü bölgede yaşayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, kasap ve mezbaha çalışanları, veterinerler, korunmasız kamp ve piknik yapanlar, KKKA hastalığına yakalanmış kişilerin yakınları ve bu hastalara hizmet veren sağlık personeli ile laboratuvar çalışanları bulaşma açısından risk grubunda.

Tanı, kan örneğinde virüse ait genetik materyalin saptandığı PCR ve ya virüse karşı antikorların gösterildiği ELISA testi ile konuyor. 

KKKA hastalığında dünyadaki ölüm oranları farklı verilerde %30 gibi yüksek olabilse de, ülkemizde ortalama %5 civarında.

Hastalığın spesifik bir tedavisi ya da aşısı yok, destek tedavisi uyguluyoruz.

Hastalığa sebep olan hyalomma cinsi kenelerin aktif olduğu Nisan-Ekim ayları ve bu aylar arasındaki döneminde riskli yerlere gidilirken mümkün olduğunca vücudu örten ve kenelerin görülebilmesi için açık renk giysiler giyilmesi, pantolon paçalarının çorapların içine sokulması, riskli alanlardan dönüldüğünde vücutta kene kontrolü yapılması önemli. Kenelerin, cildin daha ince olduğu ve rahat kan emebilecekleri yerleri tercih ettikleri de unutulmamalı.

Vücudunda kene farkeden kişi mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmalı. Kenenin üzerine kolonya, alkol, yağ dökmek veya sigara ile yakmak, kasılmasına ve vücut salgılarını kan emdiği kişiye aktarmasına neden olur ki, bu da virüs bulaşma olasılığını arttırır.

Hayvanlarda belirti göstermediği için kanlarına ve vücut sıvılarına çıplak elle dokunmaktan sakınılmalı, avlanma sırasında yaban hayvanlarıyla temas etmenin de risk taşıyabileceği hatırlanmalı.

Hastalığa yakalanmış kişilerin vücut sıvı ve çıkartıları da bulaşmaya neden olacağı için, hasta ile temas edenlerin gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, sıçrama olasılığı varsa gözlük, siperlik ve maske gibi) alması gerektiği bilinmeli.

Her yerde görülme olasılığı olmasına rağmen geçmiş yıllarda daha çok Gümüşhane, Tokat, Bayburt, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Çorum, Sivas, Amasya, Tunceli, Bingöl, Çankırı, Giresun, Kırşehir, Artvin, Kastamonu, Kars, Samsun, Ordu, Muş, Kırklareli ve Bilecik‘ten bildirilen vakalar bulunduğundan, bu şehirlerde yaşayanlar ya da seyahat edecek olanlar daha özenli olmalı ve pek çok enfeksiyon hastalığında olduğu gibi korunmanın çok önemli olduğu unutulmamalı.

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap