SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kimseden emin olunmaz!
15.12.2020

Merhabalar, Son dönemde Covid19’la enfekte olan hastalarımızı sorguladığımızda ya aile içi ve yakın akraba ya da arkadaşlarla bir arada olma öyküsünün ön planda olduğunu görüyoruz.

Aile içi bulaşmayı engellemek kolay değil çünkü aynı ev içinde yaşayanların sürekli maske kullanması ve mesafeli olmaya dikkat etmesi çok zor ama gerekli olduğunda mümkün. Dışarıda bulunanların eve virüs taşımaması ve ev içinde rahat olunabilmesi için yapılması gereken; dışarı ile temasta olanın hep önerdiğimiz maske+mesafe+hijyene çok dikkat etmesi. Dışarıdaki en ufak şüpheli bir davranışta, aynı kuralları ev içinde de uygulamak gerektiğini tabii ki unutmamak lazım.

Çekirdek aile dışında teması azaltmanın hatta kesmenin gerekliliğini de hep ifade ettik. Sizin akrabalarınızı, arkadaşlarınızı ya da dostlarınızı çok seviyor olmanız veya onların sizi çok sevmesi, birbirinize virüs bulaştırmayacağınız anlamına gelmiyor. Ne yazık ki virüs daha çok birbirini seven insanlar arasında yayılıyor çünkü daha çok temas ediliyor. Dünya salgınla sarsılmışken ve pek çok insanın kayıplarıyla yüreği yanmışken, hâlâ yemeklerde bir araya gelenleri, kısıtlamalar olduğu için uzak mesafe teması olamadığından aynı bina içerisinde bulunan evlerde toplananları duyuyoruz, yatırdığımız hastalarımızın öykülerinden de öğreniyoruz. Salgın olduğunu bildiğiniz halde neden maskesiz ve mesafesiz bir araya geldiniz diye sorduğumuzda da sıklıkla “kimsenin bir şikayeti yoktu, hiç kimse hasta değildi, evine gittiğimiz kişi kendisinde hastalık olmadığını söyledi” veya “ikimizde de bir şey yok, bir çay içsek ne olacak ki, azıcık ye hemen kalkarsın” gibi bu zamanda ve geldiğimiz şu noktada duymamamız gereken cümleleri duyuyor, duyduklarımızı gerçek mi yoksa savunma mekanizması mı acaba diye sorguluyoruz. Çünkü biliyoruz ki; hastalığın bulaştırıcı olması için kişinin hasta olması gerekmiyor, virüs farkında olunmadan “asemptomatik” dediğimiz şekilde de hiçbir şikayete neden olmadan kişide bulunabiliyor ve bulaştırmaya neden olabiliyor. Kaldı ki virüs vücuda girdikten sonra hastalık tablosu henüz oluşmadan önceki “kuluçka süresi” boyunca da bulaşmanın mümkün olduğu bir dönem mevcut. Yani bu zamanda hiç kimse “bende virüs yok, bende hastalık yok, hiçbir şikayetim yok ki benden size bir şey bulaşsın” deme hakkına sahip değil, diğerlerinin de bu cümlelerin gerçek olduğuna inanma lüksü yok. Hiç kimse kimseden emin olamaz, hatta kendinden bile!

Ayrıca bu vakte kadar millet olarak hep gurur duyduğumuz misafirperverliğimizin, bu dönemde dezavantaja dönüşmesine izin vermemek için yapmamız gereken tek şey; evimizde kalmamız, kimsenin evine gitmememiz, kimsenin de evimize gelmesine izin vermememiz. Lütfen alınmayın, gücenmeyin. Bu zamanda seven, ne sevdiklerinin evine gider ne de onları evine davet eder. Çünkü yüz yüze temasla iletişim kurmak gibi çok basit görünen davranışın can yakıcı sonuçları olabiliyor. Birlikte oturduğunuz, yemek yediğiniz, konuştuğunuz, güldüğünüz ve hatta hasta olunca hastaneye yine birlikte geldiğiniz, hâlâ yan odada yattığını zannettiğiniz bir sevdiğinizi kaybettiğinizde oluşan hislere tanık olmuş biri olarak söylüyorum ki, inanın son pişmanlık fayda vermiyor, üzüntünün yanına bir de duyulan vicdani rahatsızlık ekleniyor.

Tabii ki artık hepimiz için enfekte olma riski öncesine göre çok daha yüksek ama kendimizi ve sevdiklerimizi korumak adına çaba göstermekle yükümlüyüz.

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap