SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kaş yaparken göz çıkarmak
8.12.2020

 
Merhabalar,

Yaklaşık 9 aydır salgınla mücadele ediyoruz. Bu süre içerisinde bizlerin hep söylediği, sizlerin duymaktan belki de bıktığı maske+mesafe+hijyene uyum hiçbir zaman istediğimiz düzeyde olmadı. Artan hasta sayıları ile birlikte bu üçlüye “Evde kal” uyarısını da tekrar ekledik ama bu konuda da bireysel olarak başarılı olamayınca, yasaklar ve kısıtlamalarla evde kalmaya çalıştık. Çalıştık diyorum çünkü yakın yürüyüş mesafesindeki yerlerden alışveriş yapılabildi, ne olursa olsun işleyişin durmayacağı meslek grupları çalışmaya devam etti. Böyle olunacağı bilindiği halde kısıtlamanın başlayacağı akşam, her zamankinden çok daha yoğun ve farklı bir kalabalık alışveriş için yollardaydı.

Salgın nedeniyle hep kısıtlama hali ile hareket ettiğimden akşam başlayacak sokağa çıkma yasağını unutarak, iş çıkışı ekmek almak için fırına gittim. İçeriye girerken salgın nedeniyle uzun süredir görmediğim hem meslektaşım hem de çok sevdiğim arkadaşımı son anda fark ettim ve maskeli-mesafeli, ayaküstü, kısa süreli de olsa muhabbet ettik, hal hatır sorduk, hastalarımızı konuştuk. Ekmek almaya yönelirken arkadaşımdan kalmamış olduğunu, düne ait bayat ekmeklerin bulunduğunu öğrendim. Bayat ekmek neden alayım ki diye düşünerek kapıya yöneldiğim sırada, hiçbir yerde ekmek kalmadığı söylendi. Şaşkınlıkla nedenini sordum, çünkü yasağı unutmuştum.

Geriye dönüp dünden kalmış, normal şartlarda almayı tercih etmeyeceğim bayat ekmeği alıp çıktım. Diğer fırınların önünde oluşan muhtemelen taze ekmek kuyrukları inanılır gibi değildi.

Hazır dışarıda iken marketten de planladıklarımı alayım diye düşünürken, birkaç marketin önünden geçtim. Araç park etmeye yer kalmayacak kadar yoğun, dışarıdan bile içerideki hareketlilik anlaşılacak kadar kalabalıktı her biri. Bu kalabalığa karışmaktansa alacaklarımı ertelemek daha doğru olur diye düşünerek eve, elimdeki bayat ekmekle döndüm. Dönerken de yol boyunca düşündüm. Neydi insanları bu kadar endişelendiren ve alışveriş için yollara düşüren?

Kısıtlamalar olacağı önceden açıklanmıştı, yasak sürecinde fırın ve marketlerin açık olacağı da söylenmişti ve zaten alt tarafı 2 gündü. Mutlaka herkesin kendine göre bir ihtiyacı ve bu ihtiyaçların da bir nedeni vardı ama 2 günlük kısıtlama öncesindeki bu kalabalık, pek de zaruri ihtiyaçlar için değil gibiydi. Tüketim toplumu olmamız mı, aç kalma korkusu mu, konforlu yaşama alıştığımız için bunu devam ettirme çabası mı, kısıtlanmış olma psikolojisinin verdiği istediğimize ulaşamayacak olma endişesi mi bilmiyorum ama kısıtlamanın tek amacının; iletişimi azaltmak, virüs bulaşmasını engellemek, hasta kişi ve hastalıktan ölen insan sayısını en aza indirmek olduğunu biliyorum.

Kalabalıkta sosyal mesafeyi önemsemeden hareket edenlerin içerisinde, şikayeti olmadan virüs taşıyanların olduğu bilimsel bir gerçek. Herkesin hassasiyet derecesinin aynı olmadığı, hijyene gerektiği kadar dikkat etmediği de gerçek. Yani kalabalık içerisinde virüs taşıyan ve doğru şekilde maske kullanmayan, elini ağzına, burnuna temas ettirip yıkamamış, maskesinin sağına soluna dokunmuş gezen ve virüs bulaştıran kişiler var. Kaş yapmaya çalışırken, 2 gün sabredemeyip göz çıkarmaya değer miydi?

Sağlıcakla kalın.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap