SON DAKİKA
SON DAKİKA


Her Evlat Kıymetli…
12.10.2021

Merhabalar. Bir süredir salgının bitmesini beklemek yerine, salgında ve salgına rağmen yaşamayı öğrenmekten bahsediyorum çünkü beklemekle geçenin sadece zaman olduğunu öğrendik.

Son dönemde okula giden, okuldan aldığı virüsü evine taşıyan çocuklarla enfekte olmuş aile bireylerini ve sınıflara uygulanan karantinalarla evde vakit geçiren çocukları görmeye başladık. Demek ki okullarda yolunda gitmeyen bir şeyler var ve bu konuda yeni düzenlemeler gerekiyor.

Örneğin aylardır mesafe diyoruz, maskeli olmanın yetmeyeceğini anlatıyoruz ama çocuklar yanlarında bir sıra arkadaşı ile mesafeli olamayacak kadar yakın oturuyor. Maske kullanımı konusunda ne kadar hassas davranacaklarını bilemediğimiz çocukların mesafesiz bir arada bulunması, başlı başına risk teşkil ediyor.

Giriş, çıkış ve teneffüsler sırasında oluşan kalabalık temasın artmasını sağlıyor. Beşer-onar dakika ara ile farklı zamanlarda giriş-çıkış, her katta birbirinden uzakta bulunan 1-2 sınıfın aynı zamanlarda teneffüse çıkması, koridorlarda beklenilmemesi için belirli periyotlarda kontrol sağlanması gibi ilk etapta aklıma gelen fakat uygulanabilirliğini eğitimcilerin daha iyi bileceği, uygulanabilir değil ise önerileri ile hareket edileceği birkaç yöntem belirlenmeli.

Zaman zaman öğrencilere sınıfta kaç kişi olduklarını soruyorum. Kapalı mekanda 40 dakika boyunca 40 çocuğun bulunması ile kontrol sağlanması ne yazık ki mümkün değil. Sınıf mevcutları azaltılmalı ve buna yönelik düzenlemeler yapılmalı ki, aslında okulların kapalı olduğu dönem bu planlamaların yapılması için değerlendirilebilirdi.

Yine büyük çoğunluğun kullandığı okul servisleri de, mesafesiz bir oturuşla maske kullanma konusunda hassasiyet dereceleri düşük olan çocuklar için yakın temas oluşmasına neden oluyor. Toplu taşımada, en azından çocuklar için uygun düzenleme yapılmalı.

Şu anda bir sınıfta tek çocukta pozitiflik saptandığında karantina uygulanmazken, iki çocukta saptandığında uygulanıyor. Elbette artan hasta sayısı ile risk artar ama hasta olan tek çocukla temas eden ve hasta olma potansiyeli taşıyan bir çocuk olsa bile onu, diğer sağlıklı çocuklarla kapalı ortamda, aynı sınıfta ders süresi boyunca tutmak ne kadar doğru tartışılır.

Özel okullarda tabii ki biraz da daha az öğrenci varlığı ve daha fazla gelir kaynağı olduğu için, sınıf mevcutlarının azlığından, temizlikteki hassasiyete kadar tüm bu konularda daha ayrıntılı düzenlemeler yapılmışken, devlet okulları bu konuda maalesef biraz daha geride. Ne yapılır, nasıl yapılır bilmiyorum ama mutlaka bir çözümü olmalı ve o çözüm bulunmalı. Sadece salgın için değil, daha eşit şartlarda eğitim ve öğretim için.

Kronik hastalıkları olan pek çok öğrenci var ve hepsi okula gitmek zorunda. Bazı aileler okula göndermek istemese ve endişe duysa da, online eğitim tercihi olmadığı için başka alternatifleri yok. Sınıftaki derslerin canlı olarak internet aracılığı ile evden katılmak isteyenlere de sunulması, hem bu çocuklara fayda sağlayacak hem de kalabalık sınıf mevcutlarını azaltacaktır. Ya da başka bir çözüm bulunması, bu çocuklar için temas riskini en aza indirecektir.

Bunlar sadece benim dışarıdan gözlemlediklerim. Eğitimcilerimizin, öğretmenlerimizin, velilerin, çocukların mutlaka daha fazla tespitleri, güzel ve uygulanabilir önerileri vardır.

Her evlat ailesinin biriciği, göz bebeği, kıymetlisi, canı. Başarılı olsunlar elbette ama önce sağlıklı olsunlar.

Güzel günler dileğiyle.

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap