SON DAKİKA
SON DAKİKA


Hepatit B
22.06.2021

Poliklinik takiplerimizde sık gördüğümüz kronik enfeksiyon hastalıklarından biri de Hepatit B. Hem takip ettiğimiz, hem de başka bir nedenle gelip tesadüfen hepatit B olduğunu öğrenen pek çok hastamızda gördüğüm, doğru olmayan bir kaç noktaya değinmek istiyorum.

Hepatit B genetik değil bulaşıcı bir hastalık. Yani anne, baba, kardeşinizde de var ise bu sizin tabirinizle “irsi” değil, aile içi bulaşla oluşmuş demektir. Kanla, cinsel ilişki ile, anne karnında ya da doğum sırasında bebeğe, tükürük, ter ya da diğer vücut salgılarıyla da aile içerisinde birinden diğerine bulaşma olabilmekte. Hepatit B de diğer bulaşıcı hastalıklar gibi bu yollarla bir insandan diğerine geçiyor yani genetik olarak aktarılmıyor.

Aşı ile korunulabilir bir hastalık olduğunu unutmayın. Ailede hepatit B var ise diğerlerini korumak adına onlara mutlaka aşı yaptırın. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olduğunu zaten biliyorsunuz. Korunmasız eş dışı ve özellikle çok partnerli cinsel ilişkilerin Hepatit B ve diğer bulaşıcı hastalıklar açısından risk oluşturduğunu lütfen aklınızdan çıkarmayın.

Evlilik işlemleri öncesi tarama testleri içinde Hepatit B de var. Eş adayınızda var ise siz 6 ay öncesinden aşılanmaya başlayın ki bulaş riski taşıyan temaslar sırasında antikor yanıtınız oluşmuş olsun.

Hepatit B geçirdiniz, bağışıklık oluşmadı, taşıyıcı olduğunuz söylendi ise bu hastalığı taşıdığınız fakat bulaştırmadığınız ve takibe gerek olmadığı anlamına gelmiyor. En sık duyduğumuz yanlış bu. “Ben taşıyıcıyım. Kimseye bulaştırmam, takip edilmesine gerek yok. Zaten bir şikayetim de yok ki” diye düşünüyorsanız yanlış yoldasınız. Taşıyıcı olmanız aynı zamanda hastalığı bulaştırabileceğiniz anlamına geliyor ve yine taşıyıcı olmanız her şeyin her zaman yolunda gideceği garantisini de vermiyor ne yazık ki. Bu nedenle tüm hepatit B taşıyan hastalarımıza belirli periyotlarla takip öneriyoruz.

Hepatit B oldum, geçirdim, bağışıklık oluştu, hayat boyu herhangi bir şeye gerek yok diye bir düşünce de doğru değil. Antikor oluşmuş  olsa bile hayatınızın herhangi bir döneminde kemoterapi gibi kanser tedavisi, uzun süre bağışıklık sisteminizi baskılayıcı ilaçlar ya da bazı özelliklere sahip romatizmal ilaçlar kullanmanız gerekirse, risk grubunuza göre Hepatit B açısından da korunma amaçlı tedavi gündeme gelebilir.

Hepatit B geçirdim, kronik olduğu söylendi, hiç bir şikayetim yok, bu nedenle kontrole gitmeme gerek yok yaklaşımı da en büyük hatalardan. Hastalık ileri aşamaya gelmedikçe zaten herhangi bir şikayetiniz olmasını beklemiyoruz fakat şikayet oluştuğu dönemde de yapılacaklar daha sınırlı. Bu nedenle kronik hepatit B hastası iseniz mutlaka sizi takip eden bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı ya da gastroenterolog hekiminiz olsun, her şey normal görünse bile hekiminizin önerdiği aralıklarla kontrollerinizi ihmal etmeyin.

Kronik Hepatit B nedeniyle hekiminiz size biyopsi önerdi ise karaciğeriniz hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak ve tedavinizi düzenlemek istiyordur. Karaciğer biyopsisi korkulacak bir işlem değil ve tedaviniz için gerekli, endişelenmeyin.

Kronik Hepatit B tedavisi alıyorsanız ilaçlarınızı mutlaka düzenli şekilde kullanın, doz atlamayın, ara vermeyin, hekim önerisi olmadan kesmeyin.

Aklınıza takılan soruları da sormaktan da çekinmeyin.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap