Merhabalar,
Bugün bayram ama her zamankinden çok farklı bir bayram.
Nereden bilebilirdik ki bu vakte kadar “Nerede o eski bayramlar?” derken,
yaşayacak olduğumuz bu günlerde o cümleyi kurduğumuz bayramları bile
özleyeceğimizi? Ya da bilebilir miyiz, nasip olur da görürsek, sonraki
bayramlarda bu bayramı bile arayacağımızı veya “ne farklı günlerdi, çok şükür
geçti” diyebileceğimizi? Hayat, aklımıza gelmeyenin başımıza gelebileceği her
şeye gebe. Bu nedenle her günün kıymetini bilmek, hafızalarımıza farkıyla
kazınacak bu bayramı da iyi değerlendirmek gerek..
Geçmiş bayramları nasıl değerlendirdim, bende ne izler
bırakmış diye düşünürken, yıllar önceki bayram sabahlarına gittim, yüzümde
tebessüm, yüreğimde özlemle. Eskiden beri severim sabahları ama bayram
sabahlarının tadına doyamam. Bayram namazı sonrasında, camiden çıkan kalabalık
insanları dışarıda görünce bayramı gelmiş kabul edip önce anneme sarılmaya
koştuğum sabahlara doyulur mu?
Mutlaka her zamankinden erken kalkılır bayram sabahlarında,
ev havalandırılır ve kahvaltı hazırlığı başlar. Evi saran yeni demlenmiş çay ve
taze ekmek kokusuyla hep birlikte kahvaltı için oturulur, çaylar keyifle
içilir. Kahvaltının ardından herkesin günlük işlerini tamamlaması ile alınan
bayramlıklar giyilir ve büyüklerle bayramlaşmak için yola çıkılır. Babaanne,
anneanne ve dedeler hayatta iken onları ziyaret ederek başlayan bayramlar,
onları kaybettikten sonra mezar ziyaretlerine yerini bırakır. Büyükler hep
önemli ve kıymetlidir çünkü.
Halalar, teyzeler, dayılar, amcalar ve diğer aile üyeleriyle
bir araya gelmek için büyükler vesiledir, değerdir, bir arada tutandır. Böyle
olsa da, büyük evlerinde karşılaşmamıza rağmen, küçük olan bizlerin
büyüklerimizi evlerinde ziyarete etmek, annemden öğrendiklerimin en
kıymetlilerindendir. Bunun yıllarca devam etmesini sağlayan da; büyüğe saygı,
sevgi ve samimiyeti annemden öğrenirken, büyüklerden de sevgiyle, merhametle ve
kıymetle karşılık görmektir. Sevginin olduğu, saygının hissedildiği,
samimiyetin bulunduğu aile ortamlarından daha güzel ne olabilir? Sadece aile
değil, arkadaş, akraba ve komşu ziyaretlerindeki sıcaklığın yerini ne
tutabilir?
Bayram öncesi temizlikle başlayan hazırlık, arife günü
yapılan tatlılar ve böreklerin barındırdırdığı samimiyet, sıcaklık, sevgi ve
emeğin kattığı lezzet, muhabbetler ve içtenlik nasıl unutulabilir?
Şimdi mümkün mü tüm bunlara özlem duymamak, eski
bayramlardaki lezzeti aramamak? Bu özlem, bugünle kıyaslansa da hissedilebilir
ama günümüzle olan farklılığa değil, o zamanların kendine has güzelliğine
duyulan özlem aslında. Bugünlerde gelecek günlerde geçmiş olacak ve belki de
aynı duyguları hissettirecek.
En güzel vuslat, bayram.. Bu sabaha ulaşmanın şükrü ile
başlasın bu yeni gün. Bir ayın ödülü nasıl bayramsa, ömrümüzün ödülü de bayram
gibi olsun.
Tüm sevdiklerimizle birlikte geçireceğimiz nice güzel
bayramlar dileğiyle.
Sağlıcakla kalın..