SON DAKİKA
SON DAKİKA


Değişmedi!
27.03.2021

Merhabalar. Ülkemizde Covid19’a bağlı hasta sayısı son dönemde giderek artıyor ve bu artış hastanelere de yatan hasta sayısında artış olarak yansıyor. Hastalığın sıklıkla ilk haftasından sonra akciğer tutulumunda artma ve solunum sıkıntısı ile yoğun bakım ihtiyacı doğduğu için, önümüzdeki haftalarda yoğun bakım doluluk oranlarımızda artış olması da kaçınılmaz duruyor. Bu da yine aynı şekilde, kayıplarımızın önümüzdeki günlerde artacak olması demek oluyor ne yazık ki.

Sürecin başından beri “Salgında yaşamak ve salgınla yaşamak” diyerek, hem mecburen salgının içinde, hem de etkilenmeden, uzak kalarak fakat eşlik ederek yaşamaktan bahsettim diğer tüm meslektaşlarım gibi. Şu anda bu çok daha önemli ve anlamlı bir hâl aldığı için ufak hatırlatmalar yapmak istiyorum.

Biliyoruz ki hastalığın ana bulaş yolu “damlacık” dediğimiz ağzımızdan çıkan küçük partiküller. Hem bizden bulaşmayı, hem de bize bulaşmasını engellemek için temel yol maske takmak. Maske bir nevi bariyer aslında. Bu bariyeri bozacak her davranış virüsü almamıza ya da virüsü bulaştırmamıza neden olacak. Virüsün zaman kavramı olamayacağı çok açık olduğu için kısa süreli, anlık maskesiz kalışlar da her zaman bulaş açısından risk demek. Yani kısaca; bize sıklıkla söylenen “Hep maskeliydik, sadece bir kaç dakika maskesiz bir arada bulunduk” cümlesindeki “bir kaç dakika” virüsün bulaşması için yeterli.

Maskeli de olsak mesafeyi korumamız gerektiğini unutmamak lazım. Maske koruyucu bariyer evet ama virüsün taşınabileceği bir mesafe var ve uzak kalarak bu mesafenin ötesinde olmayı amaçlıyoruz ki ortamda bulunma ihtimali olabilecek virüs bize ulaşmasın. Sadece bize değil, maskemizin dış yüzeyine de ulaşmasın. Çünkü farkında olmadan ne yapıyoruz? Ara ara elimizle maskemizi düzeltiyoruz, dış yüzeyine temas ediyoruz ya da maskemizi çıkarınca dış yüzeyinde ne olduğunu bilmediğimiz halde rastgele bir yere bırakıyoruz. Bu rastgele, koruyucu bir kağıt havlu, kap ya da poşet olmadan maskemizi cebimize, çantamıza veya uluorta masa, sandalye, koltuğa bırakmanın da doğru olmadığını unutmayalım çünkü dışarıdan bulaşma ile virüs bulunma ihtimali olan dış yüzey ve ağzımızdan virüs bulaşmış olma ihtimali olan iç yüzey de bulaştırma açısından risk taşıyor.

Ve hep söylediğimiz el hijyeni. Pek çok hastalıktan korunmak için en basit, en kolay, en ucuz ve en etkili yol. Hasta olmadan önce bize bulaşmasını engellemek için, hasta olduktan sonra da hem bizden başkalarına bulaşmayı önlemek, hem de Covid19’a bağlı enfeksiyon tablosu üzerine başka bir enfeksiyon hastalığı daha eklenmesin diye dikkat etmemiz gereken en kolay uygulanabilir yöntem el hijyeni. El hijyeninden kastımız da, ellerimizi etkili şekilde yıkamak ya da el antiseptikleri ile dezenfeksiyon sağlamak. Ellerde gözle görünür kirlenme var ise yapılacak olanın el dezenfektanı kullanmak değil, el yıkamak olduğunu da hatırlatmış olalım.

Salgın tüm hızıyla mutasyonlar, yeni ilaç denemeleri, aşı çalışmaları ile devam ediyor, gündem sürekli değişiyor ama korunma yolları hiç değişmedi. Korunmak için söylediğimiz tek şey var, maske+mesafe+hijyen. Aşılı da olsak, antikorumuz da olsa, hastalığı geçirmiş de olsak değişmeyecek tek şey aynı zamanda.

Lütfen unutmayalım, üzmeyelim, üzülmeyelim.  Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap