Merhabalar.

Uzayan salgın sürecinin oluşturduğu bıkkınlık ve yorgunluk ile aşı uygulanmasının verdiği rahatlık, her zamankinden daha fazla yanıltıcı güvenlik hissi ve rehavete neden olmaya başladı. Önerilere uymayan birini gördüğümde ya “Aşı oldum” ya da “Çok bunaldım artık” dediğini duyuyorum. Halbuki şu anda en kritik dönemdeyiz. Çünkü aşılarımızın 2.dozlarını bazılarımız olmadı, bazılarımız da yeni oldu. Yani aşıların koruyucu etkisi henüz başlamadı. Bu etki için 2.doz sonrasında 10-15 güne daha ihtiyacımız var. Aşı olmuş dahi olsak koruyucu nötralizan antikorlarımız henüz oluşmamış ise Covid19 ile enfekte olma olasılığımız devam ediyor ve tedbirli davranmaz isek bu süre içinde hasta olma ihtimalimiz mevcut demektir.

Son dönemde gündeme gelen ve bizleri endişeye sürükleyen mutasyonlarda, dünyanın herhangi bir yerinde korunma tedbirlerini uygulamayan herkesin katkısı var. Çünkü virüs dolaştıkça ve çoğaldıkça değişime uğraması kaçınılmaz. Bu süre uzadıkça farklı mutasyonların da görülme olasılığı artıyor. Mutasyona uğramış virüslerin ne özellikler kazanacağı ve nasıl davranacağını önceden bilme şansımız yok. Bu nedenle mutasyonları engellemek için yapabilecek olduğumuz tek şey virüsün çoğalma zincirini bir yerde kırmak ki, bu da ancak bulaşmanın önlenmesi ile mümkün.

Evet hepimiz sıkıldık, yorulduk, bunaldık ama bu vakte kadar verdiğimiz emeklerin boşa gitmemesi için daha dikkatli olmak zorundayız.

Salgının başından beri maske kullanımının öneminden bahsediyoruz ama 11 ay olmasına rağmen hala maske kullanma konusunda özenli davranmayan, kullandığı maskeyi kullanım sonrasında koruyucuyla muhafaza etmeden cebinden, çantasından çıkaran, uluorta bir yerde bırakan, konuşurken maskesini aşağıya çeken ve sürekli maske iç ve dış yüzeyine temas edenleri görüyoruz. Ya da maske kullanan ama mesafeye dikkat etmeden oturan, kapalı mekanlarda kalabalık oluşturacak şekilde bir araya gelen ya da bunlara da dikkat etmeden maskesiz-mesafesiz “bizler hasta değiliz ki korunalım” diye düşünerek hareket edenler ne yazık ki tüm bu yaşadıklarımıza rağmen mevcut. Bu tutumlar devam ettikçe virüs de çoğalmaya devam edecek ve kim bilir daha ne mutasyonlar göreceğiz.

Bir de tüm bunlar dışında hassasiyet gösterilmesi gereken bir kaç noktaya da dikkat çekmek istiyorum.

Dişlerinizi fırçaladıktan ve işlem bittikten sonra ellerinizi mutlaka yıkayın, abdest aldıktan sonra da. Aynı şekilde elinizi ağzınıza, burnunuza veya tükrüğünüze temas ettiren her davranış sonrasında da ellerinizi yıkamayı unutmayın. Çünkü eğer virüs taşıyorsanız, elleriniz ağız ve burun salgılarınızla temas ettiğinden, yıkanmamış ellerinizle dokunduğunuz her yere virüs bulaştırmış olacaksınız.

Mutasyonlar da olsa değişen bir şey yok aslında. Maske, mesafe, el hijyeni ile korunmaya devam.

Güzel günler dileğiyle.

Sağlıcakla kalın.