SON DAKİKA
SON DAKİKA


Daha fazla dikkat!
24.03.2020

Merhabalar,

Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi yani tüm dünya ülkelerini etkileyen salgın olarak kabul ettiği Covid-19 enfeksiyonunu artık ülkemizde de görüyoruz. Yapılması gerekenleri defalarca anlatmaya çalıştık fakat yine de uyum konusunda hassasiyetin beklediğimiz gibi olmadığı açık. Daha doğrusu, bu konuda gerçekten çok duyarlı olanlar gibi, olayın ciddiyetinin farkında olmayacak kadar duyarsız olanlar da azımsanmayacak sayıda.

Bulaş yollarını, dikkat edilmesi gerekenleri bilmeyen olduğunu sanmıyorum.

Peki neden uygulamada güçlük çekiyoruz? Neden “evde kalın, kalabalık ortamlarda bulunmayın” dememize rağmen caddelerde dolaşanlar, “ellerinizi sık yıkayın, herkesin temas edeceği yerlere dokunduktan sonra el hijyeninizi sağlayın” dememize rağmen gayet rahat asansör düğmeleri, kapı kollarına dokunup elini yüzüne, gözüne temas ettiren var? Belki de yok saymak, kabul edip kurallara uymaktan daha kolay geliyor ve kabul edince oluşacak kaygıyı, yok sayarak oluşturduğumuz savunma mekanizmasıyla azaltıyoruz. Önlem almak ve bu önlemleri uygulamak tehlikeyi kabul etmek, tehlikeyi kabul etmek de endişe oluşturmak demek olduğu için sorun yokmuş gibi davranıyoruz. Tabi ki kaygıyı azaltalım ama yok sayarak değil! Kabul ederek, farkında olarak, kurallara uyarak, bireysel dikkatin toplumsal korumadaki rolünün önemini anlayarak, tüm bunları sadece bilmek değil, uygulayabilmek gerektiğini idrak ederek.

Bu süreçte kaygı duymak da diğer zamanlardaki sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, mutluluklarımız kadar doğal. Duygularımıza zaman tanır, kabullenir ve onların geçici olduğunu kabul edersek düşüncelerimizi daha rahat şekillendirir, davranışlarımıza daha kolay yön verebiliriz. Kaygılarımızı kontrol altında tutmak, bu durumu yok sayıp hayata devam etmek ile panik halinde olup yaşamı zorlaştırmak arasında uygun ve olması gereken yerde bulunmamızı sağlayacaktır. Yani her şeyde olduğu gibi kararındaki duygular, hayat akışı devam ederken anı yaşamamızı kolaylaştıracak. Bu süreçte ara verdiğimiz diğer olumlu duygularımız da bizi geriletmeyecek ve bir süre sonra kaldığımız yerden devam edecek. Hayat hep böyle değil mi zaten? Bu süreç sadece kitlesel olarak ortak yaşanmış bir zaman diliminde olduğu için aynı hislere sahip insan sayısı daha fazla..

Uzun zamandır “Evde kalın” diyerek sosyal izolasyonun önemine, hareket edenin virüs değil bizler olduğuna dikkat çekmeye çalıştık.

Sadece evde kalarak bile enfekte olacak kişi sayısının azaltılabileceğini artık biliyoruz. Buna rağmen işi gereği ya da mecburiyetten dışarıda bulunanlar dışında da günlük hayatına kaldığı yerden devam edenleri, bu süreci tatil gibi görerek evde toplananları, gruplar halinde etkinlikler planlayanları görüyoruz. Bununla ilgili konuşurken bir arkadaşım “hayatın dışarıda vakit geçirilen kısmı evdekinden daha fazlaydı, bu nedenle uyum sağlanmasında zorluk çekiliyor” dediğinde, asıl nedenin bu olduğunu anladım. “Evde nasıl vakit geçer, sıkıldım, ne zaman normale döneceğiz?” gibi mesajları sosyal medya hesaplarından sıklıkla görür olduk. Evet, evde vakit geçirmeye alışık olmayanlara bu zamanlar zor gelebilir ama sizden istediğimiz enerji tüketecek ve sizi zora sokacak bir şey değil ki! Sizi ve sevdiklerinizi, sevdiklerimizi düşünerek kendinizi riske atmamak, hastalığın yayılmasını azaltmak, sizi etkileme olasılığını en aza indirmek amacıyla “evde kalın” diyoruz. Aslında zorunlu olsa da, sağlıklı iken sevdiklerimizle birlikte vakit geçirmek, yalnızsak kendimize zaman ayırmak için belki de iyi bir fırsat. Şimdi hep söylenen anı yaşama, değerlendirme ve anın tadına varma zamanı.

Bizler sağlık çalışanları olarak canla, başla, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken, sizlerde lütfen uyarılarımızı dikkate alın. Bu süreçte seyahat etmeyin ve etmiş iseniz 14 gün izolasyon uygulayın, misafir kabul etmeyin, ellerinizi sık yıkayın, kirli ellerinizle ağzınıza, gözünüze, yüzünüze dokunmayın, havlu gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın, ortak kullanım alanlarına(kapı kolu, asansör düğmeleri vs) temas sonrası mutlaka ellerinizi yıkayın, mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmayın, insanlarla aranızda en az 1 metre mesafe koymayı unutmayın, sarılmayın, tokalaşmayın, şikayetiniz var ise maskenizi takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun. Sizler bizim için kıymetlisiniz.

Sağlıcakla kalın..

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap