SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bitmeyen salgın
3.07.2020

 
Merhabalar,

Salgında neredeyse 4.ayı bitirmek üzereyiz. Artık 7’den 70’e herkes Corona virüsü, bulaşma yollarını ve nasıl korunulması gerektiğini biliyor. Maske kullanımı, sosyal mesafe ve el hijyeninin önemini her fırsatta ifade etmeye çalışsak da, uyum konusunda ne yazık ki hala istediğimiz seviyeye ulaşamadık. Özellikle bizler gibi insan ilişkilerinin yakın temasla sağlandığı topluluklarda, sosyal mesafeye dikkat etme konusundaki hassasiyetimiz salgın süresi uzadıkça azaldı. Parklarda, restorantlarda ve toplu bulunulan yerlerde salgın öncesindeki gibi yakın temasta bulunan kalabalık grupları görmeye başladık. Oysa salgın henüz bitmedi ve hala yeni vakalarımız var. Biliyoruz ki dünyayı etkileyen bu durum Çin’deki tek bir hasta ile başladı. Yani yaşadığımız yer neresi olursa olsun tek bir vaka varlığı bile hepimiz için risk oluşturuyor.

Son dönemde herkes, virüsün bulaştırıcılığının azaldığını ve hastalığın öncesine göre daha hafif seyrettiğini duyduklarını söyleyerek bunun gerçekliğini soruyor. Şu ana kadar ki çalışmalar ve elimizdeki verilerle böyle bir şey söylemenin mümkün olmadığını ifade etmek istiyorum. Yani hastalığın bulaştırıcılığı hala yüksek ve seyrinde bir değişiklik yok. Bunları söyleyebilmek için de bilimsel çalışmalara ihtiyaç var. Uzayan salgın süresinin oluşturduğu kaygıyı azaltmak için, belki biraz da kendimizi teselli etme çabası ile söylenen bu cümleler rehavet oluşturmamalı çünkü bilimsel geçerliliği henüz yok.

Korunmadaki dikkatsizliğimizin sonucunda tek etkilenen kişi olmayacağımızı da hatırlatmak istiyorum. Son dönemdeki hastaların bir kısmı bu süreçte çok dikkatli olduklarını, evden çıkmadıklarını, komşularıyla görüşmediklerini fakat işi nedeniyle dışarı ile temas halinde bulunan başka aile üyelerinin olduğunu ifade etmeye başladılar. Yani her ne kadar büyükler bireysel dikkat etse de, aynı ev içerisinde yaşayan herhangi biri ile virüs eve taşınabilir, dikkatsiz davrananlar sevdiklerinin enfekte olmasına neden olabilir.

Bir de özellikle şunu belirtmek istiyorum, maske takmak sadece kullanmış olmak ya da kullanıyor gözükmek için yapılması gereken bir davranış değil. Maske temiz olmalı, ağız ve burnu içine alacak şekilde yüze tam oturmalı, yan ve alt-üst kısımlarında geniş açıklıklar olmamalı, konuşurken indirilmemeli, ellerle dış ve iç yüzeyine temas edilmemeli, mecburen temas edilmiş ise de el hijyeni sağlanmalı ve çıkartılıp uluorta bir yere bırakılmamalı. Bunlara dikkat edilmediği müddetçe kullanımı, yalancı güvenlik hissi oluşturması dışında bir fayda sağlamayacağı gibi, bulaş olmuş maskelerle virüs taşınma riski de oluşturmakta.

Son dönemde gördüğüm riskli davranışlardan birisi de, korunmanın önemini anlattığımız bu süreçte, başkasının cep telefonu ile konuşulması. Gün içinde el hijyeni sağlanmadan da temas edildiğini gözlemlediğim telefonlar, hem ellerle taşınacak virüs ve diğer mikroorganizmaların bulaşmasına, hem de konuşma sırasında ağızdan çıkan damlacıkların telefona bulaşması sebebiyle de bu yolla taşınabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle cep telefonlarına da kişisel araçlar olarak bakılmalı ve ona göre davranılmalı.

Rehavete kapılmadan, önerilere uyarak ve dikkatli davranarak Covid-19 ve diğer mikroorganizmalara bağlı hastalıklardan korunmanın mümkün olduğunu hatırlatarak güzel günler diliyorum.

Sağlıcakla kalın..

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap