SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bitmedi
23.03.2021

Merhabalar.  Salgında 1 yılı geride bırakmış olmamıza rağmen normalleşme süreciyle artan hasta sayısı bize, bu konuda henüz istediğimiz bilinç ve eğitim düzeyine ulaşamamış olduğumuzu gösteriyor. Ne yapılmalı ya da neler yapılmamalı diye sorulacak olsa herkes doğru cevap verecekken, iş uygulamaya gelince bilinene uyum azalıyor. Tabii bunda sürenin uzaması ve oluşan bıkkınlığın da rolü var. Ama ne yazık ki bir şeyleri bilmek değil, uygulayabilmek işe yarıyor.

Geçen hafta poliklinikte olduğum bir gün gelen hastalardan birisini birkaç kez, konuşurken maskesini indirmemesi gerektiği konusunda uyardım. Halbuki bunun yapılmaması gerektiğini bilmiyor olmasına herhalde imkan yok. Bir başkası çok yaklaştığı için mesafeyi korumamız gerektiğini hatırlattım. Halbuki maske+mesafe+hijyen üçlüsünü duymayan kalmadı artık.  Bir diğer hasta maske altından elini tükürükle ıslatarak, bana verecek olduğu tetkik kağıtlarını birbirinden ayırdı ve uzattı, ona da tükürüğünde virüs var ise dokunduğu yerlere de bulaştırabileceğini ifade ederek sonrası için farkındalık oluşturmaya çalıştım. Halbuki maskenin kullanma amacını bilmemesine imkan yoktu.

Bir başkası hapşırırken maskesini indirdi, kolu ile ağzını kapattı ama tabii ki bu da yeterli değildi. Bu arada maskeyi kapatması gerektiğini söylesem de olan olmuştu. Ona da yaptığının doğru olmadığını, eğer virüs taşıyorsa etrafa saçılması ve dolayısıyla bulaşmaya neden olabileceğini anlattım. Onun da bunu bilmemesine imkan yoktu. Başka bir gün hastane içinde yere düşen maskesini alıp hastasına takmaya çalışan bir hasta yakınını gördüm ve tabii ki hemen uyardım. Bunun da yapılmaması gerektiğini bilmeyen olacağını düşünemiyorum.

Son dönemde gelen hastalarımızın çoğunun öyküsünde, herhangi bir nedenle aynı ortamda maskesiz bulunma var. “Evde, kapalı ortamda maskesizdik ama uzak durduk”, “Maske kullandık ama yemek sırasında çıkardık”, “Maskesizdik ama aramızda hasta olan yoktu” gibi geçerliliği olmayan cümleler artık “Tedbirsiz davrandık, önemsemedik, hastalığa davetiye çıkardık, kendimizi kandırdık” cümleleri ile yer değiştirmeli. Çünkü kapalı ortamda maskesizken, özellikle de evde mesafeyi korumak mümkün değil. Maske kullanıp yemek gibi masa başında daha yakın temas riski taşıyan zamanda çıkarmak aslında maske kullanmadık demek. “Aramızda hasta yoktu ki” gibi bir cümle zaten kabul edilebilir değil, mazeret hiç değil. Bu zamanda kim bir başkasının hasta ya da hastalığın henüz şikayet oluşturmamış kuluçka döneminde olmadığını garanti edebilir? Testler, virüs varken bile hastalığı her zaman saptayamazken “aramızda hasta yoktu” gibi bir cümle, bilgi düzeyinin durum tespiti anlamında gösterge olarak kabul edilebilir.  Herkes kendini ve sevdiklerini korumak için dikkatli ve tedbirli davranmak zorunda. Solunum sıkıntısı olan, yoğun bakım desteği gereken hastaların gözlerinin içine bakıp durumlarını ve gerekeni yapacağımızı anlatırken hem benim duygularım hem de onların bakışları ve cümlelerinden anlayabildiğim kadarıyla duyguları, bunları bir kez daha hatırlatma ihtiyacı hissettirdi. Salgın bitmedi. Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap