SON DAKİKA
SON DAKİKA


Anne
11.05.2021

Merhabalar. Yıllar önce tıp fakültesinde okurken, kadın-doğum stajında sabaha kadar doğum sancısı çeken bir anne adayıyla sabahlayınca, ilk kez idrak edebilmiştim anneliğin sadece başlangıcının bile kelimenin tam anlamı ile “sancılı” olduğunu. Eve geldiğimde anneme sarılıp çektiği zorluk ve fedakarlık için teşekkür etmiştim. Bir mucizeye tanıklık etmenin heyecanı, sabaha kadar uykusuz geçen yoğun nöbeti unutturmuştu o yıllarda. Kanından kan, canından can vermek ve 9 ay karnında taşımak dışında, sadece dünyaya getirme hakkının bile hiçbir zaman ödenmeyeceği gerçeğiyle yüz yüze gelmiştim.

Anne olmanın ilk şartının “doğurmak” olduğunu düşünürken, 6.sınıfta çocuk hastalıklarında çalıştığım sırada, lösemi olan çocuğunun başında günlerce sabaha kadar gözünü kırpmadan duran bir annenin evladını karnında değil, yüreğinde büyüttüğünü öğrendiğimde anlamıştım ki, anne olmanın tek şartı doğurmak da değil. Doğurmadığı, emzirmediği, kendi kanını taşımadığı bir can için günlerce uykusuz kalan, gözyaşı döken, çaba gösteren bir kadının anne olmadığını söylemeye kimin hakkı olabilir diye düşünmüştüm o yıllarda.

Can bağının da, kan bağı kadar güçlü olabileceğini çok açık bir örnekle öğretmişti hayat. İster karnında, ister yüreğinde evlat büyütsün her anne kutsal, her anne kıymetli, her anne özel, her anne güzel, her anne ölümsüz. Kaybedilmiş olsa da, sesi duyulamasa da, sarılmak için bir beden bulunamasa da, duyulan özlemin tarifi olmasa da, özel günlerde oluşan boşluk hissi yüreği sızlatsa da annelikten hiçbir durum alıkoyabilir mi bir anneyi, ölüm bile olsa? Ya da gözü gibi sevdiği, bakıp büyüttüğü, uğruna canını feda edebilecekken kaybettiği evladı için her zaman anne, kaybedilen de her zaman evlat olmaktan çıkabilir mi hiç? Dünya döngüsü içinde yaşananlar durumu ve konumu değiştirse de, değişmeyen gerçeklerden anne ve evlat olmak. Şu dünyada kime en çok nazımız geçer, kimin sevgisinden emin oluruz, kimin ne olursa olsun hep yanımızda olacağını biliriz, kime gözümüz kapalı güveniriz? Kim sınırsız fedakârlık yapabilir, kim gözünü kırpmadan canı pahasına bir başka canı koruyup gözetebilir, kim yaşı ve konumu ne olursa olsun her daim kol kanat gerebilir, kim hiçbir karşılık beklemeden sevebilir, kim başka bir can için sabahlara kadar uykusuz kalabilir? Tabii ki tüm bu duyguları yüreğinde taşıyan varlık ancak “anne” olabilir.

Annelik, içinde samimiyet, fedakarlık, iyi niyet ve merhamet barındıran özel bir lütuf. Yaratıcı öyle güzel bir duygu bahşetmiş ki onların yüreklerine, eşi benzeri de yok, sınırı ve tarifi de. Bu nedenle ne söylesek az, ne yazsak eksik. Karnında ve yüreğinde evlat büyüten tüm annelerin, annelik yapan babaların, anne gibi seven ya da anne gibi büyüten kardeş, hala, teyze, babaanne, anneanne ve dedelerin, anne olmayan ya da olamayan ama bir cana annelik yapanların, hayatta olan ya da olmayan tüm annelerin, anne yüreklilerin ve canım annemin “Anneler Günü” kutlu olsun. Yanımızda olanlara sağlık ve huzur dolu uzun bir ömür, kaybettiklerimize rahmet duasıyla. İyi ki varsınız, iyi ki vardınız. Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap